Learn how to use ortadan in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Oksijen olmasaydı bütün hayvanlar uzun zaman önce ortadan kalkmış olurdu.
Translate from Turkish to English
Anlaşmazlık tamamen ortadan kalktı.
Translate from Turkish to English
Birçok eski gelenek yavaş yavaş ortadan kalkıyor.
Translate from Turkish to English
Tom bir iz bırakmadan ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Sınırsız hoşgörü hoşgörünün ortadan kalkmasına yol açar. Hoşgörüsüz olanlara bile sınırsız hoşgörüyü uzatırsak, hoşgörülü bir toplumu hoşgörüsüzlerin saldırısına karşı korumaya hazır değilsek, o halde hoş görülü tahrip olacak ve onunla birlikte hoşgörü de.
Translate from Turkish to English
O, karışıklıktan yararlanarak ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Geri döndüğümde, çantam bir iz bırakmadan ortadan kaybolmuştu.
Translate from Turkish to English
O, sınıf ayrımlarının ortadan kaldırılmasını savundu.
Translate from Turkish to English
Bu tabloyu ortadan kaldır.
Translate from Turkish to English
Cüzdanını ortadan kaldır.
Translate from Turkish to English
Ben tüm kitapları ortadan kaldırdım.
Translate from Turkish to English
Biz şiddeti ortadan kaldırmalıyız.
Translate from Turkish to English
Savaşı nasıl ortadan kaldıracağız ?
Translate from Turkish to English
Çocukken ,ölürsem dünyanın hemen ortadan kaybolacağını düşündüm.Ne çocukça bir aldanma!Ben sadece dünyanın bensiz devam edip var olacağını kabullenemiyordum.
Translate from Turkish to English
Günün birinde oğlan, iz bırakmadan ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Tom uyandığında Mary'nin ortadan kaybolduğunu anladı.
Translate from Turkish to English
Tom karanlıkta ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Ertesi sabah herhangi bir açıklama yapmadan ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Tom ortadan kaybolmuş görünüyor.
Translate from Turkish to English
Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir.
Translate from Turkish to English
Uçak ortadan kaybolmuş görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary önceden buradaydılar ama şimdi ortadan yok oldular.
Translate from Turkish to English
Bir fincan kahve, baş ağrımı ortadan kaldırdı.
Translate from Turkish to English
Ona bir emanet verdim ve sonra o ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Tom banka hesaplarını boşaltıp ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Bu gelenek ortadan kaldırılmalıdır.
Translate from Turkish to English
Bu, ateşi ortadan kaldırdı.
Translate from Turkish to English
Bir anda ortadan yok oldu.
Translate from Turkish to English
Bu sorun sanki sihirle ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Bu gazete altı yıl sonra ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Ortadan kaybolmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak için bir fırsat istiyorum.
Translate from Turkish to English
Yaşlı askerler asla ölmezler, onlar sadece yavaş yavaş ortadan kaybolurlar.
Translate from Turkish to English
Tom iz bırakmadan ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Tom üç gün önce ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Kameranı ortadan kaldır.
Translate from Turkish to English
Toplantıda kullandığımız bütün kağıtları ortadan kaldırmam istendi.
Translate from Turkish to English
Böylesine kötü bir geleneği ortadan kaldırmalıyız.
Translate from Turkish to English
Tom geçen ay ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Okul idaremiz o okul kuralını ortadan kaldırmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Bush diğer ülkeleri ortadan kaldırmak için askeri birlikleri göndermedi.
Translate from Turkish to English
Futbolu ortadan kaldıralım!
Translate from Turkish to English
"Peki, Tom'a ne oldu?" "O ortadan kayboldu." "Gerçekten mi?"
Translate from Turkish to English
O sorun ortadan kaldırıldı.
Translate from Turkish to English
Kuş gribi ortadan kaldırıldı mı?
Translate from Turkish to English
Birçok ülke nükleer silahları ortadan kaldırmak için bir antlaşma imzaladı.
Translate from Turkish to English
Yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bu garip gelebilir ama o aniden ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Kağıdı ortadan katla.
Translate from Turkish to English
Tom yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak istedi.
Translate from Turkish to English
Tüm ayrımcılığı ortadan kaldırmak için her türlü çabayı sarf etmeliyiz.
Translate from Turkish to English
Eğer tanrı gerkçekten var olsaydı, onu ortadan kaldırmak gerekli olabilirdi.
Translate from Turkish to English
Hileyi ortadan kaldırmak zor.
Translate from Turkish to English
Hükümet cehaleti ortadan kaldırmak için ortak çabalar sarf etmiştir.
Translate from Turkish to English
Ben sadece ortadan kaybolmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bu sorunu nasıl ortadan kaldırırız?
Translate from Turkish to English
Ertesi sabah, Caroll Stadt ortadan kaybolmuştu.
Translate from Turkish to English
Garip bir biçimde, o aniden ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Biz böyle kötü gelenekleri ortadan kaldırmalıyız.
Translate from Turkish to English
Bir bilgisayar yazım denetleyicisi aynı zamanda pek çok yazım hatalarını da ortadan kaldırabilir.
Translate from Turkish to English
Böyle bir geleneği ortadan kaldırmalıyız.
Translate from Turkish to English
Sorunlarını ortadan kaldırabilirim.
Translate from Turkish to English
Bu sorun ortadan kalkmıyor.
Translate from Turkish to English
Ülkede sıtmayı ortadan kaldırmak için toplu bir çaba gereklidir.
Translate from Turkish to English
Sadece herhangi bir şüpheyi ortadan kaldırmak için, artık ailemle birlikte yaşıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom kütükleri ortadan kesti.
Translate from Turkish to English
Tom kütükleri testereyle ortadan kesti.
Translate from Turkish to English
Ortadan kaybolacağım.
Translate from Turkish to English
Hatta bu sözler bir gün ortadan kaybolacaktır.
Translate from Turkish to English
Bu, yıllar boyunca yaptığımız tüm ilerlemeleri ortadan kaldırmakla tehdit ediyor.
Translate from Turkish to English
Ortadan kaybolmak istedim.
Translate from Turkish to English
Tüm galaksilerin aniden ortadan kaybolması alışılmadık değil.
Translate from Turkish to English
Faşizm her ne pahasına olursa olsun ortadan kaldırılacak toplumsal bir patolojidir.
Translate from Turkish to English
Esmer tenli tıknaz bir adam Mary'nin el çantasını kaptı ve kalabalığa doğru ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Çatal bıçak takımı ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Zorla ortadan kaybolmak insanlığa karşı bir suçtur.
Translate from Turkish to English
Irk ayrımını ortadan kaldırmaya yönelik çabalarımıza devam edeceğiz.
Translate from Turkish to English
Uyuşturucu trafiğini, kök ve dalları ortadan kaldırmalıyız.
Translate from Turkish to English
Bütün kusurları ortadan kaldırdılar.
Translate from Turkish to English
Annesi kızına bu oyuncakları ortadan kaldırmasını söyledi.
Translate from Turkish to English
Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu.
Translate from Turkish to English
Emekli maaşları ortadan kaldırılmalıdır.
Translate from Turkish to English
Fadıl uzun süreli dönemlerle ortadan kaybolmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Fadıl, koyotların ve diğer hayvanların Leyla'nın cesedini ortadan kaldıracağını umuyordu.
Translate from Turkish to English
Fadıl cesedi ortadan kaldırmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Fadıl az önce ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Fadıl, Leyla'yı Rami'nin cesedini ortadan kaldırmaya zorladı.
Translate from Turkish to English
O ne yapmak zorunda olduğunu görür görmez, ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary'nin ortadan kaybolmasıyla ilgisi yoktu.
Translate from Turkish to English
Onlar özgürlüklerini korumak istemiyorlar. Onlar onları ortadan kaldırmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English
Park ücretlerini ortadan kaldırabiliriz
Translate from Turkish to English
BM, uluslararası krizleri ortadan kaldırmada ve çatışmaları önlemede önemli bir rol oynadı.
Translate from Turkish to English
Yoksulluğun ortadan kaldırılması bir numaralı amacımız olmalıdır.
Translate from Turkish to English
Yoksulluğun ortadan kaldırılması ana hedefimiz olmalıdır.
Translate from Turkish to English
Suçu azaltmanın yolu yoksulluğu ortadan kaldırmaktır.
Translate from Turkish to English
Bu gelenek günümüzde ortadan kalkıyor.
Translate from Turkish to English
Sami yeni bir hayata başlamak için ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Seyahat için zamanı ya da parası olmayanları ortadan kaldırmak için birleşelim.
Translate from Turkish to English
Tom telefonunu ortadan kaldırdı.
Translate from Turkish to English
Tek kelime bile etmeden ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English
Liderler, ekonomik büyümenin önündeki engelleri ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: seni, sevmiyorum, Okulu, Rap, sever, filmi, sevdim, Matematiği, Sigara, içmeyi.