Turkish example sentences with "olmaya"

Learn how to use olmaya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.

Hiç kimse bir derneğe üye olmaya zorlanamaz.

Fakir olmayı zengin olmaya tercih ederim.

Bazı genç Japonlar, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.

Tom, her zaman açık fikirli olmaya çalışıyor.

Daha kibar olmaya çalışmalısınız.

Aileler gittikçe daha az çocuk sahibi olmaya başladı.

Çocuklara sessiz olmalarını söyledim, fakat onlar gürültülü olmaya devam ettiler.

Kim gelecekte bir diplomat olmaya niyet ediyor.

1864 yılında Lincoln yeniden seçim için aday olmaya karar verdi.

Tatil çok sıkıcı olmaya devam ediyor.

Bana gelince, uluslararası klas bir insan olmaya çabalamak yerine açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.

Sınıf arkadaşları ile arkadaş olmaya çalıştım.

Cömer olmaya çalış ve affet.

Tom'un yüzü pürüzlü, çünkü onun tıraş olmaya ihtiyacı var.

Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.

Tom sadece yardımcı olmaya çalışıyordu.

Tom yalnız başına olmaya alışkındı.

Tom Mary'nin niçin bir rahibe olmaya karar verdiğini bildiğini düşünüyor.

Tom sınıf başkanlığına aday olmaya karar verdi.

Tom bir vejetaryen olmaya karar verdi.

İnsan embesil olmaya maruz kalan tek hayvandır.

Üniversiteden mezun olduğumda ne olmaya niyet ettiğim bana amcam tarafından soruldu.

Bir doktor olmaya karar verdim.

Kenji, bir aşçı olmaya karar verdi.

Tom Mary'nin etrafında olmaya dayanamaz.

Emekli olmaya karar verdim.

Bir avukat olmaya karar verdim.

O bir sorun olmaya başladı.

O, Fransızcaya hakim olmaya çalıştı.

O tembel olmaya eğimlidir.

O bir avukat olmaya karar verdi.

O bir doktor olmaya karar verdi.

Taylor tarafsız olmaya çalıştı.

Ben bir avukat olmaya niyetliyim.

Bazılarımız geriye kalanlarımızın arzu ettikleri şey oldukları zaman hariç, hepimiz hiçbirimizin olamadığını olmaya çalışırız.

Bu akşam orada olmaya niyetim var.

Doktor olmaya karar verdim.

O, bir aktris olmaya niyetlendi.

Kız kardeşim bir öğretmen olmaya karar verdi.

O, liseden mezun olmaya karar verdi.

O, sana destek olmaya isteklidir.

Johnston teslim olmaya karar verdi.

Bilim adamı olmaya kararlıyım.

Tom her zaman soğukkanlı olmaya çalışıyor.

Bir doktor olmaya niyet ettim.

Dakik olmaya dikkat ederim.

Aktris olmaya hevesleniyordu.

Bir doktor olmaya niyeti var mı?

Yaşlı bayana yardımcı olmaya razı oldu.

Onunla aynı fikirde olmaya meyilli hissediyorum.

Bir öğretmen olmaya niyet ettim.

Böyle gergin olmaya gerek yok.

Bir öğretmen olmaya karar verdi.

Bir doktor olmaya karar verdi.

Onunla arkadaş olmaya çalıştı.

Tom bir gazeteci olmaya niyetleniyor.

Yalnız olmaya dayanamayan bir erkeğim.

Yalnız olmaya dayanamayan bir insanım.

Çocuk bir erkek olmaya ve ağlamamaya çalıştı.

Dergiye abone olmaya karar verdim.

Kulübün başkanı olmaya davet edildi.

Tom helikopter pilotu olmaya karar verdi.

Mutlu olmaya çalış.

Sakin olmaya çalışın.

Paranoyak olmaya başladın.

Bu tarz bir insana karşı kibar olmaya gerek yok.

Yaşlıları korumak için üzerimize düşeni yapmak amacıyla, bakım çalışmalarımız sırasında müşterilerimizi eğitmeye ve onlara göz kulak olmaya çalışıyoruz.

Tom ile aynı fikirde olmaya eğilimliyim.

Yardımcı olmaya çalışıyordum.

Neden bir yanılsama yaşadım ve herkese yardımcı olmaya çalıştım?

Komik olmaya çalışıyordum.

Konsantre olmaya çalış.

Ben hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm canlıları sevmeye çalıştım, buna bile engel olmaya çalıştınız.

Olmaya devam ediyor.

Sözlerimi tutmak istedim buna bile mani olmaya çalıştınız.

Dünya'da neden savaşlar olmaya devam ediyor?

Sessiz olmaya çalışıyordum.

2.30'a kadar orada olmaya çalışacağım.

Onun bütün aksiliklerine rağmen, o iyimser olmaya devam etmektedir.

Gay ve lezbiyen ebeveynler için evlat edinme Amerika'da hararetli bir tartışma konusu olmaya devam etmektedir.

Tom yalnız olmaya alışkın birine benziyor.

Tom yalnız olmaya katlanamadı, değil mi?

Tom'un yalnız olmaya ihtiyacı var.

Mantıklı olmaya çalışıyorum.

Tom kibar olmaya çalıştı.

Komik mi olmaya çalışıyorsun?

Adil olmaya çalışıyorum.

Arkadaşın olmaya çalıştım.

Makul olmaya çalıştım.

Tom işine konsantre olmaya çalıştı.

Tom Mary'ye yardımcı olmaya çalıştı.

Tom on üç yaşındayken tıraş olmaya başladı.

Tom otuzuna kadar bir yazar olmaya karar vermedi.

Henüz emekli olmaya hazır değilim.

Tom'u işe aldığıma pişman olmaya başlıyorum.

Bu öneriyi yaptığıma pişman olmaya başlıyorum.

Komik olmaya çalışmıyorum.

Tom bir itfaiyeci olmaya karar verdi.

Tom belediye başkanlığı için aday olmaya karar verdi.

Bazı şirketler hamile olan ya da çocuk sahibi olmaya niyetlenen kadınlara karşı farklı davranıyorlar.

Also check out the following words: ABD'dedir, Geçmiş, bilinir, değişmez, Gelecek, değişir, bilinmez, Teoride, teori, pratik.