Learn how to use okumaya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English
Yurtdışında okumaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Ben kitabı okumaya devam ettim.
Translate from Turkish to English
Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni fark etmedi.
Translate from Turkish to English
O sanki hiçbir şey olmamış gibi kitabı okumaya devam etti.
Translate from Turkish to English
Bu kitap iki kez okumaya değer.
Translate from Turkish to English
Sanırım bu kitap okumaya değer.
Translate from Turkish to English
Bu kitap okumaya değmez.
Translate from Turkish to English
Bu kitap okumaya değer.
Translate from Turkish to English
O akşam yemeğini bitirdikten sonra, romanı okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
O, bir kitap çıkardı ve onu okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom üç hafta önce bu kitabı okumaya başladı ve o hâlâ sadece onun yarısından daha azını okudu.
Translate from Turkish to English
Tom, hırsız alarmı çalmaya başlamış olsa bile gazete okumaya devam etti.
Translate from Turkish to English
Ben okumaya devam ettim.
Translate from Turkish to English
Okumaya devam ettim.
Translate from Turkish to English
O kitap okumaya değer.
Translate from Turkish to English
Bu okumaya değer bir hikayedir.
Translate from Turkish to English
Onun yeni romanı okumaya değer.
Translate from Turkish to English
Birisi kapıyı çaldığında, o tam kitabı okumaya başlamıştı.
Translate from Turkish to English
İyi kitaplar her zaman okumaya değer.
Translate from Turkish to English
O, kitabı okumaya devam etti.
Translate from Turkish to English
Bıraktığın yerden okumaya başla.
Translate from Turkish to English
Stenografi okumaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Daha fazla okumaya değmez.
Translate from Turkish to English
O, her zaman kendi bildiğini okumaya çalışır.
Translate from Turkish to English
Kendini kitaplar okumaya adadı.
Translate from Turkish to English
Satır aralarını okumaya çalışalım.
Translate from Turkish to English
Bütün kitaplar okumaya değmez.
Translate from Turkish to English
Mümkün olduğu kadar çok sayıda kitap okumaya çalış.
Translate from Turkish to English
Onun en son romanı okumaya değer.
Translate from Turkish to English
Diğer bazı kitapları okumaya çalışmayı planlıyorum.
Translate from Turkish to English
Gözlüğünü taktı ve okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
Çizgi romanlar okumaya dalmıştı.
Translate from Turkish to English
Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.
Translate from Turkish to English
Dergiyi okumaya dalmıştı.
Translate from Turkish to English
Okumaya devam etti ve bana cevap vermedi.
Translate from Turkish to English
Dedektif romanlarını okumaya daldı.
Translate from Turkish to English
Elinden geldiğince çok kitap okumaya çalışır.
Translate from Turkish to English
O hukuk okumaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Onu ziyaret ettiğimde kitap okumaya dalmıştı.
Translate from Turkish to English
Yere uzandı ve kitap okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
Okumaya devam edin.
Translate from Turkish to English
Kate kitap okumaya zorlandı.
Translate from Turkish to English
Okumaya devam edeceğim.
Translate from Turkish to English
Tom okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom okumaya devam etti.
Translate from Turkish to English
Kitabı okumaya devam etti.
Translate from Turkish to English
Bu hikaye tekrar okumaya değer.
Translate from Turkish to English
Bu kitap defalarca okumaya değer.
Translate from Turkish to English
Tom gazeteyi açtı ve onu okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom sadece kitabını okumaya devam etti ve Mary'yi görmezden geldi.
Translate from Turkish to English
Günde en az birkaç sayfa okumaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Her gün Fransızca bir şey okumaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom evrak çantasından bir dergi çıkardı ve onu okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
Japonca okumaya başlayalı kırk yıl oldu.
Translate from Turkish to English
Tom bir çizgi roman kitabını açtı ve okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
Her zaman onun makalesini okumaya meraklıyım.
Translate from Turkish to English
Bu kitaplar en az bir kez okumaya değerdir.
Translate from Turkish to English
Galiba bu kitabı okumaya sene sonuna kadar devam edeceğiz.
Translate from Turkish to English
Kitabı okumaya henüz başlamadın mı?
Translate from Turkish to English
Bu kitap tekrar okumaya değer.
Translate from Turkish to English
Kitap okumaya değer.
Translate from Turkish to English
Bu kitap, tekrar tekrar okumaya değer.
Translate from Turkish to English
Bu kitabı okumaya henüz başladım.
Translate from Turkish to English
Okumaya bile vaktim yok.
Translate from Turkish to English
Tom bana neden Fransızca okumaya karar verdiğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom zaten Fransızca okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
Ayakos'un günlüğünü tekrar okumaya can atıyorum.
Translate from Turkish to English
O kitabı zaten okumaya başladım.
Translate from Turkish to English
Bu kitap okumaya değer mi?
Translate from Turkish to English
Yılın sonuna kadar bu kitabı okumaya devam edeceğiz.
Translate from Turkish to English
Bilgilendirilmek için mümkün olduğu kadar çok okumaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom kitabı aldı ve okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
O okumaya daldı.
Translate from Turkish to English
Amerika'ya Amerikan edebiyatı okumaya gitti.
Translate from Turkish to English
Onu yapar yapmaz okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom Fransızca okumaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Tom Fransızca okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
Telefonuma baktım ve metin mesajlarımı okumaya çalıştım.
Translate from Turkish to English
Öğrenciler hep birlikte okumaya başladılar.
Translate from Turkish to English
Tom okumaya çok zaman harcar.
Translate from Turkish to English
Tom kitabı açtı ve okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom kitabı açıp okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
Gidip Amerika'da okumaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Tom kitabı okumaya devam etti.
Translate from Turkish to English
Biri kapıyı çaldığında o, kitabı okumaya henüz başlamıştı.
Translate from Turkish to English
Duvarda yazılı mektupları okumaya çalıştık.
Translate from Turkish to English
Einstein bir öğretmen olabilmek için matematik ve fizik okumaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Kitabı okumaya devam ettim.
Translate from Turkish to English
Ebeveynler çocuklarını okumaya teşvik etmeli.
Translate from Turkish to English
Paris'e sanat okumaya gitti.
Translate from Turkish to English
Geçen hafta kaldığımız yerden okumaya devam edelim.
Translate from Turkish to English
Tom'un ne zaman Fransızca okumaya başladığını bilmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Neden Fransızca okumaya başladın_
Translate from Turkish to English
Tom geçen yıl Fransızca okumaya başladı.
Translate from Turkish to English
Birkaç hafta önce Fransızca okumaya başladım.
Translate from Turkish to English
Fransızca okumaya başladığında kaç yaşındaydın?
Translate from Turkish to English
Tom dün gece okumaya başladığı kitabı zaten bitirdi.
Translate from Turkish to English
Ben genellikle sevmediğim kitapları okumaya devam etmem.
Translate from Turkish to English
Tom hukuk okumaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Neden İngilizce okumaya karar verdin?
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: Hangi, düğmeye, basacağımı, söyler, görüşebildiğim, mutluyum, Yakınlardaki, kasabada, yaşıyordu, Kulübe.