Turkish example sentences with "okumaya"

Learn how to use okumaya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?

Yurtdışında okumaya karar verdim.

Ben kitabı okumaya devam ettim.

Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni fark etmedi.

O sanki hiçbir şey olmamış gibi kitabı okumaya devam etti.

Bu kitap iki kez okumaya değer.

Sanırım bu kitap okumaya değer.

Bu kitap okumaya değmez.

Bu kitap okumaya değer.

O akşam yemeğini bitirdikten sonra, romanı okumaya başladı.

O, bir kitap çıkardı ve onu okumaya başladı.

Tom üç hafta önce bu kitabı okumaya başladı ve o hâlâ sadece onun yarısından daha azını okudu.

Tom, hırsız alarmı çalmaya başlamış olsa bile gazete okumaya devam etti.

Ben okumaya devam ettim.

Okumaya devam ettim.

O kitap okumaya değer.

Bu okumaya değer bir hikayedir.

Onun yeni romanı okumaya değer.

Birisi kapıyı çaldığında, o tam kitabı okumaya başlamıştı.

İyi kitaplar her zaman okumaya değer.

O, kitabı okumaya devam etti.

Bıraktığın yerden okumaya başla.

Stenografi okumaya karar verdim.

Daha fazla okumaya değmez.

O, her zaman kendi bildiğini okumaya çalışır.

Kendini kitaplar okumaya adadı.

Satır aralarını okumaya çalışalım.

Bütün kitaplar okumaya değmez.

Mümkün olduğu kadar çok sayıda kitap okumaya çalış.

Onun en son romanı okumaya değer.

Diğer bazı kitapları okumaya çalışmayı planlıyorum.

Gözlüğünü taktı ve okumaya başladı.

Çizgi romanlar okumaya dalmıştı.

Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.

Dergiyi okumaya dalmıştı.

Okumaya devam etti ve bana cevap vermedi.

Dedektif romanlarını okumaya daldı.

Elinden geldiğince çok kitap okumaya çalışır.

O hukuk okumaya karar verdi.

Onu ziyaret ettiğimde kitap okumaya dalmıştı.

Yere uzandı ve kitap okumaya başladı.

Okumaya devam edin.

Kate kitap okumaya zorlandı.

Okumaya devam edeceğim.

Tom okumaya başladı.

Tom okumaya devam etti.

Kitabı okumaya devam etti.

Bu hikaye tekrar okumaya değer.

Bu kitap defalarca okumaya değer.

Tom gazeteyi açtı ve onu okumaya başladı.

Tom sadece kitabını okumaya devam etti ve Mary'yi görmezden geldi.

Günde en az birkaç sayfa okumaya çalışıyorum.

Her gün Fransızca bir şey okumaya çalışıyorum.

Tom evrak çantasından bir dergi çıkardı ve onu okumaya başladı.

Japonca okumaya başlayalı kırk yıl oldu.

Tom bir çizgi roman kitabını açtı ve okumaya başladı.

Her zaman onun makalesini okumaya meraklıyım.

Bu kitaplar en az bir kez okumaya değerdir.

Galiba bu kitabı okumaya sene sonuna kadar devam edeceğiz.

Kitabı okumaya henüz başlamadın mı?

Bu kitap tekrar okumaya değer.

Kitap okumaya değer.

Bu kitap, tekrar tekrar okumaya değer.

Bu kitabı okumaya henüz başladım.

Okumaya bile vaktim yok.

Tom bana neden Fransızca okumaya karar verdiğini söyledi.

Tom zaten Fransızca okumaya başladı.

Ayakos'un günlüğünü tekrar okumaya can atıyorum.

O kitabı zaten okumaya başladım.

Bu kitap okumaya değer mi?

Yılın sonuna kadar bu kitabı okumaya devam edeceğiz.

Bilgilendirilmek için mümkün olduğu kadar çok okumaya çalışıyorum.

Tom kitabı aldı ve okumaya başladı.

O okumaya daldı.

Amerika'ya Amerikan edebiyatı okumaya gitti.

Onu yapar yapmaz okumaya başladı.

Tom Fransızca okumaya karar verdi.

Tom Fransızca okumaya başladı.

Telefonuma baktım ve metin mesajlarımı okumaya çalıştım.

Öğrenciler hep birlikte okumaya başladılar.

Tom okumaya çok zaman harcar.

Tom kitabı açtı ve okumaya başladı.

Tom kitabı açıp okumaya başladı.

Gidip Amerika'da okumaya karar verdi.

Tom kitabı okumaya devam etti.

Biri kapıyı çaldığında o, kitabı okumaya henüz başlamıştı.

Duvarda yazılı mektupları okumaya çalıştık.

Einstein bir öğretmen olabilmek için matematik ve fizik okumaya karar verdi.

Kitabı okumaya devam ettim.

Ebeveynler çocuklarını okumaya teşvik etmeli.

Paris'e sanat okumaya gitti.

Geçen hafta kaldığımız yerden okumaya devam edelim.

Tom'un ne zaman Fransızca okumaya başladığını bilmek istiyorum.

Neden Fransızca okumaya başladın_

Tom geçen yıl Fransızca okumaya başladı.

Birkaç hafta önce Fransızca okumaya başladım.

Fransızca okumaya başladığında kaç yaşındaydın?

Tom dün gece okumaya başladığı kitabı zaten bitirdi.

Ben genellikle sevmediğim kitapları okumaya devam etmem.

Tom hukuk okumaya karar verdi.

Neden İngilizce okumaya karar verdin?

Also check out the following words: hangisi, Wang, Twitter, kullanıyorum, Ted, trompet, çalmayı, Buna, ihtiyacım, Bozuk.