Learn how to use meyve in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Hangi meyve sularınız var?
Translate from Turkish to English
Hangi meyve yeşildir?
Translate from Turkish to English
Meyve suyu istiyor musun?
Translate from Turkish to English
Sabah kahvaltısı için çoğunlukla meyve yerim.
Translate from Turkish to English
Yıllar süren hüsranlardan sonra, nihayet çabalarım meyve verdi.
Translate from Turkish to English
Meyve çürümüş.
Translate from Turkish to English
Biraz meyve suyu, lütfen.
Translate from Turkish to English
Onlar burada meyve yetiştiriyorlar.
Translate from Turkish to English
Meyve lezzetli.
Translate from Turkish to English
Biraz meyve ister misin?
Translate from Turkish to English
Biraz meyve almaz mısın?
Translate from Turkish to English
Daha fazla meyve yemelisiniz.
Translate from Turkish to English
Bizim bir şişe meyve suyuna ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English
Ben meyve yer ve su içerim.
Translate from Turkish to English
Meyve lezzetli kokuyor.
Translate from Turkish to English
En sevdiğin meyve hangisidir?
Translate from Turkish to English
Taze meyve, sizin için iyidir.
Translate from Turkish to English
O, önce bir meyve dükkanına gitti.
Translate from Turkish to English
Biz akşam yemeğinden sonra taze meyve yedik.
Translate from Turkish to English
Babam çok meyve yemez.
Translate from Turkish to English
Japonya'da en lezzetli meyve hangisidir.
Translate from Turkish to English
Sütü meyve suyuna tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Bu meyve suyu ekşidir.
Translate from Turkish to English
Meyve hemen çürüme eğilimindedir.
Translate from Turkish to English
Ne çeşit meyve istiyorsun?
Translate from Turkish to English
Canım taze meyve istiyor.
Translate from Turkish to English
Aperitif olarak meyve ve fındık yer.
Translate from Turkish to English
Domates bir meyve mi yoksa bir sebze midir?
Translate from Turkish to English
Favori meyve türün nedir?
Translate from Turkish to English
Meyve dışında bir şey yemez.
Translate from Turkish to English
Kaliforniya'lı bir meyve çiftçisiydi.
Translate from Turkish to English
Tom her gün meyve yeme konusunda ısrar ediyor.
Translate from Turkish to English
Ucuz olarak nerede meyve alacağımı öğrendim.
Translate from Turkish to English
Bir bardak daha meyve kokteyli ister misiniz?
Translate from Turkish to English
Yeni gömleğime biraz meyve suyu döktüm.
Translate from Turkish to English
Avlumda küçük bir meyve bahçem var.
Translate from Turkish to English
Onlar sandviç, salata istiyor, ve meyve suyu da.
Translate from Turkish to English
Ben meyve yerim.
Translate from Turkish to English
Meyve severim.
Translate from Turkish to English
O meyve satıyor.
Translate from Turkish to English
Meyve suyu aldın mı?
Translate from Turkish to English
Meyve suyu sever misin?
Translate from Turkish to English
Meyve yiyorum.
Translate from Turkish to English
O meyve yiyor.
Translate from Turkish to English
Yemekler arasında genellikle bol miktarda şekerleme, dondurma, patlamış mısır ve meyve yiyebiliyor.
Translate from Turkish to English
Her gün sebze ve meyve yiyen insanların kalp krizi geçirme olasılıklarının daha düşük olduğunu duydum.
Translate from Turkish to English
Tom meyve suyu içiyor.
Translate from Turkish to English
Kim bana meyve ve çay getirir?
Translate from Turkish to English
En sevdiğin meyve nedir?
Translate from Turkish to English
Meyve ve çikolata satın alıyorum.
Translate from Turkish to English
Bu meyve suyunu iç.
Translate from Turkish to English
Tom biraz meyve suyu içti.
Translate from Turkish to English
Meyve için sağ ol.
Translate from Turkish to English
Banyo yaptıktan sonra meyve suyu içtim.
Translate from Turkish to English
Bir arkadaş hediye olarak meyve gönderdi.
Translate from Turkish to English
Tom sadece meyve ve sebze yiyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Çocuklara biraz daha meyve suyu getirir misin?
Translate from Turkish to English
Tom her zaman kahvaltı için meyve yedi.
Translate from Turkish to English
Tom 5 dolara elma ve 3.50 dolara armut satmaktadır. Toplam 1415 dolara 370 meyve satılmışsa kaç tane elma satıldı?
Translate from Turkish to English
Lütfen bana meyve getir.
Translate from Turkish to English
Meyve istiyor musun?
Translate from Turkish to English
Dükkan meyve ve sebze satıyor.
Translate from Turkish to English
Herkes için biraz meyve salatası hazırlayacağım.
Translate from Turkish to English
Onlara göre sen günde beş tane meyve ve sebze yemelisin.
Translate from Turkish to English
Bu kesinlikle yaşamımda içtiğim en lezzetli meyve suyu.
Translate from Turkish to English
Biraz meyve suyu içeceğim.
Translate from Turkish to English
Biraz meyve istemez misiniz?
Translate from Turkish to English
Meyve yiyorum çünkü açım.
Translate from Turkish to English
Bahçede birçok meyve ağacı var.
Translate from Turkish to English
Bahçedeki armut ağacı çok meyve verir.
Translate from Turkish to English
Tatlı olarak size meyve salatası önerebilir miyim?
Translate from Turkish to English
Bir balık yedi ve meyve suyu içti.
Translate from Turkish to English
Havva, bilgi ağacından meyve kopardı.
Translate from Turkish to English
Meyve bahçeleri de sular altında kaldı.
Translate from Turkish to English
Bu markette meyve ve et var.
Translate from Turkish to English
Dükkân, meyve ve sebze satıyor.
Translate from Turkish to English
Yeterli meyve yok.
Translate from Turkish to English
Garson önümde bir bardak meyve suyu hazırladı.
Translate from Turkish to English
Ben hiç meyve sipariş etmedim.
Translate from Turkish to English
Sabahları meyve yiyemem.
Translate from Turkish to English
Hasta olduktan sonra, meyve yemenin yararı yok.
Translate from Turkish to English
Hasta olmadan önce meyve yemek gerekir.
Translate from Turkish to English
Daha fazla meyve yiyin.
Translate from Turkish to English
Tom kahvaltı için her zaman meyve yer.
Translate from Turkish to English
Tom bir yudumda tüm meyve suyunu içti.
Translate from Turkish to English
Tatlı için ne istersin, dondurma mı yoksa taze meyve mi?
Translate from Turkish to English
Tom meyve satar.
Translate from Turkish to English
Garson önüme bir bardak meyve suyu koydu.
Translate from Turkish to English
Köşedeki dükkan çok iyi bir fiyata meyve satar.
Translate from Turkish to English
Şişede çok meyve suyu kalmadı.
Translate from Turkish to English
Bu meyve senin için değil.
Translate from Turkish to English
Şevkle çalıştıktan sonra meyve ve suyla canlandık.
Translate from Turkish to English
Biraz meyve suyu ister misin?
Translate from Turkish to English
Güzel çiçekler her zaman iyi meyve vermezler.
Translate from Turkish to English
Bu meyve suyu, iki buz parçasıyla ile çok daha iyi olurdu.
Translate from Turkish to English
Meyve var.
Translate from Turkish to English
Meyve satıyor musun?
Translate from Turkish to English
Biz yalnızca olgun meyve topladık.
Translate from Turkish to English
Neden Mary'nin meyve suyunu içiyorsunuz?
Translate from Turkish to English
Ne tür meyve suyun var?
Translate from Turkish to English
Meyve bana gaz veriyor.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: Yurtdışında, okuma, kararım, ebeveynlerimi, şaşırttı, Tüm, yılları, kaybettin, affet, Kusura.