Turkish example sentences with "kesin"

Learn how to use kesin in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Buraya ne zaman geldiği kesin değil.
Translate from Turkish to English

Onunla ilişkimi tamamen bitirmeye kesin karar verdim.
Translate from Turkish to English

Bana kesin bir cevap verin.
Translate from Turkish to English

Bana kesin bir cevap ver.
Translate from Turkish to English

Lucy'nin pop şarkıcısıyla evleneceği kesin.
Translate from Turkish to English

Kimse kazanın nasıl olduğunu kesin olarak bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

O, Cumaya kadar kesin olarak bize kararını bildireceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

O tamamen kesin değildir.
Translate from Turkish to English

Jefferson eğitimin değerine kesin olarak inanıyordu.
Translate from Turkish to English

Söylentinin kesin bir yalan olduğunu kanıtlandı.
Translate from Turkish to English

Sığır serbestleştirilmesinin kesin sonucu ortaya çıkmadan önce dört yıl olacak.
Translate from Turkish to English

Hayalinin gerçekleşeceği gün kesin gelecek.
Translate from Turkish to English

Eti ince dilimler halinde kesin.
Translate from Turkish to English

Onun yeniden seçilmesi kesin görünüyor.
Translate from Turkish to English

Hastanın iyileşeceğine dair kesin bir şey söyleyemem.
Translate from Turkish to English

Ben onun ne zaman geleceğini kesin olarak bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Onun hatanı fark etmesi kesin.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kaç kez Boston'da bulunduğunu kesin olarak söyleyemez.
Translate from Turkish to English

O, kesin ölüm demektir!
Translate from Turkish to English

Uzun çubuklar içine turp kesin.
Translate from Turkish to English

Tom çocuk hırsızlarının onu nereye götürdüğünü kesin olarak söyleyemedi.
Translate from Turkish to English

Tom ne zaman geri döndüğünü kesin olarak söyleyemedi.
Translate from Turkish to English

Lütfen noktalı çizgi boyunca kesin.
Translate from Turkish to English

Senin planın başarılı olacağı kesin.
Translate from Turkish to English

Jack bu sefer kesin başaracak.
Translate from Turkish to English

Lucy kesin gelecek.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ne zaman varacağını kesin olarak söyleyemiyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin nerede yaşadığını kesin olarak söyleyemiyor.
Translate from Turkish to English

Tom yeni bilgisayarın ne kadara mal olacağını kesin olarak bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom saat kaçta varması gerektiğini kesin olarak bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom nereye gitmesi gerektiğini kesin olarak bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom, hangi yola gideceğini kesin olarak bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ne zaman geleceğini kesin olarak bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ne yapacağını kesin olarak bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ne zaman varacağını kesin olarak bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ne zaman geleceğini kesin olarak bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin erkek arkadaşının kim olduğunu kesin olarak bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Konuşmayı kesin.
Translate from Turkish to English

Onları bir bıçakla kesin.
Translate from Turkish to English

O kesin gelecek.
Translate from Turkish to English

Bu gerçekler kesin.
Translate from Turkish to English

Kesin bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

O, kesin dönecek.
Translate from Turkish to English

O hiçbir şekilde kesin değil.
Translate from Turkish to English

Başaracağı kesin.
Translate from Turkish to English

Bu metot kesin çalışacaktır.
Translate from Turkish to English

Öylesine bir plan kesin başarısız olacaktır.
Translate from Turkish to English

Kesin yağmur yağacak.
Translate from Turkish to English

Henüz kesin olarak bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Kesin tarihten emin değilim.
Translate from Turkish to English

Kesin gelir.
Translate from Turkish to English

Yağmur kesin yağacak.
Translate from Turkish to English

Ondan kesin bir cevap alamadım.
Translate from Turkish to English

Onun ne zaman geleceğini kesin olarak bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Hangi trene bineceğimi kesin olarak bilmiyordum.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağması kesin gibi.
Translate from Turkish to English

Ben kesin olarak biliyorum.
Translate from Turkish to English

Hava kesin yağışlı olacak.
Translate from Turkish to English

Onun buraya ne zaman geldiği kesin değil.
Translate from Turkish to English

Ona kesin kazanacağını söylediler.
Translate from Turkish to English

Geyik yapmayı kesin, işinize dönün.
Translate from Turkish to English

Öğrenirse kesin çok kızacak.
Translate from Turkish to English

Onun kim olduğunu kesin olarak bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Bay Smith Pazar günü kesin gelecek.
Translate from Turkish to English

Bize katılacağına kesin gözüyle bakıyorduk.
Translate from Turkish to English

Sınavı geçmesi kesin gibi.
Translate from Turkish to English

Kesin olarak içkiyi bırakacağım.
Translate from Turkish to English

Onun mutlu olduğuna kesin gözüyle bakıyordu.
Translate from Turkish to English

Onun geleceğine kesin gözüyle bakıyordum.
Translate from Turkish to English

Olayla ilgili kesin bir rapor hazırladı.
Translate from Turkish to English

Onun razı olacağına kesin gözüyle baktım.
Translate from Turkish to English

Bize katılacağına kesin gözüyle bakıyordum.
Translate from Turkish to English

Bize yardım edeceğine kesin gözüyle bakıyorduk.
Translate from Turkish to English

Cevabı bildiğime kesin gözüyle bakıyordu.
Translate from Turkish to English

Sorunu kesin olarak hallettiler.
Translate from Turkish to English

Sigara içmekten kesin olarak vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Onun ne zaman döneceğini kesin olarak bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Altın fiyatının yükseleceği kesin.
Translate from Turkish to English

O kesin bir şey.
Translate from Turkish to English

Kesin olarak bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Bu kesin değildi.
Translate from Turkish to English

Arkadaşların sana ne kadar genç göründüğünle ilgili iltifat etmeye başlarsa, bu yaşlandığına dair kesin bir işarettir.
Translate from Turkish to English

Hatalı olduğu kesin.
Translate from Turkish to English

Bence takımımızın kazanacağı kesin.
Translate from Turkish to English

Bilmiyordum saat kaç ancak biliyordum ki eğer durup birine sorarsam o zaman kesin geç kalacaksın.
Translate from Turkish to English

Bu arada kimseye fiziksel ve ruhsal şiddet uygulamayacağımı kesin olarak söyleyebilirim.
Translate from Turkish to English

Lütfen artık bana oyun oynamayı kesin.
Translate from Turkish to English

Benimle savaşmayı kesin.
Translate from Turkish to English

Ne bulacağım hakkında bir fikrim vardı ama kesin emin değildim.
Translate from Turkish to English

Çok kesin değil.
Translate from Turkish to English

Beni sözümü tutmamakla suçlamayı kesin!
Translate from Turkish to English

Bana oynamayı kesin ki size yardımcı olayım.
Translate from Turkish to English

Tom kesin değil.
Translate from Turkish to English

Kesin emin değilim.
Translate from Turkish to English

Bu sorunu kesin olarak çözme zamanı.
Translate from Turkish to English

Dedektif adamın suçuyla ilgili kesin kanıtı buldu.
Translate from Turkish to English

Onun bize katılacağı kesin.
Translate from Turkish to English

Onun bize yardım edeceği kesin mi?
Translate from Turkish to English

Katılacağına kesin gözüyle bakıyordum.
Translate from Turkish to English

Kesin olarak bilmeliyim.
Translate from Turkish to English

Kesin olarak bilmem gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: tırmanmamın, düşünüyor, serveti, şöhretine, rağmen, mutsuz, yapacağımı, Betty, klasik, müziği.