Turkish example sentences with "kendinden"

Learn how to use kendinden in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Kendinden utanmalısın.

Yaşça kendinden küçük olanlara tepeden bakar.

Üç içkiden sonra, adam kendinden geçti.

Tom kendinden daha az şanslı olanlara yardım etmek için zamanının çoğunu harcamaya gönüllüydü.

Tom Mary'nin kendinden geçmeden önce ne kadar tekila içebileceğini merak etti.

Tom sadece on beş dakika kendinden geçmişti.

Tom biraz kendinden geçti.

Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.

Tom kendinden başka kimseyi suçlayamaz.

Tom Mary'yi kendinden geçene kadar dövdü.

Kendinden emin gözüküyordu.

Tom kendinden geçmişti.

Kendinden utanma.

Onlar kendinden geçtiler.

Kendinden utanmıyor musun?

Kendinden başka suçlayacak kimsen yok.

Kendinden bahsetmeyi severdi.

Tom kendinden küçük öğrencileri ezmeyi sever.

Kendinden utan!

Dikkatsizliği sebebiyle kendinden utanıyordu.

Kendinden nefret ediyor.

O kendinden çok emin.

Kendini diğerleriyle karşılaştırırsan, kendini beğenmiş ya da umudu kırık olabilirsin; her zaman için kendinden daha büyük ya da daha küçük insanlar olacaktır.

Tom'a kendinden bahset.

Tom kendinden emin görünüyor.

Tom kendinden geçmiş.

Bana böyle davrandığın için kendinden utanmalısın!

Tom kendinden emin bir hristiyan.

Tom kendinden emin bir musevi.

Tom kendinden emin bir müslüman.

Nasıl bu kadar kendinden emin olabiliyorsun?

Bize kendinden bahset.

Bize kendinden ve ailenden bahset.

O kendinden emin ve güçlü.

Mary Tom'dan şarap şişesini açmasını istedi ve sonra kendinden geçmişken onu öptü.

Tom kendinden nefret ediyor.

Kendinden oldukça memnun görünüyorsun.

Kendinden daha iyi bir arkadaş veya ebeveyn yoktur.

Kendinden hiç utanmıyor musun?

İkiyüzlü olduğun için kendinden utanmıyor musun?

Tom, kendinden söz et bize.

O sevinçten kendinden geçmişti.

Belki de kendinden nefret ediyorsundur, olamaz mı?

Bize kendinden bahseder misin?

Kendinden çok şey istiyorsun.

Nereye kadar kendinden kaçabilirsin?

Lütfen kendinden bahset.

Kendinden genç bir adama âşık oldu.

Tom kendinden emindi.

Tom oldukça kendinden emin.

Küçük çocuk kendinden geçmişti.

Tom daha önce olduğu kadar kendinden emin değil.

Bize biraz kendinden bahset.

Tom kendinden çok daha genç bir kızla evlendi.

Tom kendinden çok memnun görünüyor.

Tom kendinden oldukça gurur duyuyor gibi görünüyor.

Kendinden emin bir tip değil.

Hiç kimse ve hiçbir şey onu kendinden çıkarabilir.

Hakim ömür boyu hapishaneye gitmek zorunda olacağını söylediğinde adam kendinden geçti.

Tom kendinden çok emin.

Tom her zaman kendinden bahseder.

Tom oldukça kendinden emin görünüyor.

Tom kendinden emin görünüyordu.

Tom kesinlikle kendinden emindi.

Tom'a davranma tarzından sonra kendinden utanmalısın.

Bana kendinden bahsetmeni istiyorum.

Bana kendinden bahseder misin?

Tom kendinden başka hiç kimseyi suçlayamaz.

Tom'un suçlamak için kendinden başka hiç kimsesi yoktu.

Tom kendinden utanmalı.

Tom kendinden çok emin görünüyordu.

Tom çok kendinden emin değil.

Tom çok kendinden emin, değil mi?

Tom kendinden emin, değil mi?

Kendinden çok emin görünüyorsun.

Kendinden çok emin görünmüyorsun.

Bize biraz kendinden bahsedebilir misin?

Bize kendinden biraz daha bahseder misin?

Bana biraz kendinden bahsedebilir misin?

Kendinden emin görünüyorsun.

Tom kendinden istenileni yapmadı.

Bana biraz kendinden bahset.

Bize biraz daha kendinden bahset.

Şimdi bana kendinden bahset.

Bana kendinden bahset.

Tom'un kız arkadaşı kendinden üç yaş daha genç.

Tom'un yeni kız arkadaşı kendinden çok daha genç.

Neden kendinden şüphe ediyorsun?

O kendinden bahsetti.

Tom kendinden memnun görünüyor.

Kendinden emin ol.

Sen kendinden emin misin?

Tom kendinden emin mi?

Biz kendinden emindik.

Bugün kendinden geçmiş görünüyorsun.

Tom kendinden nefret ediyordu.

Tom da kendinden emindi.

Kendinden başka hiç kimseye güvenme.

Tom kendinden emin görünmüyordu.

Mary sınıfındaki en kendinden emin ve başarılı kızlardan biriydi.

Tom kendinden çok daha genç bir kadınla evlendi.

Also check out the following words: hoşlanıyor, Neredeydin, Hata, yapmayacaksın, âşığım, evlenmek, şimdi, yaşında, Pokémon, izleyerek.