Turkish example sentences with "getirdim"

Learn how to use getirdim in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sana küçük bir şey getirdim.

Zamanın gerisinde kalmayayım diye her gün gazete okumayı bir alışkanlık haline getirdim.

Ben erken kalkmayı bir kural haline getirdim.

Sana kırmızı güller getirdim.

Yanlışlıkla onun şemsiyesini getirdim.

Her sabah yürümeyi kural haline getirdim.

Yemeklerden sonra dişlerimi fırçalamayı kural haline getirdim.

Bir kitap getirdim.

Onu senin için getirdim.

Sana biraz yiyecek getirdim.

Senin için haber getirdim, Tom.

Senin için iyi haber getirdim, Tom.

Tom'a biraz su getirdim.

Tom'un bir resmini getirdim.

Onu geri getirdim.

Sana bunu getirdim.

Sana öğle yemeği getirdim.

Bir arkadaş getirdim.

Tom'u eve getirdim.

Tom'u buraya getirdim.

Öğle yemeği getirdim.

Benimkini getirdim.

Akşam yemeğini getirdim.

Kurabiye getirdim.

Bunu senin için getirdim.

Sana küçük bir ayrılık hediyesi getirdim.

Malzeme getirdim.

Sana biraz kurabiye getirdim.

Oğlumu yanımda getirdim.

Sana ilacını getirdim.

Aptal olmadığına kanaat getirdim.

Sana biraz su getirdim.

Sana bir şey getirdim.

Benimkini getirdim. Seninkini getirdin mi?

Gürcüce ders kitabını Emily'ye geri getirdim.

Sana bir hediye getirdim.

Birkaç şişe şarap getirdim.

Biraz şarap getirdim.

Seni buraya Tom'la tanışmak için getirdim.

Sana küçük bir eve taşınma hediyesi getirdim.

Sana bir yeni eve taşınma hediyesi getirdim.

Herkes için yeterli yiyecek getirdim.

Konuşabilmemiz için seni buraya getirdim.

Buraya seninle tanışacak birini getirdim.

Onu Avustralya'dan geri getirdim.

İşimle ilgili bazı örnekler getirdim.

Senin bir resmini getirdim.

Onların bir resmini getirdim.

Onun bir resmini getirdim.

Ben de sana bir şey getirdim.

Her ihtimale karşı bir tane getirdim.

Her durumda, ben görevimi yerine getirdim.

İhtiyacım olan kitabı getirdim.

Tom'a birkaç tane kurabiye getirdim.

Sana bazı çiçekler getirdim.

Ben şarap getirdim.

Ben sözümü yerine getirdim.

Tek başıma iki çocuğu getirdim.

Üşüyebileceğini düşündüm, bu yüzden bir ceket getirdim.

Size biraz öğle yemeği getirdim.

Sana barış amacıyla bir hediye getirdim.

Senin incelemen için bu raporları getirdim.

Ben birini geri getirdim.

Bir fincan kahve getirdim.

Bu sabah onu kasabaya getirdim.

Tabii ki, ben kameramı getirdim.

Takviye kuvvetler getirdim.

Ben biraz tatlı getirdim.

Sana çiçekler getirdim.

Ben planları getirdim.

Senin için bir şey getirdim.

Sana vermek istediğim bir şey getirdim.

Sana yiyecek bir şey getirdim.

Ayakkabılarımı, paltomu ve şemsiyemi getirdim.

Sana okumak için biraz daha kitap getirdim.

Sana biraz aspirin getirdim.

Silahımı benimle getirdim.

Ailemin izzetine halel getirdim.

Sana biraz buz getirdim.

Sana bir battaniye daha getirdim.

Sana bazı şeyler getirdim.

Bu sabah oldukça soğuk olduğu için bir ceket getirdim.

Sana biraz dondurma getirdim.

Sana sıcak çikolata getirdim.

Sana biraz meyve getirdim.

Sana biraz kahve getirdim.

Kutu çok büyük ve garipti, bu yüzden bunları bir çantaya koydum ve onları getirdim.

Bu çiçekleri senin için getirdim.

Belgeleri patronuma getirdim.

"Ben sana bir hediye getirdim." "Onu yapmak zorunda değildin, Tom!"

İstediğini sana getirdim.

Ben senin için bir hediye getirdim.

Bak sana süt getirdim.

Sana en sevdiğin yemeği getirdim.

Bir tane geri getirdim.

Yağmur yağacağından korktuğum için şemsiyemi getirdim.

Tom için bir hediye getirdim.

Seni buraya bu yüzden getirdim.

Ben her zaman görevlerimi yerine getirdim.

Sana bir sandviç getirdim.

Yanımda bazı arkadaşlar getirdim.

Also check out the following words: orası, Mademki, boş, vaktimiz, sinemaya, gidelim, Saatlerdir, bekliyorum, davran, Faturayı.