Turkish example sentences with "kamp"

Learn how to use kamp in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Ken kamp yapmayı sever.

Tatil boyunca orada kamp yaptık.

Tom kamp ateşinin etrafında oturan çocuklarla birlikte şarkı söylüyordu.

Tom bir sonraki tatilini yürüyüş ve kamp yaparak geçirmek istediğini söyledi.

Tom bütün kamp alanını kendine ayırdı.

Tom tek başına kamp yapmaya gitmenin eğlenceli olmayacağına karar verdi.

Tom kamp torbasını omuzunda taşıdı.

Bir hafta boyunca orada kamp yaptık.

Tom sahilde kamp yapmayı sever.

Onlar suyun kenarında kamp yaptılar.

Biz kalacak bir yer bulamazsak dışarıda kamp kurmak zorunda kalacağız.

Yüzlerce asker kamp ateşlerinin etrafında sessizce yemek yediler.

Gölün yanında kamp yaptık.

Gece kamp ateşinde oturdular.

Tom kamp ateşinde yemek pişirmeye alışkındır.

Yaz tatili boyunca orada kamp yaptık.

Babam kamp yapmaya gitmemizi önerdi.

"Büyük olasılıkla benimle birlikte kamp yapmaya gitmek istemezsin." "Yanılıyorsun. Aslında, onu çok fazla sevdiğimi düşünüyorum."

Geçen hafta sonu siz arkadaşlarla kamp yapmaya gitmeliydim.

Çadırda kamp yapmaktan nefret ediyorum.

Kamp yapmayı sever misin?

Kamp yapmayı seviyorum.

Burada kamp kuracağız.

Kamp yapmaya gitmeliydim.

Tom'un bizim arka bahçede kamp yapmasına izin verdim.

Tom'un bizim arka bahçede kamp yapmasına müsaade ettim.

Su olmayan bir yerde kamp yapmak imkansızdır.

Bir çingene ailesi karavanlarıyla birlikte kamp yapıyordu.

Tom cebine uzandı, birkaç kibrit çıkardı, birini çaktı ve sonra kamp ateşini yaktı.

Onlar sahilde kamp yaptılar.

Tom kamp ateşinin önündeki kütüğe oturdu.

Bütün aile kamp ateşinin etrafında oturuyordu.

Ben çocukken kamp yapmaya giderdik.

Göl yakınında kamp yapacağız.

Ağustos ayında kamp yapmaya gittik.

Tom ve Mary'yle kamp yapmaya gideceğiz.

Çocuklar kamp ateşinin etrafında oturup şarkı söylüyorlardı.

Tom kamp yapmaya gitti.

Kamp yaptığımdan beri birkaç yıl oldu.

Önümüzdeki hafta Tom kamp kurmaya gidecek.

Senin kamp gezinde Tom'un seninle gideceğini düşünüyordum.

Biz nehrin yanında kamp yapmaya gittik.

Buraya geldiğinden beri kamp mı yapıyorsun? Çok berbat olmalı.

Tom arabaya çadır koymayı unutarak kamp gezimizi mahvetti.

Bu önümüzdeki hafta kamp yapmaya gidelim.

Tom ve Mary kamp yapacak bir yer arayarak sahil boyunca kanolarını kullandılar.

Kamp yapacağız.

Kamp yapmayı sevmiyorum. Sen seviyor musun?

Ben terk edilmiş bir köyün kalıntıları yanında kamp kurdum.

Kamp ateşinin etrafında oturduk.

Onlar kamp ateşi etrafında toplandılar.

Gölün yakınında kamp yaptık.

Tom kamp yapmayı seviyor.

Kamp yapmaya gidelim.

Kamp bölgesi karayoluyla ulaşılabilir değil.

Kamp ateşinin etrafında şarkılar söyledik.

Tom gelecek hafta sonu bizimle kamp yapmaya gitmek istemeyebilir.

Tom ve Mary bir kamp gezisine gittiler.

Kamp ateşini yakan Tom değildi.

Bu kamp yeri kapalı.

Her zaman yapmak istediğim bir şey ailemle kamp yapmaya gitmek.

Kamp ateşi yanıp kül oldu.

Tom kamp yerine döndü.

Kamp yeri tamamen ıssızdı.

Kamp yeri tamamen terk edilmişti.

Kamp Teğmen Jackson'ın komutası altındaydı.

Onlar kamp ateşinin etrafında dinlendiler.

Belki de bizimle kamp yapmaya gitmesi konusunda Tom'la konuşabilirim.

Siz ayda kamp yapamazsınız.

Bu alanda üç tane kamp yeri var.

Bu, kamp kurmak için iyi bir yere benziyor.

Bu kamp kurmak için iyi bir yere benziyor.

Kamp için yatak yapmak için bir çuvalı samanla doldurduk.

Kamp gezisine devam etmeliyiz.

Çocuklar kamp ateşi etrafına oturdu ve Tom'un hayalet hikayelerini anlatışını dinledi.

Biz milli parkta iki hafta kamp kurduk.

Kamp ateşi hâlâ yanıyor.

Sen burada kamp yapamazsın.

Kamp ateşine biraz daha odun koy.

Çocuklar kamp ateşi etrafında şarkı söylüyorlar.

Her yaz kamp yapmaya giderdim.

Bir sonraki hafta sonu bizimle kamp gitmek ister misiniz?

Tom kamp ateşine yakın oturuyor.

Sen de Amazon'da yılanlarla birlikte kamp kuruyorsun!

Tom arkadaşlarından biriyle kamp yapmaya gitti.

Yüksek yangın riski nedeniyle Kaliforniya valisi eyalet çapında kamp ateşi yasağı yayınladı.

Kamp yarın sona eriyor.

Tom kamp ateşini söndürdü.

Tom bir kamp gezisine gitti.

Tom kamp sandalyelerini açtı.

Kendi şişen kamp paspaslar çok uygun.

Acele etsek iyi olur yoksa biz kamp alanına ulaşmadan önce fırtınaya yakalanırız.

Hatmileri kızartırken kamp ateşinin etrafında oturduk.

Kampçılar kamp ateşinin etrafında oturdu.

Kampçılar kamp ateşi etrafında şarkılar söyledi.

Biz burada kamp kuracağız.

Biz çadırımızı kurduk ve bir kamp ateşi yaktık.

Benim herhangi bir kamp ekipmanım yok.

Tom, ailesi ile bir kamp gezisine gitti.

Çadırımızı kurduk ve kamp ateşi yaktık.

Çadırımızı kurduk ve bir kamp ateşi yaktık.

Also check out the following words: öğrencileri, dışında, pek, bilinmiyor, Mahjong, taşları, güzeller, genellikle, oynanan, oyun.