Learn how to use kalmaya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Şimdilik bir otelde kalmaya niyetliyim.
Translate from Turkish to English
Biz şimdilik burada kalmaya karar verdik.
Translate from Turkish to English
Birbirimizle temasta kalmaya devam edelim.
Translate from Turkish to English
Tom Boston'da üç gün kalmaya niyetli.
Translate from Turkish to English
Tom hayatının geriye kalan kısmında Boston'da kalmaya niyeti yok.
Translate from Turkish to English
Tom 2.30'a kadar kalmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Beladan uzak kalmaya çalışın.
Translate from Turkish to English
Akşam yemeği için kalmaya ne dersiniz? Ben büyük bir kap güveç yapıyorum.
Translate from Turkish to English
Ben onunla boşuna dost kalmaya çalıştım.
Translate from Turkish to English
O geç kalmaya eğilimli.
Translate from Turkish to English
Tom sakin kalmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Ben geç saatlere kadar kalmaya alışkınım.
Translate from Turkish to English
O, okula geç kalmaya eğilimlidir.
Translate from Turkish to English
Ben gece geç saatlere kadar kalmaya alışkınım.
Translate from Turkish to English
Gece geç saatlere kadar uyanık kalmaya alışkınım.
Translate from Turkish to English
Gecikme bizi pahalı bir otelde bir gece kalmaya zorladı.
Translate from Turkish to English
Yalnız kalmaya ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English
Onun yalnız kalmaya ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English
Ben burada kalmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Toplantılara geç kalmaya eğilimlidir.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den uzak kalmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Dışarı gitmeyi evde kalmaya tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Gece geç saatlere kadar kalmaya alışkınım.
Translate from Turkish to English
Dışarı çıkmayı evde kalmaya tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Birkaç gün bizimle kalmaya ne dersin?
Translate from Turkish to English
Gece geç saatlere kadar kalmaya alışkın değilim.
Translate from Turkish to English
Bir sonraki oyun kalmaya değer.
Translate from Turkish to English
Bu akşam evimde kalmaya ne dersin?
Translate from Turkish to English
Sakin kalmaya çalış.
Translate from Turkish to English
Niyetli olmayanlar uyum sağlamazken, kalmaya niyetli olanlar adanın konuşma yapılarına çabucak uyum sağladılar.
Translate from Turkish to English
O bir süre bizimle kalmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Meğerse bir ayrılık yokmuş. Onlar tekrar bir arada kalmaya karar vermişler.
Translate from Turkish to English
Kalmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Kalmaya itirazım yok.
Translate from Turkish to English
Ben insandım ve insan kalmaya devam edeceğim.
Translate from Turkish to English
Yalnız kalmaya ihtiyaçları vardı.
Translate from Turkish to English
Uyanık kalmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Ne söyleyeceğini bilmediği için, sessiz kalmaya devam etti.
Translate from Turkish to English
Sessiz kalmaya devam edersen, kendimi kaybedeceğim.
Translate from Turkish to English
Sessiz kalmaya karar verdik.
Translate from Turkish to English
Bugün bile onun teorisi neredeyse inkar edilemez olarak kalmaya devam etmektedir.
Translate from Turkish to English
Onun yer verdiği tartışmaya rağmen, sorun hâlâ çözülmemiş kalmaya devam ediyor.
Translate from Turkish to English
Bu ülke onun için mücadele edecek çok sayıda kahraman olduğu için özgürlerin ülkesi olarak kalmaya devam edecektir.
Translate from Turkish to English
Sakin kalmaya çalışın.
Translate from Turkish to English
Tom nefesini kontrol etmeye ve sakin kalmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom'un onu neden yapmak istediği sorusu hâlâ kalmaya devam ediyor.
Translate from Turkish to English
Tam otomatik hikaye üretimi bilgisayar bilim adamları için çözülmemiş bir sorun kalmaya devam etmektedir.
Translate from Turkish to English
Kız arkadaşından ayrı kalmaya dayanamadı.
Translate from Turkish to English
Burada kalmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Gecenin ortasında uyanık kalmaya devam ediyorum.
Translate from Turkish to English
Tom uyanık kalmaya çalıştı fakat kısa sürede uyuyakaldı.
Translate from Turkish to English
Bir gün daha kalmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Ben sadece hayatta kalmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Kalmaya karar verdik.
Translate from Turkish to English
Dün gece dışarı çıkmadık. Sinemaya gidebilirdik ama evde kalmaya karar verdik.
Translate from Turkish to English
Tom, kalmaya niyetli olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Uyanık kalmaya çalıştım ama uyuyakaldım.
Translate from Turkish to English
Müşterisinin evinde kalmaya gitti.
Translate from Turkish to English
Evde kalmaya zorlandım.
Translate from Turkish to English
Her ne kadar onunla arkadaş kalmaya çalıştıysam da, bu imkânsız görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Bu konularda yeni kuşağın yanında her zaman cahil kalmaya mahkûmuz.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'ye sakin kalmaya çalışmasını söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom toplantılara geç kalmaya eğilimli.
Translate from Turkish to English
Tarafsız kalmaya çabaladıklarını söylediler.
Translate from Turkish to English
Birkaç gün daha Boston'da kalmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Gitmeyi kalmaya tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Boston'da burada kalmaya niyetim yok.
Translate from Turkish to English
Tom kalede kalmaya hiç istekli değildi, onun perili olduğunu duymuştu.
Translate from Turkish to English
Birkaç ekstra gün Bostonda kalmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Sizinle kalmaya karar verdik.
Translate from Turkish to English
Onlarla kalmaya karar verdik.
Translate from Turkish to English
Onunla kalmaya karar verdik.
Translate from Turkish to English
Uyanık kalmaya çalış.
Translate from Turkish to English
Tom bir süre bizimle kalmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Tom sessiz kalmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Gözden uzak kalmaya çalışın.
Translate from Turkish to English
Tom odada kalmaya söz verdi.
Translate from Turkish to English
Tom kalmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Olduğum yerde kalmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Kütüphanede ne kadar kalmaya niyetlisin?
Translate from Turkish to English
Tom randevularına geç kalmaya eğilimli.
Translate from Turkish to English
Tom sadece hayatta kalmaya çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Tetikte kalmaya çalış.
Translate from Turkish to English
Benim kalmaya niyetim yok.
Translate from Turkish to English
Uyanık kalmaya çalışmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Neden kalmaya karar verdin?
Translate from Turkish to English
Boston'da kalmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Odaklanmış kalmaya çalışalım.
Translate from Turkish to English
Tom'u kalmaya ikna etmek için söyleyebileceğim herhangi bir şey düşünebiliyor musun?
Translate from Turkish to English
Tom sakin kalmaya çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Ben yalnız kalmaya korkuyorum.
Translate from Turkish to English
Benimle kalmaya gel.
Translate from Turkish to English
Sakin kalmaya çalış, Tom.
Translate from Turkish to English
Sadece sakin kalmaya çalış.
Translate from Turkish to English
O kadar çok yağmur yağıyordu ki evde kalmaya karar verdik.
Translate from Turkish to English
Sakin kalmaya çalışalım.
Translate from Turkish to English
Uzak kalmaya çalış.
Translate from Turkish to English
Sakin kalmaya çalışalım, tamam mı?
Translate from Turkish to English
Keşke diyette kalmaya devam etmek için irade gücüm olsa.
Translate from Turkish to English
Benim yalnız kalmaya ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin evinde kalmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: konuşma, Hilton, Oteli'ne, Kan, grubunuz, giysilerine, bisikletine, ait, rüzgar, karlı.