Turkish example sentences with "kalın"

Learn how to use kalın in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Hoşça kalın.
Translate from Turkish to English

Kalın!
Translate from Turkish to English

Almancada nasıl "hoşça kalın" denir?
Translate from Turkish to English

Ben bir hafta içinde bu kalın kitabı okumayı bitiremem.
Translate from Turkish to English

Hatta kalın, lütfen.
Translate from Turkish to English

Banka soyguncusu " hepiniz, olduğunuz yerde kalın!" diye bağırdı
Translate from Turkish to English

Sabahın ilk ışıklarına kadar benimle birlikte kalın.
Translate from Turkish to English

Tom kalın bir palto arıyor.
Translate from Turkish to English

Buz üzerinde yürümek için yeteri kadar kalın.
Translate from Turkish to English

Evde kalın.
Translate from Turkish to English

O kalın kafalı.
Translate from Turkish to English

Buz çok kalın.
Translate from Turkish to English

Lütfen ayakta kalın.
Translate from Turkish to English

Tahta ne kadar kalın?
Translate from Turkish to English

O kalın kitabı okudun mu?
Translate from Turkish to English

O, kalın gözlük takar.
Translate from Turkish to English

Onun kalın bir boynu var.
Translate from Turkish to English

Sessiz kalın ve dinlenin.
Translate from Turkish to English

Biraz daha uzun kalın.
Translate from Turkish to English

Yarına kadar hoşça kalın.
Translate from Turkish to English

Birdenbire, kalın bulutlar güneşi sakladı.
Translate from Turkish to English

Tom kalın bir palto ve eldivenler giyiyor.
Translate from Turkish to English

Zemin kalın bir halı ile kaplıdır.
Translate from Turkish to English

Kasaba halkı kalın biftek yemekten hoşlanır.
Translate from Turkish to English

Kalın gözlükleri olan biraz yaşlı bir adamdı.
Translate from Turkish to English

Hat şimdi meşgul. Lütfen hatta kalın.
Translate from Turkish to English

Buz bizim ağırlığımızı taşıyacak kadar kalın değil.
Translate from Turkish to English

Bir süre kalın.
Translate from Turkish to English

Temasta kalın.
Translate from Turkish to English

Sağ tarafta kalın.
Translate from Turkish to English

Kalın bir cekete ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Lütfen hatta kalın.
Translate from Turkish to English

"Hoşça kalın." bile demeden evden çıktı.
Translate from Turkish to English

Ayaklarını sıcak tutmak için kalın çoraplar giymelisin.
Translate from Turkish to English

Bağlantıda kalın.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeği için kalın.
Translate from Turkish to English

Kalın ve izleyin.
Translate from Turkish to English

Lütfen oturmuş biçimde kalın.
Translate from Turkish to English

Emniyet kemerleriniz bağlı şekilde koltuklarınızda kalın.
Translate from Turkish to English

Lütfen uçak kapıya varıncaya kadar oturmuş olarak kalın.
Translate from Turkish to English

Tetikte kalın.
Translate from Turkish to English

Uyanık kalın.
Translate from Turkish to English

Oturmuş olarak kalın lütfen.
Translate from Turkish to English

Odanızda kalın.
Translate from Turkish to English

Arabalarınızda kalın.
Translate from Turkish to English

Evlerinizde kalın.
Translate from Turkish to English

Hiç kalın giysi getirmedim.
Translate from Turkish to English

Bu kalın bıyığı uzatmak uzun zamanımı aldı.
Translate from Turkish to English

Tom daha kalın bir palto giymesi gerektiğini hemen fark etti.
Translate from Turkish to English

Tom kalın gözlükler takıyor.
Translate from Turkish to English

Saçını tıraş edersen, tekrar daha kalın uzayacaktır.
Translate from Turkish to English

İşaretim için beklemede kalın.
Translate from Turkish to English

Bu kalın yün çoraplar bacaklarınızı sıcak tutacak.
Translate from Turkish to English

Dikkatli olun, ne acele edin, ne de geç kalın.
Translate from Turkish to English

Pozitif kalın.
Translate from Turkish to English

Size ihanet etmedim bunu o kalın kafana sok!
Translate from Turkish to English

Soğuğa karşı kalın bir ceket giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom kalın gözlük takıyor.
Translate from Turkish to English

Bir kitap ince, diğeri ise kalın. Kalın olanının yaklaşık 200 sayfası var.
Translate from Turkish to English

Bir kitap ince, diğeri ise kalın. Kalın olanının yaklaşık 200 sayfası var.
Translate from Turkish to English

"Size hoşça kalın deme vaktidir." dedi birdenbire.
Translate from Turkish to English

Kalın bir palto giymeni tavsiye ediyorum.
Translate from Turkish to English

Onun ne kadar kalın olduğunu nasıl biliyorsun?
Translate from Turkish to English

Bağlantıda kalın
Translate from Turkish to English

Hoşça kalın!
Translate from Turkish to English

Akşam yemeği için kalın.
Translate from Turkish to English

Bir an için sessiz kalın.
Translate from Turkish to English

Bir an burada kalın.
Translate from Turkish to English

Bir an orada kalın.
Translate from Turkish to English

Kalın sis vadiyi kapladı.
Translate from Turkish to English

Bize yakın kalın.
Translate from Turkish to English

Onlara yakın kalın.
Translate from Turkish to English

Ona yakın kalın.
Translate from Turkish to English

Hattın sonuna kadar trende kalın.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye kalın gri bir zarf verdi.
Translate from Turkish to English

Daha kalın giyinmen gerekmez mi?
Translate from Turkish to English

O, piyanoyu çalarken sessiz kalın.
Translate from Turkish to English

Siz çocuklar burada kalın.
Translate from Turkish to English

Bu kumaş çok kalın.
Translate from Turkish to English

Parmaklarım bu eldivenlere sığmayacak kadar kalın.
Translate from Turkish to English

Kalın sis uçağın kalkmasını engelledi.
Translate from Turkish to English

Kalın sis, uçağı kalkıştan alıkoydu.
Translate from Turkish to English

O kadar kalın bir kitabı kim okuyacak?
Translate from Turkish to English

Hamur hâlâ biraz kalın.
Translate from Turkish to English

O , kısa, yaşlı, kalın gözlüklü bir adamdı.
Translate from Turkish to English

Sessiz kalın ve uyanık olun.
Translate from Turkish to English

Yerde kalın yoksa bir serseri kurşunla vurulabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Lütfen istediğiniz kadar uzun kalın.
Translate from Turkish to English

Gemi, kalın sisle kaplı, şafakta yola çıktı.
Translate from Turkish to English

Eğer mümkünse evde kalın!
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin ne kadar kalın kafalı olduğuna inanamıyor.
Translate from Turkish to English

Sağlıcakla kalın.
Translate from Turkish to English

Kalın sis her şeyi gizledi.
Translate from Turkish to English

Üşüttün mü canım, ben demedim mi sana kalın giyin diye?
Translate from Turkish to English

Birlikte kalın.
Translate from Turkish to English

Odaklı kalın.
Translate from Turkish to English

Tom kalın kafalı.
Translate from Turkish to English

Bunun dışında kalın.
Translate from Turkish to English

Siz ikiniz burada kalın.
Translate from Turkish to English

Siz arkadaşlar burada kalın.
Translate from Turkish to English

Lütfen sırada kalın.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: köprü, tondan, fazlasını, taşıyamaz, ışığını, seni, sevmiyorum, Okulu, Rap, sever.