Turkish example sentences with "kızım"

Learn how to use kızım in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Kızım evlenebilecek yaşa geldi.

İki kızım var.

Benim bir oğlum ve bir de kızım var. Oğlum New York'ta ve kızım da Londra'da.

Benim bir oğlum ve bir de kızım var. Oğlum New York'ta ve kızım da Londra'da.

Kızım dükkândan süt alıyor.

Kızım piano istiyor.

Bu benim kızım.

En büyük kızım Magdalena Zarębówna'dır.

Büyük kızım Magdalena bir melek gibidir.

Kızım soğuk almış

Kızım hâlâ işte.

Kızım beyin sarsıntısı geçirdi.

Kızım, Kate, bir şarkı yarışmasını kazandı ve ben onunla gurur duyuyorum.

Benim bir kızım var.

Kızım derin uykuda.

Kızım bir piyano istiyor.

Kızım yumurta sarısını seviyor.

Kızım okula gidebilir mi?

Kızım ip atlamayı sever.

Kızım ne kadar yiyor olmalı?

Kızım neredeyse on beş yaşındadır.

Ben Japon lisesinde okuyan bir kızım.

Ona kendi kızım gibi davrandım.

Kızım ergenlik çağının sonlarındadır.

İki kızım ve iki oğlum var.

Kızım benim gözümün bebeğidir.

Kızım haziran ayında evlenecek.

Kızım için yeni bir fotoğraf makinesi alacağım.

Kocam ve kızım derin uykuda.

O benim kızım.

Mavi bir ceket giyen kız benim kızım.

Kızım üç yıl önce İngiltere'ye gitti.

Kızım zaman zaman beni görmeye geldi.

Bugün kızım üniversiteden mezun oldu.

Mavi paltolu kız benim kızım.

Tom'un yaşında bir kızım var.

Bir adamın alışkanlıklarını hemen değiştirmesini bekleyemezsin, kızım.

Kızım günde sekiz saat uyur.

Bir Fransızla evli bir kızım var.

Kızım bir çocukken sık sık astım atakları yaşardı.

Artık benim kızım değilsin.

Kızım beni deli ediyor.

Ben on iki yaşında bir kızım.

Sanki kızım onun gerçek annesi olmadığımın biraz farkında gibi görünüyor.

Ben sadece sıradan bir kızım.

Kızım hastanede, çünkü bir trafik kazasında yaralandı.

Kızım eski kafalı olduğumu söyler çünkü cep telefonu kullanmam.

Lisede bir kızım var.

Bir oğlum ve bir kızım var. Biri New York'ta, diğeri Londra'da.

Mavi ceket giyen kız benim kızım.

Kızım sana diyorum, gelinim sen anla.

Kızım bir oğlanla düzenli olarak çıkıyor.

Bak, kızım bana ne getirmiş!

Ben bir kızım.

13 yaşında bir üvey kızım var.

Kızım zaten dört senedir iştahsızlıktan ızdırap çekmekte.

O benim öz kızım gibi.

Neredeyse kızım olacak kadar yeterince gençsin.

Keşke kızım daha uygun elbise giyse.

Mary benim kızım sayılır.

Kızım Noel için sabırsızlanıyor.

Ben basit bir kızım.

Sadece bir bekar kızım var.

Kızım ceket kolumu tuttu ve gitmeme izin vermedi.

Kızım okula gitti.

Ben normal bir kızım.

Piyano çalan kız benim kızım.

Kızım için bir piyano arıyorum.

Sıradan bir kızım sadece.

Ben 11 yaşında bir kızım.

Kızım daha 10 yaşındaydı.

Kızım eve geliyor.

Kızım için yeterince iyi değilsin.

Evet, bir kızım var.

İki oğlum ve iki kızım var.

Senden kızım olacak.

Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla.

Ben sana aşığım kızım.

Onunla her ne zaman her nereye gitsem, oradaki insanlar onun kız kardeşim olduğunu düşündü. Hatta bazıları onun kızım olduğunu düşündü.

Ben evliyim ve bir kızım var.

Kızım müziği seviyor.

Kızım bebeklerle oynamaktan hoşlanır.

Sekiz yaşında bir kızım var.

Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini sever.

Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini seviyor.

Hadi kızım naş naş.

30 yaşındayım ve 13 yaşında bir kızım var.

Mary benim kendi kızım gibi.

Kızım sık sık hastadır.

Kızım haziranda evleniyor.

Kızım haziranda evlenecek.

Kızım dinozorların tüm farklı türlerin isimlerini biliyor.

13 yaşında bir kızım var.

Kızım bu cehennemden kurtuldu ya bundan daha büyük bir mutluluk olamaz benim için.

Kızım senin yaşında.

Ben küçük bir kızım, okula gitmiyorum, bana sandalet al, ben evleniyorum.

Böyle harika arkadaş, aile ve erkek arkadaşa sahip olmakla ben şanslı bir kızım.

Ben Hristiyan bir kızım.

Benim kızım bir yavru kedi istiyor.

Kızım Ultraman'ı sever.

Kızım bir cam parçası ile damarlarını kesti.

Also check out the following words: arabalar, yolun, sağ, tarafını, kullanırlar, Kedi, mi, sordu, Bazen, mıyım.