Tom işini kaybetti.
Translate from Turkish to English

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.
Translate from Turkish to English

Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.
Translate from Turkish to English

Babamın işini devraldım.
Translate from Turkish to English

Tom geçen hafta işini bıraktı.
Translate from Turkish to English

O, işini iyi yapar.
Translate from Turkish to English

Biz senin işini paylaşıyoruz.
Translate from Turkish to English

Hastalık onun işini yapmasını engelledi.
Translate from Turkish to English

Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
Translate from Turkish to English

Tom'un işini yapacak birini almak zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

Karısı olmasaydı , o işini değiştirmezdi.
Translate from Turkish to English

O, geçen ay işini bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom son durgunluk döneminde işini kaybetti
Translate from Turkish to English

O, işini bir saat önce bitirdi.
Translate from Turkish to English

Benim kuralım her zaman gündüz günün işini yapmaktı.
Translate from Turkish to English

O işini bırakmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

O, işini oğluna devretmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Onun işini terk etmek için karar verdiğini bilmiyordum.
Translate from Turkish to English

Tom'un işini yapması için birini kabul etmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Tom işini kaybettiğinde arkadaşları çok nazikti.
Translate from Turkish to English

John emekli olduğunda, oğlu onun işini devraldı.
Translate from Turkish to English

Tom bana işini kaybetse bile tasarrufları ile bir süre yaşayabileceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom işini gerçekten seviyor.
Translate from Turkish to English

Tom işini seviyor.
Translate from Turkish to English

Tom işini niçin bıraktı?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye işini ne kadar çok sevdiğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Onunla, Boeing diğer sorunların da olabileceği, ama mürettabat işini doğru şekilde yaparsa bir kazadan kaçınılabileceği anlamına gelir.
Translate from Turkish to English

Tom sık sık işini evine getirir.
Translate from Turkish to English

Tom işini ihmal etti.
Translate from Turkish to English

Geçen yıl bir önceki işini kaybettiğinden beri, Tom bir iş aramaktadır.
Translate from Turkish to English

Tom'un işini bırakmaktan başka hiçbir seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English

O babasının işini devraldı.
Translate from Turkish to English

O, babasının işini başarmak zorundadır.
Translate from Turkish to English

Tom işini çok ciddiye almaz.
Translate from Turkish to English

Tom işini ciddiye almayan insanları sevmez.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile işini tartışmayı sevmez.
Translate from Turkish to English

O, yakında işini yapabilecek.
Translate from Turkish to English

Akşam yemeği işini bitirmeden önce hazır olacak.
Translate from Turkish to English

O niçin işini bıraktı?
Translate from Turkish to English

Mike işini çok sevmesine rağmen, iyi para getirmiyor.
Translate from Turkish to English

Şimdiye kadar işini bitirmeliydi.
Translate from Turkish to English

Gelecek seçimlerde işini geri alacak.
Translate from Turkish to English

Tom o adamın kızıyla adamın işini miras alacağı vaadi ile evlenmeyi kabul etti.
Translate from Turkish to English

John işini bıraktığını eşine nasıl açıklayacağını bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tommy, işini kaybetme riskini göze almadı.
Translate from Turkish to English

Naomi az önce işini bitirdi.
Translate from Turkish to English

Tom işini çok sevdi.
Translate from Turkish to English

Tom işini nasıl daha başarılı yapacağına dair çeşitli fikirler ileri sürdü.
Translate from Turkish to English

Tom İnternet bağlantısı olmadan işini yapamaz.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi onun işini baştan sona incelerken yakaladı.
Translate from Turkish to English

Tom işini değiştirmeyi düşündü.
Translate from Turkish to English

Tom işini bırakmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin işini bırakmaya karar verdiğini bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

O işini kaybetti.
Translate from Turkish to English

Kendi işini yap.
Translate from Turkish to English

O işini değiştirdi.
Translate from Turkish to English

O işini yapıyor.
Translate from Turkish to English

O işini başardı.
Translate from Turkish to English

Babam işini seviyor.
Translate from Turkish to English

Ben senin işini devralacağım.
Translate from Turkish to English

O, işini bitirdi.
Translate from Turkish to English

Onlar onun işini bıraktığını söylüyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom işini gerçekten beğenmedi.
Translate from Turkish to English

Dikkatsizliği ile işini bozdu.
Translate from Turkish to English

Ben düzeltme işini üstlendim.
Translate from Turkish to English

Ona işini bırakmamasını rica etti.
Translate from Turkish to English

O, ona işini bırakması için baskı yaptı.
Translate from Turkish to English

O, işini bırakma konusunda onu ikna etti.
Translate from Turkish to English

Onun işini bırakacağından eminim.
Translate from Turkish to English

O, babasının işini devraldı.
Translate from Turkish to English

O, işini kaybettikten sonra, köpeklerini besleyemedi, bu yüzden onları birine hediye verdi.
Translate from Turkish to English

O, işini bitirdi mi?
Translate from Turkish to English

Bu nedenle işini kaybetti.
Translate from Turkish to English

Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.
Translate from Turkish to English

Bazı nedenlerden dolayı işini bıraktı.
Translate from Turkish to English

Ev işini paylaşmayı kabul ettik.
Translate from Turkish to English

Tom işini kaybetme konusunda endişeli.
Translate from Turkish to English

Tom yeni işini ilginç buldu.
Translate from Turkish to English

Protesto eden biri işini kaybetti.
Translate from Turkish to English

Beşten önce işini bitirdi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin işini niçin bıraktığını bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Emekli olduğunda onun işini oğlu devraldı.
Translate from Turkish to English

Çiftlikteki işini niye bıraktın?
Translate from Turkish to English

Tom işini sevmez.
Translate from Turkish to English

Tom işini sevmiyor.
Translate from Turkish to English

Gelecek ay işini bırakmak zorunda kalabilir.
Translate from Turkish to English

Yaşamını ve işini seviyor gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Yarınki parti için yeme içme işini düzenledim.
Translate from Turkish to English

Çocuğuna bakmak için işini bıraktı.
Translate from Turkish to English

Bırak da Mary işini yapsın.
Translate from Turkish to English

Bırak da Tom işini yapsın.
Translate from Turkish to English

Babasının işini devralmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Kendi işini yapmayı gerçekten istiyor musun?
Translate from Turkish to English

İlk başta yeni işini nasıl yapacağını bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Ona uğradığımda ev işini bitirmişti.
Translate from Turkish to English

Son zamanlarda birçok insan işini kaybediyor.
Translate from Turkish to English

O, işini bilir.
Translate from Turkish to English

Sadece işini yap.
Translate from Turkish to English

Thomas A. Edison işini öylesine sever ki ortalama olarak 24 saatte 4 saatten daha az uyur.
Translate from Turkish to English

Onun işini kaybetmesine neyin sebep olduğunu düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom Mary'nin işini istiyor.
Translate from Turkish to English