Learn how to use içeriye in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Polis seni içeriye atacak.
Translate from Turkish to English
Önde gelen bir uzman resmi tasdik etmek için içeriye getirildi.
Translate from Turkish to English
O içeriye girer girmez düştü.
Translate from Turkish to English
Tom içeriye temiz hava girdirmek için pencereyi birazcık açtı.
Translate from Turkish to English
Tom az önce içeriye gelen adama baktı.
Translate from Turkish to English
Tom içeriye arka kapıdan geldi.
Translate from Turkish to English
Niçin içeriye gelmiyorsun?
Translate from Turkish to English
Bu bilet içeriye iki kişi aldırır.
Translate from Turkish to English
O, pencereden içeriye girdi.
Translate from Turkish to English
Bir fincan kahve için onu içeriye davet etti.
Translate from Turkish to English
O, kapıda içeriye baktı.
Translate from Turkish to English
Tom içeriye girdi ve Mary için etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Önce Tom içeriye girdi.
Translate from Turkish to English
Onu içeriye götüreceğim.
Translate from Turkish to English
Tom az önce içeriye girdi.
Translate from Turkish to English
Tekrar içeriye giriyorum.
Translate from Turkish to English
Sadece içeriye yürümeliydim.
Translate from Turkish to English
Bu lokantada pilav olup olmadığını merak ederek içeriye girdim.
Translate from Turkish to English
Niçin içeriye girmiyoruz?
Translate from Turkish to English
Tom içeriye gidiyor.
Translate from Turkish to English
Tom içeriye geliyor.
Translate from Turkish to English
Tom içeriye gitti.
Translate from Turkish to English
Burada içeriye gelme.
Translate from Turkish to English
Lütfen içeriye gel.
Translate from Turkish to English
Onlar içeriye geldiler.
Translate from Turkish to English
Biz içeriye geliyoruz.
Translate from Turkish to English
Tom içeriye girdi.
Translate from Turkish to English
Tom içeriye koştu.
Translate from Turkish to English
Tom içeriye dikkatle baktı.
Translate from Turkish to English
Tom içeriye baktı.
Translate from Turkish to English
Tom içeriye geldi.
Translate from Turkish to English
Tom'u içeriye gönder.
Translate from Turkish to English
Tom içeriye geri döndü.
Translate from Turkish to English
Tom paltosunu almak için içeriye girdi.
Translate from Turkish to English
Hırsız kırık bir pencereden içeriye girdi.
Translate from Turkish to English
Sadece bir kez içeriye girdim.
Translate from Turkish to English
Ya dışarıya çık ya da içeriye gir.
Translate from Turkish to English
Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi.
Translate from Turkish to English
Tom banyo penceresinden içeriye girdi.
Translate from Turkish to English
Tom kapıyı açtı ve içeriye baktı.
Translate from Turkish to English
Tom tekrar kapıdan içeriye yürüdü.
Translate from Turkish to English
Mary içeriye girdiğinde, Tom gazete okuyordu.
Translate from Turkish to English
Trompetler ses çıkardığında, ordu bağırdı ve trompet sesinde, adamlar yüksek sesle bağırdığında, duvar çöktü; bu yüzden herkes doğruca içeriye hücum etti ve şehri aldılar.Şehri LORD'a verdiler ve kılıçla onun içinde yaşayan her şeyi yok ettiler-erkekler, kadınlar, gençler ve yaşlılar, sığırlar, koyunlar ve eşekler.
Translate from Turkish to English
Tom kapıyı açtı ve içeriye adım attı.
Translate from Turkish to English
Onu içeriye sokmamak için, ihtiyati tedbirler almak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Mary, içeriye aldığın kadın kim biliyor musun?
Translate from Turkish to English
Hiçbir şekilde içeriye girme ihtimalin yok.
Translate from Turkish to English
Tom kapıyı açtı ve içeriye girdi.
Translate from Turkish to English
Tom pencereyi açmamı istiyor, bu yüzden o içeriye tırmanabilir.
Translate from Turkish to English
İstersen içeriye girebilirsin.
Translate from Turkish to English
Basın içeriye giremez.
Translate from Turkish to English
O uyuklarken biri zorla içeriye girdi.
Translate from Turkish to English
Bunu benim için içeriye götürebileceğini düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English
Lütfen içeriye geri gidin.
Translate from Turkish to English
Sizden biri içeriye gelsin ve sizden biri dışarıda beklesin.
Translate from Turkish to English
Onların içeriye girdiğini gördüm.
Translate from Turkish to English
Onun içeriye girdiğini gördüm.
Translate from Turkish to English
Tom açık kapıyı itip içeriye baktı.
Translate from Turkish to English
Tom kapıdan içeriye girer girmez Mary şikayet etmeye başladı.
Translate from Turkish to English
Tom kapı aralığından içeriye doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English
Tom gizlice içeriye baktı.
Translate from Turkish to English
Onlar içeriye giremezler.
Translate from Turkish to English
Tom hâlâ içeriye girmeye çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Tom sadece kapıdan içeriye girdi.
Translate from Turkish to English
Ve sonra Tom içeriye geldi ve ağladığımı gördü.
Translate from Turkish to English
Tam biz kapatırken üç müşteri içeriye girdi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin içeriye girdiğini ve odanın arka tarafında oturduğunu gördü.
Translate from Turkish to English
İyi haber içeriye ücretsiz girebileceğimiz.
Translate from Turkish to English
Tom içeriye biraz temiz hava girmesi için kapıyı biraz açtı.
Translate from Turkish to English
Lütfen içeriye geri gel.
Translate from Turkish to English
Onları içeriye almayacağım.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşim yüzme için içeriye girerken ben tenis için içeriye girerim.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşim yüzme için içeriye girerken ben tenis için içeriye girerim.
Translate from Turkish to English
Hoca içeriye girince konuşmayı kesin.
Translate from Turkish to English
Fransızlar ve İngilizler içki içmeyi severler ama birincisi kırmızı şarap için içeriye girerken ikincisi birayı tercih eder.
Translate from Turkish to English
Kapıyı açtı ve genç çiftçiyi içeriye davet etti.
Translate from Turkish to English
Sadece içeriye girelim.
Translate from Turkish to English
Tom beni içeriye davet etti.
Translate from Turkish to English
Merhaba, Tom, içeriye gel.
Translate from Turkish to English
Çatı içeriye yağmur sızdırıyor.
Translate from Turkish to English
Lütfen içeriye biraz temiz hava girmesine izin ver.
Translate from Turkish to English
Tom'un kiminle içeriye girdiğini fark etmedim bile.
Translate from Turkish to English
Tom nasıl içeriye girecek?
Translate from Turkish to English
Onu içeriye alalım.
Translate from Turkish to English
Tom içeriye yiyecek taşıyarak girdi.
Translate from Turkish to English
Tom bu akşam 2.30'a kadar içeriye giremedi.
Translate from Turkish to English
Ben kahve içmek için içeriye gelirim.
Translate from Turkish to English
Yağmur yağmadan önce onu içeriye geri getirdiğinden emin ol.
Translate from Turkish to English
Ben pencereden içeriye girdim.
Translate from Turkish to English
Tom'un içeriye girmediğini umalım.
Translate from Turkish to English
Onların hepsi içeriye girdi.
Translate from Turkish to English
Onların içeriye gelmesini isteyebilir misin?
Translate from Turkish to English
Onun içeriye gelmesini isteyebilir misin?
Translate from Turkish to English
Ben şimdi içeriye giriyorum.
Translate from Turkish to English
O gezegen içeriye patladı.
Translate from Turkish to English
Ondan önce içeriye girebilir miyim?
Translate from Turkish to English
Mafya rakip gangsteri öldürmek için kendi planları üzerinde onu içeriye aldı.
Translate from Turkish to English
Bu benim odam. Sadece böyle içeriye dalamazsın.
Translate from Turkish to English
Yağmur yağmaya başladığında, o, oğlunun çamaşırı içeriye almasını söyledi.
Translate from Turkish to English
Bir filin dişleri içeriye çekilemez.
Translate from Turkish to English
Kapı açıktı, bu yüzden doğru içeriye geldik.
Translate from Turkish to English