Turkish example sentences with "hemşire"

Learn how to use hemşire in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Kız bir hemşire.

Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.

Niçin bir hemşire olmak istiyorsun?

Ben bir doktor ya da hemşire ya da öğretmen olmak istiyorum.

O bir hemşire.

Bir hemşire olmak istiyorum.

Hemşire bana bir iğne yaptı.

Bir hemşire ateşimi ölçtü.

O, bir hemşire olarak niteliklidir.

Mary iyi bir hemşire olacak.

Hemşire beyaz giyindi.

Hemşire hastayla ilgilendi.

Baş hemşire ile konuşabilir miyim?

O hemşire çok nazik ve kibardır.

Baş hemşire ile konuşmak istiyorum.

Bir hemşire beyaz giyer.

Onun hayali bir hemşire olmaktı.

Hemşire onun ateşini ölçtü.

Bir hemşire olabilir, Emin değilim.

Hemşire bebeklere baktı.

Hemşire, bu hastayı gözünüzün önünden ayırmayın.

İki hemşire hasta ile ilgilendi.

Hemşire onun bütün isteklerini tahmin etti.

Hemşire onu nasıl yapacağını sana söyleyecek.

Yerel bir hastanede bir hemşire olarak çalışıyor.

Bu otelde bir doktor ya da hemşire var mı?

Hemşire ağlayan çocuğu yatıştırdı.

Hemşire damardan enjeksiyon yaptı.

O bir hemşire oldu.

Hemşire olmak istiyorum.

Onların kızı hemşire.

Hemşire burada değil.

Hemşire termometre ile onun ateşini ölçtü.

Bir hemşire olduğunu hayal etti.

Hemşire olduğunu düşündüğüm kadının aslında doktor olduğunu öğrendim.

Hemşire Tom'un nabzını ölçtü.

Hemşire termometreyle ateşini ölçtü.

Hemşire sana onu nasıl yapacağını söyleyebilir.

O doktor değil, sadece bir hemşire.

Hemşire olmayı düşlediniz mi?

Hastanede, hemşire ona karısının mektuplarının çoğunu okudu.

Sen gerçek bir hemşire misin?

Hemşire Tom'a bazı ilaçlar verdi ve o onları aldı.

Başka bir hemşire odaya geldi.

Peki,sen gerçekten bir hemşire misin?

Hiç hemşire olmayı düşündün mü?

Tom bir doktor değil ama bir hemşire.

Hastane odasında, beyaz kıyafetler giymiş hemşire ve ebe doğum için hazırlanıyorlardı.

Hemşire, genç bir adamın onu getirdiğini söyledi.

Eşim yerel bir hastanede bir hemşire olarak çalışıyor.

Mary hep hemşire olmak istemişti.

Mary'yi son gördüğümde o bir hemşire üniforması giymişti.

Hemşire Tom'un tansiyonunu ölçtü.

Hemşire şimdi neşterleri yıkamakla meşgul.

Hemşire Tom'a grip aşısı vurdu.

Hemşire hasta.

Bu günlerde, birçok erkek hemşire var.

Hemşire ağrıyı hafifletmek için Tom'a bir şey verdi.

Tom bir hemşire olmak için Boston'a taşındı.

Hemşire Tom'un sıcaklığını ölçtü.

Hemşire Tom'a anestezi uygularken 10'dan geriye doğru saymasını söyledi.

O bir hemşire asistanı olarak uzun saatler çalıştı.

Hemşire hastalarından birine aşık oldu.

Hemşire, Tom'a sakinleştirici verdi.

Hemşire sana bir sakinleştirici verdi.

Hemşire benim kan basıncımı ölçtü.

Hemşire benim tansiyonumu ölçtü.

Hemşire onun yürümeyi denemesini tavsiye etti.

Artık bir hemşire olmak istemiyorum.

Hemşire sandığım kadının doktor olduğunu şimdi öğrendim.

Hemşire sandığım kadının doktor olduğunu şimdi anlıyorum.

Senin bir hemşire olduğunu sanıyordum.

Tom, hemşire onun koluna iğne yaparken gözlerini kapattı.

Kan görünce bayılan bir hemşire istemiyorum.

Hemşire hastayı hastanenin üst katına taşıdı.

Mary emekli bir hemşire.

Hemşire bize grip aşısı yaptı

Hemşire onlara grip aşısı yaptı.

Hemşire bana grip aşısı yaptı.

Hemşire ona grip aşısı yaptı.

Hemşire tansiyonumu ölçmek için tansiyon aleti kullandı.

Tom bir hemşiredir ve onun en iyi arkadaşı hemşire yardımcısıdır.

Hemşire "Daha iyi olmak için tüm bu ilaçları almak zorundasın" dedi.

Bu hastanedeki her bir hemşire beş hastaya bakar.

Maria her zaman bir hemşire olmak istedi.

Hemşire ameliyat önlüğü giydi.

Hemşire, hastasına aşık oldu.

Hemşire hastaya refakat etmek için bütün gece baş ucunda kaldı.

Tom bir hemşire ile evlendi.

Mary her zaman bir hemşire olmak istedi.

O bir hemşire değil ama bir doktor.

Hemşire bana onun yaralanmasının beklenmediğini söyledi.

Brown'ın evlendiği kız bir hemşire.

Kardeşim, eğitim hastanesinde bir hemşire.

Mary hemşire değildi ve Tom'un yarası enfekte oldu.

O bir hemşire ve burada çalışıyor.

Dania sertifikalı bir hemşire olmak için okula gitti.

Mary yetenekli bir hemşire.

Kör hemşire kendini yaşlıların bakımı için adadı.

Tom yetenekli bir hemşire.

Hemşire hastaya portakal suyunu bir cam tüp vasıtasıyla verdi.

Also check out the following words: nedense, geceleri, hissediyorum, Ummak, strateji, değildir, Amcamlarda, yedik, dolara, Merhaba.