Learn how to use hatta in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Kylie Minogue dünyanın, hatta köylülerin bile afroditidir.
Translate from Turkish to English
Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.
Translate from Turkish to English
Hatta babama karşı onu destekledim.
Translate from Turkish to English
"Bay Smith ile konuşabilir miyim?" "Hatta kalır mısınız?"
Translate from Turkish to English
Biz onların dükkanının bir başarısızlık olduğunu düşündük, fakat şimdi, zor günleri atlattılar ve hatta büyüdüler.
Translate from Turkish to English
Her şey için görgü kuralı vardır, hatta bir seks partisinin bile.
Translate from Turkish to English
Hatta kalın, lütfen.
Translate from Turkish to English
Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.
Translate from Turkish to English
"Tom! Bu cümlelerin çok bencil olduğunun farkında mısın?: Onlar her zaman ya seninle başlıyor ya da seninle bitiyor! Hatta her ikisi!" o, Tom'a serzenişte bulundu.
Translate from Turkish to English
Hatta Tom bu sıcaklıkta çalışamayacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Hatta zehirli yılanlar sadece tehdit edildiklerini hissederlerse saldırırlar.
Translate from Turkish to English
Hatta John beklenenden daha iyisini yaptı.
Translate from Turkish to English
Hatta Mary'nin kocası bebek doğuncaya kadar bir yere ayrılmadı.
Translate from Turkish to English
Yanlış hatta bindim.
Translate from Turkish to English
Hatta o, karısından daha yaşlıdır.
Translate from Turkish to English
Hatta birkaç kız onunla konuşabilir.
Translate from Turkish to English
Hatta daha küçük hissettim.
Translate from Turkish to English
Hatta o daha çok toprak istedi.
Translate from Turkish to English
Hatta bazıları onu ihanetle suçladı.
Translate from Turkish to English
Hat şimdi meşgul. Lütfen hatta kalın.
Translate from Turkish to English
Lütfen hatta kalın.
Translate from Turkish to English
O diğer bir hatta.
Translate from Turkish to English
İyi bir gazete muhabiri herhangi bir kaynaktan öğrendiklerinden, hatta "küçük kuş ona öyle söyledi" türü kaynaktan bile yararlanır.
Translate from Turkish to English
Bazen, bir ormana baktığımda, kendimden geçerim ve hatta bunu dakikalarca fark etmem.
Translate from Turkish to English
Bu yasal değil, hatta tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Dirençli bakteri çoğalmaya devam etmekte ve hastalığın daha uzun sürmesine hatta ölüme yol açmaktadır.
Translate from Turkish to English
Hatta yabancı topraklara asla ayak basmadı.
Translate from Turkish to English
Hatta en son Yalova olduğuna emindim ama söylemedim.
Translate from Turkish to English
Hatta umurunda değil.
Translate from Turkish to English
Hatta onu deneme.
Translate from Turkish to English
Hatta ona dokunma.
Translate from Turkish to English
Hatta onu düşünme.
Translate from Turkish to English
Hatta oraya gitme.
Translate from Turkish to English
Hatta kal.
Translate from Turkish to English
Hatta sebebini bile bilmiyorlar.
Translate from Turkish to English
Tom öyle o kadar değişmiş ki hatta onu tanıyamadım.
Translate from Turkish to English
On dakikadır hatta bekliyorum.
Translate from Turkish to English
Hatta Tom onu daha ileri aldı.
Translate from Turkish to English
Erken kalkmak zorundayım, hatta pazar günleri bile.
Translate from Turkish to English
Hatta Tom Fransızca öğrenmekle biraz ilgileniyor.
Translate from Turkish to English
Hatta ondan hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English
Bir sonraki buluşmamız için daha sessiz, hatta sıkıcı bir yeri tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Hatta bu konuda endişelenmeyin.
Translate from Turkish to English
Yıldızları çıplak gözle, hatta daha da iyisi teleskopla görebilirsin.
Translate from Turkish to English
Bu anlatı ilginç, eğlenceli ve hatta dokunaklı.
Translate from Turkish to English
Bu sert oyunlarda oyuncular sıklıkla ciddi olarak yaralanır ve hatta bazen ölürdü.
Translate from Turkish to English
Bu hikaye ilginç, eğlenceli ve hatta heyecan verici.
Translate from Turkish to English
Ontario Sansür Kurulu 1980'de Günter Grass'tan uyarlanmış "Teneke Trampet" filmini yasakladı ama medya bu yasağı saçma buldu ve hatta Canadian Broadcasting Corporation (CBC) sorun yaratan görüntüleri o gece ülke çapında ulusal haberlerde gösterdi.
Translate from Turkish to English
Hala hastayım ve hatta dün başım öyle bir ağrıdı ki ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English
Hatta, onun oğlan mı yoksa kız mı olduğunu bilmiyor.
Translate from Turkish to English
Hatta ona sempati bile duymuyorum.
Translate from Turkish to English
Hatta işimi kaybedebilirim.
Translate from Turkish to English
Sen hiç çocuklarını öptün mü? Hatta onlara bakmadan!
Translate from Turkish to English
Birinin karatavuğu kargalardan ya da hatta küçük kargalardan ayırt etmesi için bir kuş bilimci olması gerekmiyor.
Translate from Turkish to English
Hatta denemek bile işe yaramaz.
Translate from Turkish to English
Hatta onlarla konuşmayın.
Translate from Turkish to English
Hatta onunla konuşmayın.
Translate from Turkish to English
Bu, haftalar hatta aylar sürebilir.
Translate from Turkish to English
Tanzanya'da yiyecek koklamak, kibar olmayan hatta çok görgüsüzce bir davranıştır.
Translate from Turkish to English
Hatta insanlar bir şey fark etmeyebilir.
Translate from Turkish to English
Hiç kimseye söylemedim, hatta anneme bile.
Translate from Turkish to English
Hatta düşündüğümden daha delisin.
Translate from Turkish to English
Hatta kimse var mı?
Translate from Turkish to English
Hatta daha soğuk olacak.
Translate from Turkish to English
Yılın moda kelimesi "dijital": dijital saatler, dijital mikrodalga fırınlar, hatta dijital dolma kalemler.
Translate from Turkish to English
Hatta benimle konuşma.
Translate from Turkish to English
Hatta oraya gitmeyi düşünme.
Translate from Turkish to English
Hatta biraz meraklı değil misin?
Translate from Turkish to English
Hatta hatırladığımdan daha güzel görünüyorsun.
Translate from Turkish to English
Onunla her ne zaman her nereye gitsem, oradaki insanlar onun kız kardeşim olduğunu düşündü. Hatta bazıları onun kızım olduğunu düşündü.
Translate from Turkish to English
O tutumlu hatta pintidir.
Translate from Turkish to English
Bu tam anlamıyla doğru değil. Hatta bu başka şartlarda tamamen yanlış.
Translate from Turkish to English
Hatta Almancadan çeviri yapabilirim.
Translate from Turkish to English
Tom her zaman insanlara güvenir, hatta güvenmemesi gereken insanlara bile.
Translate from Turkish to English
Hatta onun hakkında düşünme.
Translate from Turkish to English
Hatta bu hastaneler önümüzdeki meteor kaynaklı yangın fırtınasından kurtulmuş olmayacak!
Translate from Turkish to English
Hatta kim olduğumu bilmeden uzun süre önce Mary'ye aşık oldum.
Translate from Turkish to English
Tom diğer hatta.
Translate from Turkish to English
Bakın çocuklar, pencere ve hatta mutfak kapısı bile her ikisi de açık bırakıldı.
Translate from Turkish to English
Tom'un olanlar konusunda tamamen suçsuz olduğunu sanmıyorum. Hatta elebaşı o olabilir bence.
Translate from Turkish to English
Tom evli ve hatta bir oğlu var.
Translate from Turkish to English
O Fransızca konuşabilir ve hatta İngilizcede daha iyi.
Translate from Turkish to English
Tom'un sincabı hiç ürkek değil. Hatta o burnumun dibinden fındık çaldı.
Translate from Turkish to English
Bütün değişiklikler, hatta nadiren olanlar dahi, hüzne sebep olur. Çünkü geride bıraktığımız her şeyde bir parçamız vardır. Yeni bir başlangıç yapmadan önce, öncekilerle vedalaşmamız gerekir.
Translate from Turkish to English
Senin raporun iyi, hatta dikkat çekici.
Translate from Turkish to English
Hayır hatta biraz bile değil.
Translate from Turkish to English
Hatta kalın lütfen. Ben sizi onun ofisine bağlayacağım.
Translate from Turkish to English
Restoranlarda sigara içmeyi yasaklamak çok popüler, hatta sigara içenler ile!
Translate from Turkish to English
Bu ilginç, komik ve hatta hareketli bir hikaye.
Translate from Turkish to English
O İngilizce anlıyor ve hatta yazıyor.
Translate from Turkish to English
Tatoeba milyonlarca cümleye sahiptir ve her gün yüzlerce ve hatta binlerce daha eklenir.
Translate from Turkish to English
Balıklar ve hatta balinalar ve foklar krille beslenirler.
Translate from Turkish to English
Hatta bu konuda endişelenmenize gerek yok.
Translate from Turkish to English
Bush, Şeytan'ın en iyi arkadaşı değildir. Hatta Şeytan'ın kim olduğunu bilmez.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi kurtarmaya gelmek için tereddüt etmedi, hatta kendi hayatını tehlikeye atarak.
Translate from Turkish to English
Hatta ondan bahsetme.
Translate from Turkish to English
Hatta o konuda hiç düşünmemiştim.
Translate from Turkish to English
Hatta bilim kesin bir bilim değildir.
Translate from Turkish to English
Hatta onlara dokunmayın.
Translate from Turkish to English
Şistozomiazis milyonlarca insanı etkileyen ve ağır sakatlıklara ve hatta ölüme yol açabilen tropikal bir hastalıktır.
Translate from Turkish to English
Şu an hatta bir arkadaşım var.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: hiç, fena, tanrım, görüyorum, Eve, dönerken, yağmura, yakalanmıştım, Tatoeba'ya, yüzlerce.