Turkish example sentences with "okuyor"

Learn how to use okuyor in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Kadın okuyor.

"O bir kitap okuyor mu?" "Evet, o okuyor."

"O bir kitap okuyor mu?" "Evet, o okuyor."

Onlar kendi gazetelerini okuyor.

Termometre sıfırın altında üç derece olarak okuyor.

Okulda güzel sanatlar okuyor.

O bir kitap okuyor mu?

Susan, Amerikan tarihi bölümünde okuyor.

Magdalena, Łódź Japon Okulunda okuyor.

O zaman bir kitap okuyor muydunuz?

İlginç bir kitap okuyor musun?

O her zaman okuyor.

Tom şu an Sidney Sheldon tarafından yazılmış bir roman okuyor.

Tom her zaman bir şeyler okuyor gibi görünüyor.

O, şimdi bir roman okuyor.

O bir kitap okuyor.

O bir kitap okuyor. Onu yalnız bırakalım.

Mayuko okuyor ve Meg tablo yapıyordu.

O şimdi okuyor mu?

Kitap okuyor olacağım.

İngilizce okuyor musun?

O her zaman mizah dergileri okuyor.

O, Amerikan Tarihi Bölümünü okuyor.

O asıl branş olarak organik kimya okuyor.

Annem bir dergi okuyor.

Öğrenci ana branş olarak felsefe okuyor.

O, onuncu sınıfta okuyor.

Üniversitede tarih bölümünde okuyor.

Michael bir kitap okuyor.

Oğlum ekonomi okuyor.

Odasında kitap okuyor.

Üniversitede tarih okuyor.

Kocam her zaman yatakta kitap okuyor.

Kütüphanede bir kitap okuyor.

Bahçecilik üzerine bir kitapçık okuyor.

Çağdaş edebiyat okuyor.

Sekiz yıldır Fransızca okuyor.

Tom bütün öğleden sonra boyunca kitap okuyor.

Kız kardeşim sürekli çizgi roman okuyor.

O okuyor.

Tom ne okuyor?

Tom kitap okuyor.

Bir kitap okuyor.

Tom bir tarih kitabı okuyor.

O gazete okuyor.

O matematik okuyor.

Tom hâlâ okuyor.

Herkes okuyor.

Onun okuyor olduğunu biliyorum.

Tom okuyor.

Üniversite öğrencisi mühendislik okuyor.

Tom gazete okuyor.

Tom bir dergi okuyor.

O, Harvard'da hukuk okuyor.

Oğlan, korsanlar hakkında bir kitap okuyor.

Kedi bir kitap okuyor.

Duydum ki hem okuyor hem de yazıyormuşsunuz.

Lena bir gençlik dergisini okuyor.

Öğretmen kitap okuyor.

Tom bir şey okuyor.

Tom İncil okuyor.

Emily, üniversitesinde Almanca dilbilimi okuyor.

Arkadaşım uçak mühendisliğinde okuyor.

Öğrenci kütüphanede okuyor.

Bu üniversitede okuyor.

Sence o hala mesajlarımı okuyor mudur?

Tom, Harvard'ta okuyor.

Oğlum da yurtdışında okuyor.

Kız, büyükbabasıyla okuyor.

Öğrenci kitabı okuyor.

Melanie en sevdiği kitabı okuyor.

Millie kitabını okuyor.

Tom verandada oturmuş, gazete okuyor.

Tom her zaman okuyor.

Tom gazeteyi okuyor.

Tom Harvard'da okuyor.

Laurie şimdi bir kitap okuyor.

Tom yatağında uzanıyor, kitap okuyor.

Tom odasında bir kitap okuyor.

Tom ranzasında kitap okuyor.

Tom spor sayfasını okuyor.

Tom şimdi ilk taslağımı okuyor.

Tom şimdi baştan başa sözleşmeyi okuyor.

Tom benim postamı okuyor.

Tom Harvard'da hukuk okuyor.

Tom kütüphanede kitap okuyor.

Tom Fransızca okuyor olabilir.

Tom her zaman çizgi roman okuyor.

Tom hala Boston'da okuyor, değil mi?

Tom kanepede uzanıyor, kitap okuyor.

Tom Avustralya'nın tarihi hakkında bir kitap okuyor.

Tom şimdi okuyor, değil mi?

Tom şimdi okuyor.

Bu kitabı bu gece okuyor musun?

Tom kısa bir hikaye okuyor.

Tom notlarını okuyor.

Tom üniversitede felsefe okuyor.

Oğlan, kitabını okuyor.

Genç çocuk kitabını okuyor.

Bir kadın kütüphanede kitap okuyor.

Arkadaşlarımdan biri yurt dışında okuyor.

Also check out the following words: dünyanın, yüksek, zirvesidir, oturmak, istiyorsun, makinen, hayal, geri, döneceksin, bankta.