Turkish example sentences with "hali"

Learn how to use hali in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

"Person"ın çoğul hali "persons" değil "people"dır.

O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.

Tom yorgun ve kötü bir ruh hali içindeydi.

O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde.

O kötü bir ruh hali içinde.

O kötü bir ruh hali içinde, bu onun için nadirdi.

O, iyi bir ruh hali içinde.

O, kızgın bir ruh hali içinde.

Tom bugün kötü bir ruh hali içinde.

Tom bu sabah kötü bir ruh hali içinde.

Tom'un dışarı gidecek hali yoktu.

Ne Tom, ne de Mary konuşkan bir ruh hali içinde değildi.

Tom'un kötü bir ruh hali var.

O iyi bir ruh hali içerisindeydi.

O, nadiren iyi bir ruh hali içindedir.

Onun hali vakti eskisinden daha iyi.

O, kötü bir ruh hali içindeydi.

Onun kötü bir ruh hali var.

O, onun her zamanki hali.

Onun ruh hali sık sık değişir.

O, şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde.

Dediklerine göre ev sahibinin zamanında hali vakti yerindeymiş.

O gençken hali vakti daha iyiydi.

O günlerde ailemin hali vakti yerindeydi.

Tom haylaz bir ruh hali içinde.

Bugün kötü bir ruh hali içindesin, değil mi?

Bugün kötü bir ruh hali içinde gibi görünüyorsun.

Tom bir saat önce daha iyi bir ruh hali içindeydi.

Tom şimdi kötü bir ruh hali içinde.

Tom şu anda kötü bir ruh hali içinde.

Mary'nin lisedeki masum hali kalmamış.

Ne hali varsa görsün.

Bu maalesef, tedaviye muhtaç bir ruh hali.

Bugün neden böyle kötü bir ruh hali içindesin?

Tom'un bugün ruh hali nasıl?

Liisa'nın ruh hali kötüydü.

Neden böyle kötü bir ruh hali içindesin?

Neden böyle iyi bir ruh hali içindesin?

Üç saat önce daha iyi bir ruh hali içindeydim.

İyi ruh hali içindeki herkes yarın başlayacak olan beş günlük tatili dört gözle bekliyor.

O iyi bir ruh hali içinde görünüyordu.

Ciddi yaralarına rağmen onların hepsi iyi ruh hali içindeydi.

Kötü bir ruh hali içindeydim.

Tom şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde görünüyor.

O çok iyi bir ruh hali içinde.

Tom çok iyi bir ruh hali içinde.

Tom iyi bir ruh hali içinde görünüyor.

Bugün erkek arkadaşımla çıkıyorum, bu yüzden bu sabahtan beri çok iyi bir ruh hali içindeyim.

Ben uzun süre ziyaret etmediğim bir ressamın atölyesini ziyaret ettim. Bu ressam az önce yeni bir model edindi ve çok iyi bir ruh hali içindeydi.

İyi bir ruh hali içindesin gibi görünüyorsun.

Bu sabah kötü bir ruh hali içindesin gibi görünüyorsun.

Bu akşam neden böyle kötü bir ruh hali içindesin?

Tom'un neden böyle kötü bir ruh hali içinde olduğunu merak ediyorum.

Tom'un neden böyle bir iğrenç ruh hali içinde olduğunu merak ediyorum.

Tom şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde.

Tom iyi bir ruh hali içinde.

Hem Tom'un hem de Mary'nin neşeli bir ruh hali içinde olduğu görünüyor.

Tom hâlâ kötü bir ruh hali içinde.

Tom'un hali vakti çok yerinde değil.

Tom bugün iyi bir ruh hali içinde.

İyi bir ruh hali içindeymişsin gibi görünüyorsun.

Tom bugün daha iyi bir ruh hali içinde mi?

Tam Tom'un otuz yıl önceki hali gibisin.

Gülümseme kötü ruh hali için en iyi tedavidir.

İyi bir ruh hali içinde olduğunu görebiliyorum.

Tom'un ruh hali günden güne gözle görülür bir biçimde değişiyor.

Bugün kötü ruh hali içindeyim.

Kötü bir ruh hali içinde misin?

Onun ifadesine bakılırsa, o kötü bir ruh hali içinde.

Görünüşe göre o şimdi kötü bir ruh hali içinde.

Annemin kötü ruh hali geçicidir.

Tom berbat bir ruh hali içinde.

Tom bu sabah Mary'nin neden kötü bir ruh hali içinde olduğunu bilmiyor.

Sabahleyin o hâlâ kötü bir ruh hali içindeydi.

Tom kötü bir ruh hali içinde.

Kötü bir ruh hali içinde olduğumda, şarkı söylemeye başlarım.

O, şakacı bir ruh hali içinde görünüyordu.

Kötü bir ruh hali içindeyim.

Dondurma yemek beni her zaman mutlu bir ruh hali içine koyar.

Tom şu anda iyi bir ruh hali içinde değil.

Ruh hali gergin.

Tom kötü bir ruh hali içindeydi.

Şimdi daha iyi bir ruh hali içindeyim.

Bugün iyi bir ruh hali içindeyim.

Tom çok iyi bir ruh hali içindeydi.

Tom bugün gerçekten iyi bir ruh hali içinde görünmüyor.

Tom gerçekten iyi bir ruh hali içinde gibi görünüyor.

Ben gerçekten iyi bir ruh hali içindeyim.

Tom her zaman iyi bir ruh hali içinde.

Kötü bir ruh hali içinde misin ya da başka bir şey mi?

Tom her zaman kötü bir ruh hali içindedir.

Mahkemede ruh hali gergindi.

Hey, bugün iyi bir ruh hali içindesin.

Bugün garip bir ruh hali içindesin.

Mary bugün iyi bir ruh hali içinde.

O iyi bir ruh hali içinde.

Bugün, kötü bir ruh hali içindeyim.

Amerikalı yaşlı vatandaşların nispeten hali vakti yerinde.

O kadın neredeyse her zaman kötü bir ruh hali içinde.

Biri iyi bir ruh hali içinde.

İş o kadar başarılıydı ki, onun şimdi hala hali vakti yerinde.

Also check out the following words: ve, haklar, bakımından, eşit, doğarlar, Akıl, vicdana, sahiptirler, birbirlerine, karşı.