Turkish example sentences with "bilmez"

Learn how to use bilmez in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Sağlıklı olan adam sağlığın değerini bilmez.
Translate from Turkish to English

Aptal parasının kıymetini bilmez.
Translate from Turkish to English

Goethe iddia etti, "yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez".
Translate from Turkish to English

Tom'dan başka hiç kimse onun adresini bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom Fransızcayı adam akıllı konuşmayı bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom Fransızca bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom hiç Fransızca bilmez.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom bu tür şeyleri bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom daha iyi bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom sanat hakkında çok şey bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom Endonezya hakkında çok şey bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom sporlar hakkında çok şey bilmez.
Translate from Turkish to English

O hiç İngilizce bilmez.
Translate from Turkish to English

O, hiç İngilizce bilmez.
Translate from Turkish to English

O, nasıl araba süreceğini bilmez.
Translate from Turkish to English

O, İngilizce bilmez.
Translate from Turkish to English

O, daha iyisini bilmez.
Translate from Turkish to English

O, hiç Fransızca bilmez.
Translate from Turkish to English

Japonya hakkında çok şey bilmez.
Translate from Turkish to English

Herkes benim planım hakkında bilmez.
Translate from Turkish to English

Elektronik hakkında bir şey bilmez.
Translate from Turkish to English

O, araba sürmeyi bilmez.
Translate from Turkish to English

Çocuklarla nasıl baş edeceğini bilmez.
Translate from Turkish to English

Kuyudaki bir kurbağa okyanusu bilmez.
Translate from Turkish to English

İngilizcenin dışında yabancı dil bilmez.
Translate from Turkish to English

Gelecekte ne olacağını kimse bilmez.
Translate from Turkish to English

Ne zaman deprem olacağını kimse bilmez.
Translate from Turkish to English

Giyinmeyi hiç bilmez ama iyi göründüğünü düşünür.
Translate from Turkish to English

O, bir bilgisayarı nasıl bozacağını bilir fakat nasıl tamir edeceğini bilmez.
Translate from Turkish to English

Onu benden başka kimse bilmez.
Translate from Turkish to English

Siz değer bilmez kıymet bilmez kadir bilmez oldunuz.
Translate from Turkish to English

Siz değer bilmez kıymet bilmez kadir bilmez oldunuz.
Translate from Turkish to English

Siz değer bilmez kıymet bilmez kadir bilmez oldunuz.
Translate from Turkish to English

O,iyi şarkı söylemeyi bilmez
Translate from Turkish to English

Kızgınlıktan ne yaptığımı bilmez hallere düştüm.
Translate from Turkish to English

Nasıl sessiz kalacağını bilmeyen biri nasıl konuşacağını da bilmez.
Translate from Turkish to English

O doymak bilmez bir okuyucudur.
Translate from Turkish to English

Sen beni sinirlendirmekten başka yararlı bir iş bilmez misin?
Translate from Turkish to English

O, adımı bile bilmez.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar diğerlerine saygı göstermeyi bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin ikisi de araba kullanmayı bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom araba sürmeyi bilmez.
Translate from Turkish to English

Gerçek adımı arkadaşlarım bile bilmez.
Translate from Turkish to English

Xiaoming kendini nasıl kontrol edeceğini bilmez.
Translate from Turkish to English

Bir bebek iyi veya kötüyü bilmez.
Translate from Turkish to English

O benim kim olduğumu bilmez.
Translate from Turkish to English

Onların hiçbiri İngilizce bilmez.
Translate from Turkish to English

Google her şeyi bilmez.
Translate from Turkish to English

Alison yemek pişirmeyi bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom okumayı bilmez bile.
Translate from Turkish to English

Bilir bilmez sana bildireceğim.
Translate from Turkish to English

O, siyaset hakkında bir şey bilmez.
Translate from Turkish to English

O, korku nedir bilmez.
Translate from Turkish to English

Onun yürüyüp giderken ne düşündüğünü kimse bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom yüzme bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom kendi adını bile yazmayı bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom okuma yazma bilmez.
Translate from Turkish to English

O, kumsalın yanında yaşar ama yüzmeyi bilmez.
Translate from Turkish to English

Okyanusun yanında yaşar ama yüzmeyi bilmez.
Translate from Turkish to English

Senin sırlarını kimse bilmez.
Translate from Turkish to English

Kutsal yazıların orijinal dilini hiç kimse bilmez.
Translate from Turkish to English

Birçok kişi antibiyotiklerin viral hastalıklara karşı etkisiz olduğunu bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom, Avusturyalı ve Alman arasındaki farkı bilmez.
Translate from Turkish to English

O, Kazak dilini bilmez.
Translate from Turkish to English

Utanma nedir bilmez misin sen?
Translate from Turkish to English

"Kimse onu bilmez" dedi doktor.
Translate from Turkish to English

Eğer ona göstermezsen Tom onu nasıl kullanacağını bilmez.
Translate from Turkish to English

Bir insan ne söylemediğini bilinceye kadar ne söylediğini bilmez.
Translate from Turkish to English

Kimse her şeyi bilmez. Bu imkansız olurdu.
Translate from Turkish to English

Tom özne ve nesne arasındaki farkı bilmez.
Translate from Turkish to English

Bir milyar yetişkin okuma yazma bilmez.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse ona ne olduğunu bilmez.
Translate from Turkish to English

Çoğu insan Lojban dilinin var olduğunu bilmez.
Translate from Turkish to English

Herkes her şeyi bilmez ama hiç kimse hiçbir şeyi bilir.
Translate from Turkish to English

Tom onun ne anlama geldiğini bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom nasıl bisiklete binileceğini bilmez.
Translate from Turkish to English

Biz ona söylemezsek Tom burada olduğumuzu bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom bilgisayarın nasıl çalıştığını bilmez.
Translate from Turkish to English

O, iyi ve kötü arasındaki farkı bilmez.
Translate from Turkish to English

Onun ne anlama geldiğini kimse bilmez.
Translate from Turkish to English

Bush, Şeytan'ın en iyi arkadaşı değildir. Hatta Şeytan'ın kim olduğunu bilmez.
Translate from Turkish to English

O beni bilmez.
Translate from Turkish to English

Ne yapacağımı bilmez haldeydim.
Translate from Turkish to English

Umarım Tom senin yaptıklarını bilmez.
Translate from Turkish to English

Ne Tom ne de Mary Fransızca konuşmayı bilmez.
Translate from Turkish to English

Çocuklar onu bilmez.
Translate from Turkish to English

Pek çok insan onun bir senfoni yazdığını bilmez.
Translate from Turkish to English

Pek çok insan onun bir konçerto yazdığını bilmez.
Translate from Turkish to English

Pek çok insan onun bu parçayı yazdığını bilmez.
Translate from Turkish to English

Bilim her şeyi bilmez.
Translate from Turkish to English

Zaman hiçbir zamanı bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom nerede olduğumu bile bilmez.
Translate from Turkish to English

Sami nasıl hack yapılacağını bilmez.
Translate from Turkish to English

Belki de Tom Fransızca bilmez.
Translate from Turkish to English

Kadir kıymet bilmez o.
Translate from Turkish to English

Ben malımı bilmez miyim?
Translate from Turkish to English

Sami'nin dinle alakası yok. Namaz kılmayı bile bilmez.
Translate from Turkish to English

Bilim hiçbir ülke bilmez, çünkü bilgi insanlığa aittir ve dünyayı aydınlatan meşaledir.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerimden hiçbiri Fransızca bilmez.
Translate from Turkish to English

Tom ondan nefret ettiğimi muhtemelen bilmez.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: kilise, Sam, Tom'dan, yaş, küçük, Lütfen, burayı, imzalayın, Zamanda, geçmişe.