Turkish example sentences with "genelde"

Learn how to use genelde in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Yarasalar genelde karanlıkta uçar.

Şimşek, genelde gök gürültüsünün ardından meydana gelir.

Genelde kurtlar insanlara saldırmaz.

Mike, uçaklar genelde böyle mi sarsılırlar?

Genelde alışverişlerimizi Çeşme ve Yaşmar'dan yapardık.

Genelde saat ondan önce yatarım.

Genelde, Tom neredeyse yaptığı her şeyde uyumlu bir insandır.

İnsanların genelde dahiler için hiçbir sempatisi yoktur.

Çok havlayan köpekler genelde tehlikeli değildir.

Genelde biz iyiyiz.

Genelde, bu bir başarıydı.

Yuri genelde o günlerde Londra'ya gitti.

Genelde çocukluğundan bahseder.

O teori genelde kabul edilmektedir.

Tom genelde klasik rock çalan bir radyo istasyonunu dinler.

Öğle yemeğinden sonra genelde şekerleme yaparlar.

Bay Wang genelde toplantı odasında kestirir.

Genelde ölümü siyahla bağdaştırırız.

Genelde yaya giderim.

Ocak genelde en soğuk aydır.

Genelde duygularımızı söz kullanmaksızın ifade ederiz.

Berbere genelde ayda bir giderim.

O teori genelde kabul edilmez.

Genç insanlar genelde enerji dolu.

İnsanlar genelde havadan şikayet eder.

Genelde çağdaş yazarları okur.

Köylü insanlar genelde yabancılardan korkar.

Cumartesi akşamları genelde dışarıda yer.

Genelde, onun söylediği doğrudur.

Ben genelde dokuzdan beşe kadar çalışırım ama bugün ona kadar çalıştım.

Babam gazeteyi genelde yemek esnasında okur.

Genelde erkekler kadınlardan daha güçlüdür.

İtalyanlar öğle yemeğinde genelde ne yer?

Tom genelde tüm gün bilgisayarının karşısında oturur.

Senin çocuklar kahvaltıda genelde ne yiyorlar?

On yedi yaşında bir delikanlı genelde babası boyundadır.

On yedi yaşında bir delikanlı genelde babası kadar uzundur.

Genelde bu tür yerlerde yemek yemem.

Genelde kusurlarını görmezden gelir.

333 genelde fotoğraf çekilirken söylenen bir sayıdır.

Genelde tek başıma dövüştüm değil mi?

İnandığım şeyi söylüyorum ve genelde yanılmam.

Büyük sözleri genelde küçük olaylar takip eder.

Genelde en geç Tom ayrılır, ama Mary dün gece ondan 10 dakika sonra ayrıldı.

Çok anlamlı sözcük grupları genelde komik çevirilere neden olur.

Genelde benim için herkes aynıdır.

Kore yemekleri genelde çok baharatlıdır.

Olasılıkla sözü genelde "büyük olasılıkla" sözcük grubunda kullanılıyor.

Mary genelde alay edilmeye alışkın değildir.

Yatmadan önce genelde ceplerindeki tüm bozuk paraları çıkartıp masaya boşaltır.

Japonlar genelde sıkı çalışan işçilerdir.

O genelde iyiye gidiyor.

Genelde Noel Baba'ya inananların Tanrı'ya da inandıkları düşünülür.

Sorunlar genelde kendi kendine yok olmazlar.

Bu hastalığın görüldüğü kişiler genelde paranoyaktır.

Genelde öfke duygusu değil, öfkenin ifade ediliş şekli sorun yaratır.

Kumar oynamayı sever ama genelde kaybeder.

İnsanlar genelde böyle söylerler.

Tom genelde uyuyordu.

Genelde ne giyersin?

Genelde buralarda mı olurdu?

Bu soru genelde akla gelir.

Bu tip şeyler genelde maksatlı değil, kazara olur.

Tom genelde ev ödevini akşam yemeğinden önce yapmaz.

Ruj şeklindeki dudak koruyucular genelde meyve tadında olur.

Genelde camilerde seccade bulunur.

İnsanlar genelde cenazelerde fıkra anlatmaz.

Gençler genelde enerji doludur.

İnsanların bir şey yapmalarında genelde iki neden vardır: İyi bir neden ve asıl neden.

Japonya genelde yaşamak için güzel bir yerdir.

Genelde cümle eklemek için pek zamanım olmuyor.

Genelde Japon arabaları denizaşırı ülkelerde daha popüler.

Tom genelde çok hızlı sürer.

Tom genelde pazar günleri evde olur.

Fransızlar genelde yanılıyorlar.

Tom ve ben birbirlerimizle genelde Fransızca konuştuk.

Tom yapacağını söylediği şeyi genelde yapar.

Tom pazartesileri okula genelde geç kalır.

Onlar çok tartışır ama genelde birlikte oldukça iyi geçinirler.

Genelde çocuklar açık havada oynamayı sever.

Babam genelde bira içer ama bu akşam şarap içti.

Palmiye ağaçları genelde ne kadar uzar?

Akşam genelde matematik çalışırım.

Babam kışın bile genelde saat altıda kalkıyordu.

Tom genelde sabahın onunda sarhoş durumda olur.

Genelde işler iyi gidiyor.

Genelde Yeni Zelandalılar Japonlardan daha uzun boyludur.

Felsefe genelde zor olarak değerlendirilir.

Arkadaşlığınızı aşmış olabileceğinizi kabul etmek genelde çok zordur.

Genelde Japonya iklimi yumuşaktır.

İnsanlar genelde banliyölerde rahatça yaşamaktadır.

İnsanların ne kadar bira içtiği genelde havaya bağlıdır.

On yıl önce onun teorisi genelde kabul edilmezdi.

Kız kardeşim genelde her hafta sonu parka gider.

Genelde lise öğrencileri üniversite öğrencilerinden daha çok çalışırlar.

Japonlar genelde kibardırlar.

Genelde, Japonlar kibardırlar.

O genelde geç saatlere kadar çalışır.

Kelime oyunları genelde başka dile çevirilemezler.

Genelde yalan söylemem.

Genelde okula bisikletle gidersin.

Also check out the following words: ertelendi, paran, fincan, Bunun, kamera, almak, açım, zordur, Burası, acil.