Turkish example sentences with "günleri"

Learn how to use günleri in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Pazar günleri çalışmam.

O günleri nasıl unutabilirim?

Cumartesi ve pazar günleri, Arap ülkeleri ve İsrail hariç birçok ülkede hafta sonu olarak belirlenmiştir.

Pazar günleri hariç her gün çalışırım.

Pazartesi günleri çoğunlukla okula geç kalır.

Onun günleri sayılı.

Okul günlerinizin hayatınızın en mutlu günleri olduğunu düşünüyor musunuz?

Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.

Banka cuma günleri geç kapanır.

Pazartesi ve Cuma günleri İngilizce çalışırım.

Biz onların dükkanının bir başarısızlık olduğunu düşündük, fakat şimdi, zor günleri atlattılar ve hatta büyüdüler.

Politikacı çarşamba günleri kabul ediyor.

Pazar günleri asla boş değilim.

Her hafta Pazartesi ve Salı günleri piyano eğitimi, Çarşamba ve Cuma günleri dans.

Her hafta Pazartesi ve Salı günleri piyano eğitimi, Çarşamba ve Cuma günleri dans.

Cumartesi günleri, genellikle bu parkta yürürüz.

Pazartesi günleri çalışmıyorum.

Tom Pazar günleri kitap okumaktan başka hiçbir şey yapmaz.

Onun hikayesi bana eski güzel günleri hatırlattı.

Giriş ücreti 6 £ ama Pazar günleri ücretsiz.

Tom'un günleri sayılı.

Tom'un sorunçıkaran günleri bitti.

Tom ve Mary genellikle Pazar günleri dinlenirler.

Banka, Pazar günleri açık değil.

Tokyo sokakları Cumartesi günleri doludur.

O Pazar günleri genellikle evdedir.

O mutlu günleri düşünmeden bu resme asla bakmam.

Tom pazartesi günleri çalışmak zorunda değildir.

Pazar günleri ne yaparsın?

Onlar cuma günleri balık yerler.

Pazar günleri kiliseye giderim.

Eski günleri gerçekten özlüyorum.

Pazar günleri çamaşır yıkarım.

Babam Pazar günleri bahçe işleri yapar.

Pazar günleri her zaman evdeyim.

Pazar günleri her zaman boş değilim.

Pazar günleri her zaman evde değilim.

O, Pazar günleri her zaman evde kalır.

O, pazar günleri nadiren dışarı çıkar.

O, Pazar günleri nadiren evde kalır.

Cumartesi günleri okulun var mı?

O, Pazartesi günleri her zaman evdedir.

O, Pazartesi günleri buraya gelirdi.

Pazar günleri teslimat yapıyor musunuz?

Pazar günleri asla evde değilim.

Pazar günleri biz her zaman işi boş veririz.

Pazar günleri ne yapmak istersin.

Pazar günleri çalışmak zorunda değilsin.

Ben genellikle Pazar günleri çalışmak zorunda değilim.

Ben Pazar günleri evde kalırım.

Mağaza Pazartesi günleri kapalıdır.

Tom Pazar günleri kurabiye pişirir.

Pazartesi günleri her zaman keyifsizim.

Mağaza Pazar günleri kapalıdır.

Cumartesi günleri hastalara bakıyor musun?

Müze Pazar günleri açık değil.

Kız arkadaşı ile Cumartesi günleri buluşmaktadır.

Pazar günleri kiliseye giderdim.

Pazar günleri çalışmaya karşıyız.

Pazar günleri her zaman evde değildir.

Pazar günleri büyük ebeveynlerimi ziyaret ederim.

Pazar günleri çoğunlukla şekerleme yapardım.

Cumartesi günleri kız arkadaşı ile buluşur.

Pazar günleri her zaman evde değiliz.

Babam nadiren, kırk yılda bir, Pazar günleri dışarı çıkar.

Babam Pazar günleri genellikle evdedir.

Pazar günleri sinemaya giderdi.

Tom Pazar günleri neredeyse her zaman evdedir.

Okul Cumartesi günleri öğleden önce biter.

Cumartesi günleri kaç tane dersiniz var?

Birçok katolik Cuma günleri niçin balık yer?

Birlikte geçirdiğimiz mutlu günleri hatırlıyorum.

Pazar günleri çoğunlukla onunla tenis oynardım.

Pazar günleri dinlenirim.

Okul geceleri, Tom saat dokuzda yatar fakat cuma ve cumartesi günleri çok daha geç saatlere kadar kalır.

Pazar günleri çalışır mısın?

O günleri hatırlıyorum.

Pazar günleri genellikle ne yaparsın?

Doğum günleri önemlidir.

Kimin günleri sayılı?

Tom ve Mary cuma günleri akşam yemeği için sık sık birlikte dışarı çıkarlar.

Eski iyi günleri özlüyorum.

Cumartesi günleri çoğunlukla uğrayan üç arkadaşım var.

Pazar günleri her zaman boş olmayabilirim.

Banka cumartesi günleri açık değil.

Tom Mary'nin cumartesi günleri her zaman alışverişe gitmemesini istiyor.

Tom bana neden pazartesi günleri ofise gelmediğimi sordu.

Tom her zaman pazar günleri öğleye kadar yatakta kalır.

Erken kalkmak zorundayım, hatta pazar günleri bile.

Tom genellikle pazartesi günleri oraya gittiğimi biliyor.

Hafta içi günleri : Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma'dır.

Tom pazar günleri çalışır.

Salı ve perşembe günleri 2.30'da eve gelirim.

Pazar günleri çalışmaya karşıyım.

Bankalar cumartesi günleri açık değildir.

Sonunda tatil günleri sona erdi.

Bu şarkı bana eski güzel günleri hatırlattı.

Buraya genellikle salı günleri gelir.

Pazar günleri beni görmeye gelirdi.

Normalde pazar günleri evde kalırım.

Onlar, pazar günleri normal olarak kiliseye giderlerdi.

Also check out the following words: taşıyacak, ödünç, hiçbirini, buldu, Perry, değerli, öğrencinin, sırası, acı, dolu.