Turkish example sentences with "günler"

Learn how to use günler in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

İyi günler.
Translate from Turkish to English

İyi günler, nasılsın?
Translate from Turkish to English

İyi günler, ne istiyorsunuz?
Translate from Turkish to English

İyi günler Profesör Perez.
Translate from Turkish to English

Günler yavaş yavaş kısalıyor.
Translate from Turkish to English

Günler daha kısa oluyor.
Translate from Turkish to English

Günler kısalıyor.
Translate from Turkish to English

Günler her gün daha da uzuyor.
Translate from Turkish to English

Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır.
Translate from Turkish to English

İyi günler, nasılsınız?
Translate from Turkish to English

Bu yıl haziran ayında çok yağmurlu günler yoktu.
Translate from Turkish to English

O daha iyi günler görmüş olmalı.
Translate from Turkish to English

Tom geçen yıl zor günler geçirdi.
Translate from Turkish to English

Günler uzuyor.
Translate from Turkish to English

O, daha iyi günler gördü.
Translate from Turkish to English

Bu günler çok meşgulüm.
Translate from Turkish to English

Yağmurlu günler beni depresif yapar.
Translate from Turkish to English

Kışın, günler daha kısadır.
Translate from Turkish to English

Ona bir kazak örmek için günler harcadı.
Translate from Turkish to English

Ben daha iyi günler gördüm.
Translate from Turkish to English

Yazın günler daha uzun.
Translate from Turkish to English

Tokyo günler içinde teslim oldu.
Translate from Turkish to English

Son zamanlarda çok sayıda ılıman günler yaşıyoruz.
Translate from Turkish to English

Eski güzel günler hakkında konuşmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Günler gittikçe uzuyor.
Translate from Turkish to English

Soğuk ve nemli günler sağlığın için kötüdür.
Translate from Turkish to English

Aile, savaştan sonra zor günler geçirdi.
Translate from Turkish to English

Sonbaharda, günler daha kısaldığında ve geceler daha soğuduğunda, o, ilk ayazın yaprakları parlak sarı ve portakal ve kırmızıya dönüştürmesini izledi.
Translate from Turkish to English

İlkbaharda, günler daha uzadığında ve güneş daha ısındığında, o, ilk nar bülbülünün güneyden dönüşünü bekledi.
Translate from Turkish to English

İyi günler. Ne istersiniz?
Translate from Turkish to English

İyi günler. Siz Bay Sherlock Holmes musunuz?
Translate from Turkish to English

İyi günler. Ne istemiştiniz?
Translate from Turkish to English

İlkbahar geldiği zaman günler gün be gün uzar.
Translate from Turkish to English

Daha iyi günler geçirdim.
Translate from Turkish to English

İyi günler, Bayan Virtanen.
Translate from Turkish to English

Eski güzel günler ne kadar harikaydı.
Translate from Turkish to English

Bu işi bitirmen günler sürecek.
Translate from Turkish to English

Bütün dünyaya- iyi geceler, iyi günler ve günaydın.
Translate from Turkish to English

İyi günler! Siz yeni komşumuzsunuz, eğer yanılmıyorsam?
Translate from Turkish to English

Senin umursamaz tavırların yüzünden sıkıntılı günler bizi bekliyor.
Translate from Turkish to English

İnsanın Mars'a yolculuk edeceği günler yakında gelecek.
Translate from Turkish to English

İyi günler, ve yakında görüşmek üzere.
Translate from Turkish to English

O günler çok geride kaldı.
Translate from Turkish to English

Hey gidi günler.
Translate from Turkish to English

Daha iyi günler biliyorum.
Translate from Turkish to English

İlkbaharda günler uzar.
Translate from Turkish to English

Tom gittiğinden beri günler oldu.
Translate from Turkish to English

Zor günler için bir kenara para koysan iyi olur.
Translate from Turkish to English

Bazı günler denemelisin.
Translate from Turkish to English

İyi günler, size nasıl yardımcı olabilirim?
Translate from Turkish to English

Kötü günler bizi bekliyor.
Translate from Turkish to English

İyi günler bizi bekliyor.
Translate from Turkish to English

Bu günler otostop yapmak iyi bir fikir değil. Tehlikeli olabilir.
Translate from Turkish to English

Bunu dinlemek için kalmıyorum! İyi günler!
Translate from Turkish to English

Bu günler Tom'la birlikte çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

İyi günler, Tom.
Translate from Turkish to English

Önümüzde bazı zor günler var.
Translate from Turkish to English

Büyükbabam böyle günler olacağını her zaman söyledi.
Translate from Turkish to English

Neden büyük günler sadece yirmi dört saat?
Translate from Turkish to English

Yağmurlu günler beni mutsuz eder.
Translate from Turkish to English

Yağmurlu günler beni mutsuz ediyor.
Translate from Turkish to English

Parlak günler uzak değil.
Translate from Turkish to English

Günler sayılı.
Translate from Turkish to English

Bu günler oldukça çok kar yağar.
Translate from Turkish to English

Günler haftaları, haftalar ayları kovaladı ve biz ne olduğunun farkına bile varmadan başka bir yıl daha geçmiş oldu.
Translate from Turkish to English

İyi günler. Yakında görüşürüz.
Translate from Turkish to English

İyi günler, arkadaşlar!
Translate from Turkish to English

Depremi önceden tahmin edebileceğimiz günler uzak değil.
Translate from Turkish to English

Herkese iyi günler.
Translate from Turkish to English

İyi günler, Doktor Mortimer.
Translate from Turkish to English

Yağışlı günler hariç, ben işe her zaman bisikletimle giderim.
Translate from Turkish to English

Yağmurlu günler hariç, ben büroya bisikletimle giderim
Translate from Turkish to English

Bazı günler iyi hissediyorum.
Translate from Turkish to English

Onlar daha iyi günler gördü.
Translate from Turkish to English

Günler haftalara ve sonra aylara ve sonra yıllara dönüştü.
Translate from Turkish to English

Bütün günler cumartesi olsa ne olur?
Translate from Turkish to English

Zor günler için biraz para biriktirdim.
Translate from Turkish to English

Bu eski bina daha iyi günler gördü.
Translate from Turkish to English

Benim için, bütün günler tatildir.
Translate from Turkish to English

O daha iyi günler gördü.
Translate from Turkish to English

Bu günler, nasıl araba süreceğini bilmek önemlidir.
Translate from Turkish to English

Eski güzel günler geçti, asla dönmeyecek.
Translate from Turkish to English

Onlar daha iyi günler görmüştü.
Translate from Turkish to English

Bu günler hakkında düşünecek çok şeyim var.
Translate from Turkish to English

Kış aylarında günler kısalır ve hava daha erken kararır.
Translate from Turkish to English

Dakikalar, günler gibi geçti.
Translate from Turkish to English

Bazı günler gerçekten kaçmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Yazın günler kışa göre daha uzun olur.
Translate from Turkish to English

"İyi günler", dedi Tom gülümseyerek.
Translate from Turkish to English

Burada günler harcayabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Sen meşgulken günler çabuk geçer.
Translate from Turkish to English

Günler yazın daha uzundur.
Translate from Turkish to English

Bu yıl ağustos ayında az sayıda yağmurlu günler vardı.
Translate from Turkish to English

Neden biri, gün iyi olmadığı zaman "İyi günler" der?
Translate from Turkish to English

O çok daha iyi günler görmüş eski bir ceket giyinmişti.
Translate from Turkish to English

Kış yaklaştıkça günler kısalıyor.
Translate from Turkish to English

Kış yaklaştıkça günler gitgide kısalıyor.
Translate from Turkish to English

Bunun gibi daha fazla günler istiyorum.
Translate from Turkish to English

Kendinize iyi bakın ve iyi günler.
Translate from Turkish to English

Tom bir sigara içmeden günler boyu gidecek.
Translate from Turkish to English

Günler kısaldı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Sekreter, mektubu, zarfa, yerleştirdi, piyanist, söylemeye, gerek, çalışmayı, Niye, uzağa.