Learn how to use etmek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Seninle seyahat etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bir sandviç sipariş etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Benimle dans etmek ister misin?
Translate from Turkish to English
Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
Translate from Turkish to English
Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.
Translate from Turkish to English
Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.
Translate from Turkish to English
Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
Translate from Turkish to English
Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdüler.
Translate from Turkish to English
Dans etmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Tamam. Bunun üzerine ne tavsiye etmek istersin?
Translate from Turkish to English
Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Oğlan belki ebeveynlerini mutlu etmek için yalan söyledi.
Translate from Turkish to English
Bu kitabı tercüme etmek için ne kadar süreye ihtiyacı var?
Translate from Turkish to English
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
Translate from Turkish to English
Onun ne yapacağını tahmin etmek mümkün değil.
Translate from Turkish to English
Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.
Translate from Turkish to English
O,çocukken,annesine yardım etmek için sıkı çalıştı.
Translate from Turkish to English
Bir kelime kullandığımda,Humpty Dumpty ifade etmek için tam benim seçtiğimi o ifade ediyor-ne daha fazla ne daha az dedi.
Translate from Turkish to English
Ben, Machu Picchu harabelerini ziyaret etmek isterim.
Translate from Turkish to English
Pul koleksiyonum yok ama onu davet etmek için bahane olarak kullanabileceğim Japon kartpostal koleksiyonum var.
Translate from Turkish to English
Kayalıkların üstünde bir adam intihar etmek üzereydi.
Translate from Turkish to English
Şimdiki patronumu memnun etmek zordur.
Translate from Turkish to English
Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
Translate from Turkish to English
Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.
Translate from Turkish to English
Ben, bir gün ülkenizi ziyaret etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?
Translate from Turkish to English
Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
Translate from Turkish to English
Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor.
Translate from Turkish to English
O, protesto etmek için ağzını açmadı.
Translate from Turkish to English
Onu memnun etmek zor.
Translate from Turkish to English
Onu mahkûm etmek için suçla ilgili yeterli kanıt yoktu.
Translate from Turkish to English
O, kar etmek için bunu yaptı.
Translate from Turkish to English
Kaybı telafi etmek için çok çalıştım.
Translate from Turkish to English
Kaybı telafi etmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English
Biz altıda orada olacaksak, şimdi hareket etmek zorundayız.
Translate from Turkish to English
Herkesi memnun etmek zordur.
Translate from Turkish to English
Linda teyzesi Nancy'nin onu ziyaret etmek için geldiğini öğrendiği için aşırı heyecanlıydı.
Translate from Turkish to English
Önde gelen bir uzman resmi tasdik etmek için içeriye getirildi.
Translate from Turkish to English
" Kurt, kurt " diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
Translate from Turkish to English
Ofisteki en iyi arkadaşı onu ziyaret etmek için geldi.
Translate from Turkish to English
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
Translate from Turkish to English
Ülke, dış ticaret açığını telafi etmek için çok çabalıyor.
Translate from Turkish to English
Ondan şüphe etmek hiç aklıma gelmedi.
Translate from Turkish to English
Ben aya seyahat etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Gelişmeleri takip etmek için üç çeşit gazete okurum.
Translate from Turkish to English
Bunu iade etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Korkarım ki paydos etmek zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English
Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok.
Translate from Turkish to English
Ne yazık ki, oyunu iptal etmek zorunda bırakıldık, ki bunu dört gözle bekliyorduk.
Translate from Turkish to English
Ben tanıtım için onunla rekabet etmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben eğitime devam etmek için karar verdim.
Translate from Turkish to English
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
Translate from Turkish to English
Tom'un tek başına seyahat etmek istemesi çok zayıf bir olasılıktır.
Translate from Turkish to English
O, öğretmenini yolcu etmek için istasyona gitti.
Translate from Turkish to English
O, öğretmenini yolcu etmek için istasyona gitti mi?
Translate from Turkish to English
Güney'in protesto etmek için iyi bir nedeni olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English
İkizler o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız.
Translate from Turkish to English
İkizler o kadar benziyorlardı ki birbirinden ayırt etmek zordu.
Translate from Turkish to English
Her şeyden önce, konukseverliğin için sana teşekkür etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
İfade insanlara hakaret etmek anlamına gelir.
Translate from Turkish to English
Birbirimize yardım etmek bizim görevimizdir.
Translate from Turkish to English
Yeni Yıl Günü birçok Japon ibadet etmek için türbeye giderler.
Translate from Turkish to English
Bir pasaport olmadan, bir ülkeyi terk etmek söz konusu değildir.
Translate from Turkish to English
Otobüs hareket etmek üzere idi.
Translate from Turkish to English
Tövbe etmek için çok geç.
Translate from Turkish to English
Bana yardım etmek için yaptığı teklifi reddetmek niyetindeyim.
Translate from Turkish to English
Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi.
Translate from Turkish to English
Yaptığınız şekilde hareket etmek için gerçekten sebebiniz varsa, o halde lütfen bana söyleyin.
Translate from Turkish to English
Burası tam uzun süredir ziyaret etmek istediğim yer.
Translate from Turkish to English
O şirketten istifa etmek için kararını verdi.
Translate from Turkish to English
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
Translate from Turkish to English
Bizim müdür Bob'u okulumuza kabul etmek istiyordu.
Translate from Turkish to English
Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.
Translate from Turkish to English
Onu memnun etmek zordur.
Translate from Turkish to English
Doktorlar onu tedavi etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptı.
Translate from Turkish to English
Ben teşekkürlerimi ifade etmek için doğru kelimeleri düşünemiyorum.
Translate from Turkish to English
Minnettarlığımı ifade etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tesisatçı bizim lavaboyu tamir etmek için birçok alet kullandı.
Translate from Turkish to English
"İcat etmek" demek istediğinde "keşfetmeyi" kullanma.
Translate from Turkish to English
Benim sponsorum benim öneriyi kabul etmek için istekliydi.
Translate from Turkish to English
Ben ona telefon etmek üzereyken, ondan bir mektup geldi.
Translate from Turkish to English
Onun gelecek sefer ne yapacağını tahmin etmek zor.
Translate from Turkish to English
Onun işini terk etmek için karar verdiğini bilmiyordum.
Translate from Turkish to English
Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye ateş etmek istedi fakat John onu durdurdu.
Translate from Turkish to English
Tom'un işini yapması için birini kabul etmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English
Hastanedeki tatsız deneyimleri telafi etmek için, Tom onun için faydalı olandan biraz daha fazla içti.
Translate from Turkish to English
Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
Translate from Turkish to English
Hastanedeki kötü deneyimlerini telafi etmek için, Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
Translate from Turkish to English
Tom bir acil durum çağrısı aldı ve işi terk etmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Tom Boston'da iken Mary'yi ziyaret etmek için zaman ayırmış olabilir.
Translate from Turkish to English
Tom asla Boston'u terk etmek istemiyor.
Translate from Turkish to English
O günlerce yiyeceksiz idare etmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
Translate from Turkish to English
İyi müziği takdir etmek hiç de zor değildir.
Translate from Turkish to English
İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin.
Translate from Turkish to English
Bana yardım etmek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English
Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'u ziyaret etmek istediğini söylüyorsun? Allah aşkına bunu neden yapmak istiyorsun?
Translate from Turkish to English
Şu anda Tom Jackson'u mahkûm etmek için ihtiyacımız olan tüm kanıta sahibiz.
Translate from Turkish to English
Keşke Tom ev işine yardım etmek zorunda olmasa.
Translate from Turkish to English