Seninle seyahat etmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir sandviç sipariş etmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benimle dans etmek ister misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdüler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dans etmek istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tamam. Bunun üzerine ne tavsiye etmek istersin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlan belki ebeveynlerini mutlu etmek için yalan söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kitabı tercüme etmek için ne kadar süreye ihtiyacı var?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ne yapacağını tahmin etmek mümkün değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O,çocukken,annesine yardım etmek için sıkı çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir kelime kullandığımda,Humpty Dumpty ifade etmek için tam benim seçtiğimi o ifade ediyor-ne daha fazla ne daha az dedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben, Machu Picchu harabelerini ziyaret etmek isterim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Pul koleksiyonum yok ama onu davet etmek için bahane olarak kullanabileceğim Japon kartpostal koleksiyonum var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kayalıkların üstünde bir adam intihar etmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şimdiki patronumu memnun etmek zordur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben, bir gün ülkenizi ziyaret etmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, protesto etmek için ağzını açmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu memnun etmek zor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu mahkûm etmek için suçla ilgili yeterli kanıt yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kar etmek için bunu yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kaybı telafi etmek için çok çalıştım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kaybı telafi etmek zorundaydım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz altıda orada olacaksak, şimdi hareket etmek zorundayız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkesi memnun etmek zordur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Linda teyzesi Nancy'nin onu ziyaret etmek için geldiğini öğrendiği için aşırı heyecanlıydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Önde gelen bir uzman resmi tasdik etmek için içeriye getirildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

" Kurt, kurt " diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ofisteki en iyi arkadaşı onu ziyaret etmek için geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ülke, dış ticaret açığını telafi etmek için çok çabalıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ondan şüphe etmek hiç aklıma gelmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben aya seyahat etmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gelişmeleri takip etmek için üç çeşit gazete okurum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu iade etmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Korkarım ki paydos etmek zorunda kalacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne yazık ki, oyunu iptal etmek zorunda bırakıldık, ki bunu dört gözle bekliyorduk.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben tanıtım için onunla rekabet etmek zorunda kaldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben eğitime devam etmek için karar verdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un tek başına seyahat etmek istemesi çok zayıf bir olasılıktır.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, öğretmenini yolcu etmek için istasyona gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, öğretmenini yolcu etmek için istasyona gitti mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Güney'in protesto etmek için iyi bir nedeni olduğunu söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

İkizler o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız.
Translate from Türkisch to Deutsch

İkizler o kadar benziyorlardı ki birbirinden ayırt etmek zordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her şeyden önce, konukseverliğin için sana teşekkür etmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

İfade insanlara hakaret etmek anlamına gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birbirimize yardım etmek bizim görevimizdir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yeni Yıl Günü birçok Japon ibadet etmek için türbeye giderler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir pasaport olmadan, bir ülkeyi terk etmek söz konusu değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Otobüs hareket etmek üzere idi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tövbe etmek için çok geç.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana yardım etmek için yaptığı teklifi reddetmek niyetindeyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yaptığınız şekilde hareket etmek için gerçekten sebebiniz varsa, o halde lütfen bana söyleyin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Burası tam uzun süredir ziyaret etmek istediğim yer.
Translate from Türkisch to Deutsch

O şirketten istifa etmek için kararını verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bizim müdür Bob'u okulumuza kabul etmek istiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu memnun etmek zordur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Doktorlar onu tedavi etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben teşekkürlerimi ifade etmek için doğru kelimeleri düşünemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Minnettarlığımı ifade etmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tesisatçı bizim lavaboyu tamir etmek için birçok alet kullandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

"İcat etmek" demek istediğinde "keşfetmeyi" kullanma.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim sponsorum benim öneriyi kabul etmek için istekliydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben ona telefon etmek üzereyken, ondan bir mektup geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun gelecek sefer ne yapacağını tahmin etmek zor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun işini terk etmek için karar verdiğini bilmiyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye ateş etmek istedi fakat John onu durdurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un işini yapması için birini kabul etmek zorunda kalacağız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hastanedeki tatsız deneyimleri telafi etmek için, Tom onun için faydalı olandan biraz daha fazla içti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hastanedeki kötü deneyimlerini telafi etmek için, Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir acil durum çağrısı aldı ve işi terk etmek zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Boston'da iken Mary'yi ziyaret etmek için zaman ayırmış olabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom asla Boston'u terk etmek istemiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O günlerce yiyeceksiz idare etmek zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İyi müziği takdir etmek hiç de zor değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana yardım etmek zorunda değilsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'u ziyaret etmek istediğini söylüyorsun? Allah aşkına bunu neden yapmak istiyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Şu anda Tom Jackson'u mahkûm etmek için ihtiyacımız olan tüm kanıta sahibiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Keşke Tom ev işine yardım etmek zorunda olmasa.
Translate from Türkisch to Deutsch