Turkish example sentences with "günüm"

Learn how to use günüm in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Yarın benim doğum günüm.

Babam, doğum günüm için bana bir kamera aldı.

Babam, doğum günüm için bana birkaç CD aldı.

Annem doğum günüm için bir pasta yaptı.

Benim doğum günüm 12 Haziran. Magdalena, benimle aynı günde ve yılda doğdu.

Bugün şanslı günüm değil!

Yarın benim izin günüm.

O, doğum günüm için bana çok hoş bir şey verdi.

Üniversitedeki ilk günüm oldukça sıkıcıydı.

Yarın doğum günüm ve on yedi olacağım.

Yakında benim doğum günüm.

Benim doğum günüm yaklaşıyor.

Benim doğum günüm kasım ayında.

Benim doğum günüm 22 Martta.

Doğum günüm pazara rastlıyor.

Bugün benim on altıncı doğum günüm.

Bugün benim günüm değil.

Bugün benim şanslı günüm.

Benim günüm saat 5'te sona erer.

Benim doğum günüm seninkine yakındır.

Bu yıl doğum günüm cuma gününe rastlıyor.

Önümüzdeki sene doğum günüm Pazara denk gelecek.

Annem doğum günüm için pasta pişirdi.

Bu yıl doğum günüm bir pazara rastlıyor.

Babam doğum günüm için bana bir saat verdi.

Gelecek yıl doğum günüm pazar gününe rastlayacak.

Gelecek yıl doğum günüm bir pazar'a rastlayacak.

Bugün doğum günüm.

Annem doğum günüm için pasta yapmış.

Annem doğum günüm için pasta yaptı.

Yaklaşan bir doğum günüm var.

Bugün benim doğum günüm.

Bu benim on bir yıllık hayatımdaki en korkunç günüm.

Beş günüm daha var.

Bugün benim doğum günüm değil.

Önümde büyük bir günüm var.

Doğum günüm için biraz param var.

Benim doğum günüm değil.

Zor bir günüm vardı.

Benim doğum günüm temmuz ayında.

Dertsiz günüm yok ve hala midem ağrıyor.

Bugün ilginç bir günüm oldu.

15 Mart, okuldaki son günüm olacak.

Bu benim ilk günüm.

Hâlâ benim doğum günüm.

Bütün günüm sürprizlerle doluydu.

Bu benim düğün günüm.

Doğum günüm ekim ayında.

Bugün doğum günüm olduğunu gerçekten düşündün mü?

Şartlı tahliye bitiş günüm yakındır.

Benim doğum günüm seninkiyle örtüşüyor.

Benim doğum günüm 20 Ekim'dir.

Önümüzdeki salı benim doğum günüm ve ben bir doğum günü partisi veriyorum.

Evet yarın benim izin günüm.

Yarın meşgul bir günüm var.

Tom bana doğum günüm için gerçekten istediğim bir şey verdi.

Bu benim şanslı günüm olmalı.

Bu benim izin günüm.

Yarın ilk iş günüm.

Tom'un doğum günüm için bana bir şey vereceğini sana söyledim.

Doğum günüm yaklaşıyor.

Doğum günüm olduğunu nasıl öğrendin?

Benim doğum günüm olduğunu nasıl bildin?

Doğum günüm için bana verdiğin küpeleri taktım.

Doğum günüm kutlu olsun!

Doğum günüm bir ay sonra.

Bugün benim şanslı günüm değil gibi görünüyor.

Doğum günüm için ne istediğimi sana söyleyeyim.

Yarın yeni iş yerinde ilk günüm.

Bugün benim doğum günüm. 18 yaşına bastım.

Yarın benim izin günüm ve evde uyumayı planlıyorum.

Doğum günüm geçen haftaydı.

Geçen hafta otuzuncu doğum günüm vardı.

Bu benim günüm değil.

Doğum günüm için bir teleskop aldım.

Bugün benim günüm.

Benim günüm zaten mükemmel.

Ah! Bugün benim günüm.

Doğum günüm yirmi Temmuzda.

Hava güzel ve benim izin günüm; Bir yere gitmek istiyorum.

Doğum günüm için bana getirdiği şeye bak.

Doğum günüm için bir müzik kutusu aldım.

"Bugün günlerden ne olduğunu biliyor musun?" "Hayır." "Bu benim doğum günüm."

Doğum günüm için bir saat almayı umuyorum.

Bu benim şanslı günüm.

Hey, bugünün benim doğum günüm olduğunu biliyor musunuz?

Doğum günüm için bir parti veriyorum. Gelmek ister misin?

"Bugünün ne olduğunu biliyor musun?" -"Hayır". - "Benim doğum günüm!"

Tom bu şapkayı bana doğum günüm için verdi.

Anne ve babamın bana doğum günüm için bana ne vereceklerini olduğunu bilmekten gerçekten endişeliyim.

Doğum günüm 10 Kasım.

Ne yazık ki, benim doğum günüm bir yılda sadece bir kez.

Dedem yirminci doğum günüm için bana bir araba verdi.

Büyükbabam yirminci doğum günüm için bana bir araba hediye etti.

Tom doğum günüm için bana bunları verdi.

Bugün benim izinli günüm.

Bugün izin günüm.

Doğum günüm için tek tekerlekli bir bisiklet istiyorum.

Bugünün benim doğum günüm olduğunu nereden bildin?

Bugünün benim doğum günüm olduğunu nasıl bildin?

Doğum günüm için takvimde kırmızı bir işaret koydum.

Also check out the following words: oyunu, olsa, da, bile, bazı, üniversite, öğrencileri, dışında, pek, bilinmiyor.