Turkish example sentences with "etme"

Learn how to use etme in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Yabancılarla alay etme.
Translate from Turkish to English

Zamanını ve paranı ziyan etme.
Translate from Turkish to English

Onunla alay etme.
Translate from Turkish to English

Rahatsız etme.
Translate from Turkish to English

Müzeyi ziyaret etme fırsatından yararlandı.
Translate from Turkish to English

Merak etme. Bana güvenebilirsin.
Translate from Turkish to English

Hala, yeni bir öneriyi kabul etme isteğim yok.
Translate from Turkish to English

Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu.
Translate from Turkish to English

Tanrıların tüm niteliklerinden acınacak bulduğum, onların intihar etme yeteneksizlikleridir.
Translate from Turkish to English

Diğerlerine yardım etme ve para kazanma fikrine cezbedildim.
Translate from Turkish to English

Diğerlerine yardım etme ve para kazanma fikri beni cezbetti.
Translate from Turkish to English

Onun memleketi terk etme düşüncesi yoktu.
Translate from Turkish to English

1950'li yıllarda şehir Buenos Aires'in milangolarında yaygın olan tangoyu dans etme stilini tanımlamak için 'Milonguero stili tango' terimi 1990'ların başında uyduruldu.
Translate from Turkish to English

Belirlenen zamanda buraya gelmeyi ihmal etme.
Translate from Turkish to English

Beni göz ardı etme.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin sevgisini kabul etme sorunu vardı.
Translate from Turkish to English

Rahatsız etme korkusuyla sizi aramadım.
Translate from Turkish to English

Tom'un Boston'a seyahat etme şansı vardı.
Translate from Turkish to English

Bozuk değilse tamir etme.
Translate from Turkish to English

Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
Translate from Turkish to English

Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin masum olduğunu ikna etme girişiminde bulunmadı.
Translate from Turkish to English

Tom'un tüm yardımları için Mary'ye teşekkür etme fırsatı olmadı.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah bu mektubu postalamayı ihmal etme.
Translate from Turkish to English

Lütfen yarın sabah altıda beni uyandırmayı ihmal etme.
Translate from Turkish to English

Yarın akşam bizi görmek için uğramayı ihmal etme.
Translate from Turkish to English

Tom'un kesinlikle çocukları ikna etme kabiliyeti vardır.
Translate from Turkish to English

Tom sanat müzesini ziyaret etme fırsatı bile bulamadı.
Translate from Turkish to English

Diğerlerini işaret etme.
Translate from Turkish to English

Onlarla alay etme.
Translate from Turkish to English

Bana yazmayı ihmal etme.
Translate from Turkish to English

Çocuklarla alay etme.
Translate from Turkish to English

Hareket etme ve sessiz kal.
Translate from Turkish to English

Beni sürekli rahatsız etme, ben meşgulüm.
Translate from Turkish to English

Onun bizi ziyaret etme fırsatı yoktu.
Translate from Turkish to English

Diğer insanlarla alay etme.
Translate from Turkish to English

Geçen yaz Londra'yı ziyaret etme fırsatım vardı.
Translate from Turkish to English

Masanın üstünde dans etme hakkında bir kitap var.
Translate from Turkish to English

Hâlâ bana tebessüm etme tarzını seviyorum.
Translate from Turkish to English

Sürücüye müdahale etme.
Translate from Turkish to English

O, babasını ikna etme girişiminde bulundu.
Translate from Turkish to English

O, yurt dışına seyahat etme hayalinden tamamen vazgeçemedi.
Translate from Turkish to English

Onu kendine düşman etme.
Translate from Turkish to English

O, bana yardım etme zahmetinde bulunmadı.
Translate from Turkish to English

Ona yardım etme önerimi reddetti.
Translate from Turkish to English

Bir mesleği asla sadece kolay göründüğü için tercih etme.
Translate from Turkish to English

Acele etme. Aceleye gerek yok.
Translate from Turkish to English

Gideceğim ama birkaç güne dönerim merak etme.
Translate from Turkish to English

Roma'yı ziyaret etme fırsatım oldu.
Translate from Turkish to English

Beni terk etme olasılığından korktum.
Translate from Turkish to English

Çocukların televizyonu tekellerine almalarına müsaade etme.
Translate from Turkish to English

Tom'un kendini ifade etme fırsatı yoktu.
Translate from Turkish to English

Anlamadığın şeyden nefret etme!
Translate from Turkish to English

Uyurken onu rahatsız etme.
Translate from Turkish to English

Şu anda seyahat etme planım yok.
Translate from Turkish to English

Onun istifa etme olasılığı var mı?
Translate from Turkish to English

Bana yardım etme zahmetine girdiğiniz için çok naziksiniz.
Translate from Turkish to English

Test sonuçların hakkında endişe etme.
Translate from Turkish to English

Çalışmalarımda bana yardım etme nezaketini gösterdi.
Translate from Turkish to English

Haset etme.
Translate from Turkish to English

Ateş etme.
Translate from Turkish to English

Hareket etme.
Translate from Turkish to English

Pes etme!
Translate from Turkish to English

Bana küstahlık etme.
Translate from Turkish to English

Saat tam yedide burada olmayı ihmal etme.
Translate from Turkish to English

Beni tahrik etme.
Translate from Turkish to English

Müdahale etme!
Translate from Turkish to English

Beni rahatsız etme.
Translate from Turkish to English

Onun içine etme!
Translate from Turkish to English

Acele etme, yoksa bazı hatalar yapabilirsin.
Translate from Turkish to English

Bekle, ateş etme!
Translate from Turkish to English

Ona şimdi telefon etme.
Translate from Turkish to English

Benimle alay etme.
Translate from Turkish to English

Flört etme zahmetlidir.
Translate from Turkish to English

İtiraf etme zamanı.
Translate from Turkish to English

Lütfen benden nefret etme.
Translate from Turkish to English

Bu, telif hakkı ile korunan bir materyalin çevirisiydi, bu yüzden telif hakkı sahiplerinin türetilmiş çalışmaları kontrol etme hakkı olduğu için onu iptal ettim.
Translate from Turkish to English

Senin konuşabildiğinin yarısı kadar iyi İngilizce konuşabilsem, tüm dünyayı seyahat etme hakkında endişeli olmam.
Translate from Turkish to English

Bekle. Henüz ateş etme.
Translate from Turkish to English

Kurallara itaatsizlik etme.
Translate from Turkish to English

Ben sana zarar vermem, merak etme. Ama Allah senin çekmen gereken acıyı sana verecek.
Translate from Turkish to English

Küçük şeyleri kendine dert etme.
Translate from Turkish to English

Acele etme. Alışveriş yapmak için bütün öğleden sonramız var.
Translate from Turkish to English

Şimdi acele etme, lütfen.
Translate from Turkish to English

Bana teşekkür etme. Tom'a teşekkür et.
Translate from Turkish to English

Bana ihanet etme!
Translate from Turkish to English

Merak etme.
Translate from Turkish to English

Tom'u yardım etmeye ikna etme sorunum vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'u gelmeye ikna etme sorunum vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'u gitmemeye ikna etme sorunum vardı.
Translate from Turkish to English

Merak etme çekilişin de kılıfına uydurulduğunu biliyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un ne düşündüğünü dert etme.
Translate from Turkish to English

Tom'a aldırış etme.
Translate from Turkish to English

Tom'la flört etme.
Translate from Turkish to English

Sadece beni terk etme.
Translate from Turkish to English

Şimdi bana teşekkür etme.
Translate from Turkish to English

Tom'la alay etme.
Translate from Turkish to English

Bir inç hareket etme.
Translate from Turkish to English

Onu berbat etme.
Translate from Turkish to English

Beni terk etme, Tom.
Translate from Turkish to English

Beni tekrar terk etme.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Amerika, doğumluydu, Sonunda, Nihayet, Havaalanı, uzak, Müzede, yaşayan, hayvan, yüzünden.