Turkish example sentences with "edilemez"

Learn how to use edilemez in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.
Translate from Turkish to English

İkizler birbirinden ayırt edilemez.
Translate from Turkish to English

O tamamen tedavi edilemez.
Translate from Turkish to English

Sigaranın zararlı etkileri inkar edilemez.
Translate from Turkish to English

Bu tamamen kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

O gerçek inkar edilemez.
Translate from Turkish to English

Onun kontrol edilemez bir öfkesi vardır.
Translate from Turkish to English

Onun zeki olduğu inkar edilemez.
Translate from Turkish to English

Ona yardım edilemez.
Translate from Turkish to English

O kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Ondan şüphe edilemez.
Translate from Turkish to English

Bu kırık vazo tamir edilemez.
Translate from Turkish to English

Alkol içtikten sonra sürüş yapmak kabul edilemez bir davranıştır.
Translate from Turkish to English

Ciro edilemez.
Translate from Turkish to English

Bugün bile onun teorisi neredeyse inkar edilemez olarak kalmaya devam etmektedir.
Translate from Turkish to English

Bu kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Tom'un sağ eli kontrol edilemez bir biçimde titremeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom ikna edilemez.
Translate from Turkish to English

Tom'un tedavi edilemez bir hastalığı var.
Translate from Turkish to English

Alkol bağımlılığı tedavi edilemez.
Translate from Turkish to English

Bu sorun, zaman darlığından dolayı burada müzakere edilemez.
Translate from Turkish to English

Bu, kelimelerle ifade edilemez.
Translate from Turkish to English

Tarif edilemez bir durumdaydı.
Translate from Turkish to English

Bu inkâr edilemez.
Translate from Turkish to English

Kontrol edilemez biri.
Translate from Turkish to English

O kontrol edilemez.
Translate from Turkish to English

Bazı hastalıklar tedavi edilemez.
Translate from Turkish to English

Tom kontro edilemez bir şekilde titredi.
Translate from Turkish to English

Bir insan her yönüyle tam ya da eksik kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Onlar henüz tespit edilemez.
Translate from Turkish to English

İnkar edilemez bir şey varsa sizden etkilendim.
Translate from Turkish to English

Bu tedavi edilemez.
Translate from Turkish to English

Bu hastalık tedavi edilemez.
Translate from Turkish to English

Tedavi edilemez bir hastalığı var.
Translate from Turkish to English

Bunun tedavi edilemez olduğu söyleniyor.
Translate from Turkish to English

Doktor onun hastalığının tedavi edilemez olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Anlayamadığımız imkansız şeyler oluyor. Onlar gerçekten hayal edilemez.
Translate from Turkish to English

Genetik hastalıklar çoğunlukla tedavi edilemez.
Translate from Turkish to English

O, tedavi edilemez bir hastalığa yakalandı.
Translate from Turkish to English

O inkar edilemez.
Translate from Turkish to English

O kesinlikle kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Birine karşı şiddet kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Tom, onun kabul edilemez olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English

Onun kabul edilemez olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Tom yardım edilemez durumda.
Translate from Turkish to English

Ölü doğumun birçok nedenleri bilinmeyen ya da tedavi edilemez olarak kalırken, ölü doğumun önlenmesi çok zordur.
Translate from Turkish to English

Bu benim için kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Bunlar kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Gerçek inkar edilemez.
Translate from Turkish to English

Tom'a bunun kabul edilemez olduğunu söyle.
Translate from Turkish to English

Her şey izah edilemez.
Translate from Turkish to English

Lütfen kanalı değiştir; o müziğe tahammül edilemez.
Translate from Turkish to English

Tom'un davranışı kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Bu, kelimelerle tarif edilemez.
Translate from Turkish to English

Kapitalizm reforme edilemez.
Translate from Turkish to English

İyi tavsiye anlaşılmazsa takip edilemez.
Translate from Turkish to English

İngiliz önerisinin bazı bölümleri kabul edilemez görünüyor.
Translate from Turkish to English

O tür davranış kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Bir çocuğu kaybetmenin acısı tarif edilemez.
Translate from Turkish to English

Oğlandan nefret edilemez.
Translate from Turkish to English

Onların buraya geldiği gerçeği inkar edilemez.
Translate from Turkish to English

Boşa harcanmış zaman telafi edilemez.
Translate from Turkish to English

Bu kontrol edilemez.
Translate from Turkish to English

Onun inkâr edilemez olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Neyin kabul edilebilir ve neyin kabul edilemez olduğu arasında ince bir çizgi vardır.
Translate from Turkish to English

Evrenin boyutu hayal edilemez.
Translate from Turkish to English

Kabul edilebilir ve kabul edilemez, birbirlerine açıkça karşıttırlar.
Translate from Turkish to English

Onun dürüstlüğünden şüphe edilemez.
Translate from Turkish to English

Tedavi edilemez olduğunu sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Bulduğumuz şey kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Bu oyuncak neredeyse yok edilemez.
Translate from Turkish to English

Hiçbir şey sorgusuz sualsiz kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Onun işi mukayese edilemez.
Translate from Turkish to English

Hiçbir mal iade edilemez.
Translate from Turkish to English

Tom'un davranışları sarhoş olduğunda tahmin edilemez.
Translate from Turkish to English

Bölücülük faaliyetleri kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Onun güzelliği tarif edilemez.
Translate from Turkish to English

Durum kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Bu açıkça kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Onur asla tamir edilemez.
Translate from Turkish to English

Bu telafi edilemez.
Translate from Turkish to English

Yardım edilemez durumdayım.
Translate from Turkish to English

Suç tarif edilemez biçimde şiddetliydi.
Translate from Turkish to English

Sami, Leyla'yı yönlendiren tatmin edilemez hırstan tamamen habersizdi.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse şüphe edilemez değildir.
Translate from Turkish to English

Bu durum kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Bir ülke, vatandaşlarının ateşli silahlara sahip olmasına izin vermezse gerçekten özgür olarak kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Bu kanser tedavi edilemez.
Translate from Turkish to English

Sami'nin sert davranışı tahmin edilemez.
Translate from Turkish to English

Bu karar iptal edilemez.
Translate from Turkish to English

O öldüğünden beri, o teselli edilemez.
Translate from Turkish to English

Şiddet asla kabul edilemez.
Translate from Turkish to English

Onun bunu yapmadığı gerçeği inkâr edilemez.
Translate from Turkish to English

O inkar edilemez biçimde güzel.
Translate from Turkish to English

Hayal edilemez!
Translate from Turkish to English

Buna tahammül edilemez!
Translate from Turkish to English

Hayat tasarruf edilemez. Ya sarf edersiniz ya da birisi için israf.
Translate from Turkish to English

Benim için bu kabul edilemez bir durum.
Translate from Turkish to English

Benim kabul edilemez gördüğüm statüko buydu.
Translate from Turkish to English

Bunun kabul edilemez olduğu açık.
Translate from Turkish to English

Bireysel suçlar için toplu ceza, tavsiye edilemez bir stratejidir.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Zamanın, ölçüsü, nedir, akşam, altıda, geldik, Ay, bulutların, üzerinde, kaldı.