Bahçe çiçeklerle doluydu.
Translate from Turkish to English

Bahçe güzel sarı çiçeklerle doluydu.
Translate from Turkish to English

Kova suyla doluydu.
Translate from Turkish to English

Balon havayla doluydu.
Translate from Turkish to English

O neşe doluydu.
Translate from Turkish to English

Bahçe sarı çiçeklerle doluydu.
Translate from Turkish to English

Kutu çilek doluydu.
Translate from Turkish to English

Tom işle o kadar doluydu ki yemek yemeyi unutacaktı.
Translate from Turkish to English

Bahçe güzel çiçeklerle doluydu.
Translate from Turkish to English

Boş ev toz doluydu.
Translate from Turkish to English

Tren insanlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu.
Translate from Turkish to English

Otobüs tam kapasite doluydu.
Translate from Turkish to English

Onun konuşması espri doluydu.
Translate from Turkish to English

Şehir aç askerlerle doluydu.
Translate from Turkish to English

Park insanlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Her koltuk doluydu.
Translate from Turkish to English

Kutu neredeyse doluydu.
Translate from Turkish to English

Park insan doluydu.
Translate from Turkish to English

Onun yüreği sevinç doluydu.
Translate from Turkish to English

Kalbim üzüntü ile doluydu.
Translate from Turkish to English

Onun gözleri gözyaşlarıyla doluydu.
Translate from Turkish to English

Onun evrak çantası suyla doluydu.
Translate from Turkish to English

Kutu kitaplarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Onun kalbi sevinçle doluydu.
Translate from Turkish to English

Sepet elmalarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Oda insanlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Cadde arabalarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Belediye binası insanlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Tren yolcularla doluydu.
Translate from Turkish to English

Hava uçan mermilerle doluydu.
Translate from Turkish to English

Eski demir boru pas doluydu.
Translate from Turkish to English

Cadde insanlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Oda mobilya ile doluydu.
Translate from Turkish to English

Denemesi orijinal fikirlerle doluydu.
Translate from Turkish to English

O gece gökyüzü bulutlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Kızın gözleri gözyaşlarıyla doluydu.
Translate from Turkish to English

Dükkân genç insanlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Aklı mutlu düşüncelerle doluydu.
Translate from Turkish to English

Sepet çileklerle doluydu.
Translate from Turkish to English

O tekne Kübalı mültecilerle doluydu.
Translate from Turkish to English

Sinema insanlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Otobüs doluydu.
Translate from Turkish to English

Oda tıka basa doluydu.
Translate from Turkish to English

Sokak reklam ile doluydu.
Translate from Turkish to English

Oyun çok popülerdi ondan tiyatro neredeyse tam doluydu.
Translate from Turkish to English

Bugün sabahleyin tren o kadar doluydu ki boş bir yer bulamadım ve tüm yol ayakta durmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Tom bir hafta içinde bulaşıkları yıkamadı, bu yüzden lavabo kirli tabaklarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Mutfak lavabosu kirli bulaşıklarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Kova yağmur suyuyla doluydu.
Translate from Turkish to English

Tom'un kalbi üzüntüyle doluydu.
Translate from Turkish to English

Oda bilgisayarlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Otobüs tamamen doluydu.
Translate from Turkish to English

Kent etkinlikle doluydu.
Translate from Turkish to English

Gökyüzü yıldızla doluydu.
Translate from Turkish to English

Kalbim mutlulukla doluydu.
Translate from Turkish to English

Oda duman doluydu.
Translate from Turkish to English

Tom'un hayatı çelişkilerle doluydu.
Translate from Turkish to English

Bütün günüm sürprizlerle doluydu.
Translate from Turkish to English

O, neşe doluydu.
Translate from Turkish to English

O merakla doluydu.
Translate from Turkish to English

Mahalle genç çiftlerle doluydu.
Translate from Turkish to English

Küvet sıcak su ve çiçek yaprakları ile doluydu.
Translate from Turkish to English

Berbat safra kesesi ameliyatından sonra, hasta hem mecazi olarak hem de kelimenin tam anlamıyla, safra ile doluydu.
Translate from Turkish to English

O, vebaya kapılmadan önce güçlü bir çocuktu, hayat doluydu.
Translate from Turkish to English

Bulduğum cüzdan para doluydu.
Translate from Turkish to English

Tom'un konuşması çift anlamlı sözlerle doluydu. Bunların çoğunu seyirci anlamadı.
Translate from Turkish to English

Tom sürprizlerle doluydu.
Translate from Turkish to English

Odaların hepsi doluydu.
Translate from Turkish to English

Halının üzeri mandal doluydu.
Translate from Turkish to English

Salon tam kapasite doluydu.
Translate from Turkish to English

Odaya girdim, insanlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Cadde reklamlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Sokak insanlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Sokaklar genç çiftlerle doluydu.
Translate from Turkish to English

Yer doluydu.
Translate from Turkish to English

Sınır geçişi insanlarla doluydu, onların çoğu mültecilerdi.
Translate from Turkish to English

Gökyüzü tamamen yıldızlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Araba Tatarlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Genç kadın ölümcül bir hastalıkla cebelleşiyordu, kalbi umut doluydu.
Translate from Turkish to English

Stadyum heyecanlı seyirciyle tıka basa doluydu.
Translate from Turkish to English

Gökyüzü yıldızlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Market tıka basa doluydu.
Translate from Turkish to English

Kilise tıka basa doluydu.
Translate from Turkish to English

Şişe kuma benzer bir şeyle doluydu.
Translate from Turkish to English

Konferans salonu tıka basa doluydu.
Translate from Turkish to English

Tom'un kafası çok doluydu, bu yüzden dikkatini yola yeterince veremiyordu.
Translate from Turkish to English

Tarla lavanta çiçekleriyle doluydu.
Translate from Turkish to English

Kaleler doluydu.
Translate from Turkish to English

Bar tıka bas doluydu.
Translate from Turkish to English

Oda dumanla doluydu.
Translate from Turkish to English

O mağaza insanlarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin arabasını çaldıktan sonra vicdan azabıyla doluydu ve bir kalemde sildi.
Translate from Turkish to English

Kalbim neşeyle doluydu.
Translate from Turkish to English

Plaj turistlerle doluydu.
Translate from Turkish to English

O, o filmi izledikten sonra önsezi duygusu ile doluydu.
Translate from Turkish to English

Gölet çeşitli küçük balıklarla doluydu.
Translate from Turkish to English

Kafası yeni fikirlerle doluydu.
Translate from Turkish to English

Onun hayatı çoğu gibi belirsizliklerle doluydu.
Translate from Turkish to English

Tren tıka basa doluydu.
Translate from Turkish to English

Şehir açlıktan ölen askerlerle doluydu.
Translate from Turkish to English