Genellikle saat altı otuz civarında kalkarım.
Translate from Turkish to English

Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.
Translate from Turkish to English

İnsan vücudunun ısısı 37°C civarında gezinir.
Translate from Turkish to English

Sabahları her zaman yedi civarında uyanırım.
Translate from Turkish to English

O, parkın civarında bir yerde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

İş yapılır yapılmaz, genellikle beş buçuk civarında, akşam yemeği yemek için eve gelirim.
Translate from Turkish to English

Tom yaklaşık 2.30 civarında geri dönecek.
Translate from Turkish to English

Fırın köşenin civarında.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin muhtemelen otuz civarında olduğunu düşündü.
Translate from Turkish to English

Tom şehrin civarında çok kötü bir üne sahiptir.
Translate from Turkish to English

Öğle civarında yağmur yağabilir.
Translate from Turkish to English

Altı civarında seni alacağım.
Translate from Turkish to English

O, park civarında koşuyor olabilir.
Translate from Turkish to English

Ben ona saat dört civarında beni almasını rica ettim.
Translate from Turkish to English

Onlar köşenin civarında yürüdüler.
Translate from Turkish to English

Mektup bir hafta civarında varacak.
Translate from Turkish to English

Beş civarında oraya varacak.
Translate from Turkish to English

Dört civarında telefona cevap verebileceğini düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Tom süpermarket civarında Mary'yi izledi.
Translate from Turkish to English

Okulun civarında yaşıyoruz.
Translate from Turkish to English

Bu akşam sekiz civarında seni arayacağım.
Translate from Turkish to English

Sis saat on civarında kaybolmaya başladı.
Translate from Turkish to English

O 40 civarında olmalı.
Translate from Turkish to English

Yolumu nehir civarında kaybettim.
Translate from Turkish to English

Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu.
Translate from Turkish to English

Dünya nüfusu bugün 3 milyar civarında.
Translate from Turkish to English

Tom 2.30 civarında dönecek.
Translate from Turkish to English

Şu anda altmış beş yaşının üstünde 31 milyon civarında Amerikalı var.
Translate from Turkish to English

Tom saat 8 civarında ofisine gelir.
Translate from Turkish to English

2.30 civarında ayrıldım.
Translate from Turkish to English

Normal vücut sıcaklığım 37 derece civarında.
Translate from Turkish to English

Ne kadar sıkı çalışırsan çalış, bir sene veya civarında İngilizcede uzmanlaşamazsın.
Translate from Turkish to English

Anlatına göre Tom bu fırından saat yedi civarında ayrılmış.
Translate from Turkish to English

Tahminlere göre, Türkiye’de 4 milyon civarında sahte Twitter hesabı var.
Translate from Turkish to English

Tom 2.30 civarında gelecek.
Translate from Turkish to English

Avustralya civarında seyahat edeceğinizi düşünüyordum.
Translate from Turkish to English

Fransa'da öğle yemeği iki civarında yenir.
Translate from Turkish to English

Saat yedi civarında kalkarım.
Translate from Turkish to English

Saat beş civarında okuldan geri dönecek.
Translate from Turkish to English

Onun evi Dördüncü Cadde civarında bir yerde.
Translate from Turkish to English

Tom otuz civarında olmalı.
Translate from Turkish to English

O öğle civarında gelecek.
Translate from Turkish to English

O kırk civarında olmalı.
Translate from Turkish to English

Tom saat 20.00 civarında Mary'nin evine geldi.
Translate from Turkish to English

Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
Translate from Turkish to English

Eğer zamanın varsa, 3 civarında ofisime uğrar mısın?
Translate from Turkish to English

Park civarında şöyle bir tur atalım.
Translate from Turkish to English

Genellikle akşam 11.00 civarında yatmaya giderim.
Translate from Turkish to English

Sadece tek başıma Boston civarında yürüyeceğim ve manzaraları göreceğim.
Translate from Turkish to English

Tom altı civarında eve gelir.
Translate from Turkish to English

Tom 2.30 civarında aradı.
Translate from Turkish to English

Şimdi bir şehirde yaşıyorum. Yine de, evim ve büyük orman arasındaki mesafe yalnızca bir kilometre civarında.
Translate from Turkish to English

Benimle pist civarında koşmaya gitmek ister misin?
Translate from Turkish to English

Sınıfında kırk civarında öğrenci var.
Translate from Turkish to English

O dün gece saat dokuz civarında geri geldi.
Translate from Turkish to English

Saat dokuz civarında ben tekrar yolumda olacağım.
Translate from Turkish to English

Tom saat 2.30 civarında eve vardı.
Translate from Turkish to English

Tom 2.30 civarında geldi.
Translate from Turkish to English

Biz akşam 7 civarında kapatacağız.
Translate from Turkish to English

Avrupa civarında seyahat ettim.
Translate from Turkish to English

Neden altı civarında uğramıyorsun?
Translate from Turkish to English

İnsanlar Fransa'da sekiz otuz civarında akşam yemeği yerler.
Translate from Turkish to English

Orada yirmi civarında insan vardı.
Translate from Turkish to English

Bugün saat on iki civarında görüşürüz.
Translate from Turkish to English

Biz öğlen civarında öğle yemeği yiyoruz.
Translate from Turkish to English

Tom artık otuz civarında olmalı.
Translate from Turkish to English

Tom öğlen civarında gelecek.
Translate from Turkish to English

Ekonomistler 2060 yılı civarında, Avrupa ve Kuzey Amerika'dan oluşan sözde "Batı dünyası"nın küresel ekonomideki egemen konumunu kaybedeceğini tahmin ediyorlar.
Translate from Turkish to English

Saat sekiz civarında giderseniz ona rastlayabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

On civarında işten ayrılıyorum.
Translate from Turkish to English

Saat 2.30 civarında Boston'a varacağım.
Translate from Turkish to English

Saat 2.30 civarında uyuyakaldım.
Translate from Turkish to English

Ben genellikle 2.30 civarında atıştırırım.
Translate from Turkish to English

Tom saat altı civarında beni arayacak.
Translate from Turkish to English

Öğle civarında gerçekleşti.
Translate from Turkish to English

Tom 6:30 civarında işe gitti.
Translate from Turkish to English

Tom genelde eve 2.30 civarında gelir.
Translate from Turkish to English

Tom 2.30 civarında Mary'yi aradı.
Translate from Turkish to English

Gece yarısı civarında eve vardım.
Translate from Turkish to English

Jeff Bezos'un net serveti yaklaşık 120 milyar dolar civarında tahmin ediliyor.
Translate from Turkish to English

Eve saat 2.30 civarında geldim.
Translate from Turkish to English

Eve saat 2.30 civarında vardım.
Translate from Turkish to English

Seni saat 2.30 civarında alırım.
Translate from Turkish to English

Saat 2.30 civarında otele vardım.
Translate from Turkish to English

Saat 2.30 civarında Boston'a geldim.
Translate from Turkish to English

Saat 2.30 civarında Boston'a vardım.
Translate from Turkish to English

Öğlen civarında varacağım.
Translate from Turkish to English

Tom beni altı civarında arayacak.
Translate from Turkish to English

Tom okula genellikle 7.30 civarında gider.
Translate from Turkish to English

Saat sekiz civarında evden ayrıldım.
Translate from Turkish to English

İşsizlik oranı ise yüzde yirmi civarında.
Translate from Turkish to English

Toplam bin iki yüz civarında test yapılması bekleniyor.
Translate from Turkish to English

Muvazzaf subayların sayısı ise altmış bin civarında.
Translate from Turkish to English

Mevcut sayı altı bin üç yüz civarında.
Translate from Turkish to English

Seçmen katılımı yüzde seksen civarında gerçekleşti.
Translate from Turkish to English

Yeni yapı 2011 baharı civarında kesinleşecek.
Translate from Turkish to English

Bu sefer en ucuz bilet otuz beş avro civarında olacak.
Translate from Turkish to English

Toplam mal varlığı 288 milyon avro civarında.
Translate from Turkish to English

Günlük yevmiye ise yirmi beş otuz avro civarında.
Translate from Turkish to English

Uzmanlar ise ayda beş yüz altmış avro civarında kazanıyor.
Translate from Turkish to English

Bugünse bu rakam beş bin civarında.
Translate from Turkish to English