Turkish example sentences with "cinayet"

Learn how to use cinayet in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
Translate from Turkish to English

O, bir cinayet olayına karıştı.
Translate from Turkish to English

Cinayet davasıyla ilgili duyduklarına şaşırdı.
Translate from Turkish to English

O, cinayet davası ilgili gerçeği ortaya çıkardı.
Translate from Turkish to English

Onun cinayet gizemlerine karşı marazi bir düşkünlüğü vardır.
Translate from Turkish to English

Vatanseverlik bahanesini kullanarak birçok cinayet işlenmiştir.
Translate from Turkish to English

Adam cinayet işledi.
Translate from Turkish to English

Tom bir cinayet davasında bir şüpheli olarak tutuklandı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye cinayet hikayelerini okumayı sevip sevmediğini sordu.
Translate from Turkish to English

Tom bir cinayet soruşturmasında bir şüphelidir.
Translate from Turkish to English

Polisler saatlerce Tom'un evini aradılar fakat onlar cinayet silahını bulamadılar.
Translate from Turkish to English

Onlar ona toplu cinayet dediler.
Translate from Turkish to English

Askerler cinayet için mahkemede yargılandılar.
Translate from Turkish to English

Tom cinayet silahında parmak izlerini bırakmaktan kaçınmak için eldivenler giydi.
Translate from Turkish to English

Tom cinayet şüphesi altında idi.
Translate from Turkish to English

Tom emekli olmadan önce bir cinayet masası dedektifi idi.
Translate from Turkish to English

Tom cinayet anında cinayet mahalline yakın bir yerde olmadığını iddia ediyor.
Translate from Turkish to English

Tom cinayet anında cinayet mahalline yakın bir yerde olmadığını iddia ediyor.
Translate from Turkish to English

Tom cinayet işlediğini itiraf etti.
Translate from Turkish to English

O, cinayet için yargılandı.
Translate from Turkish to English

Cinayet kötü bir suçtur.
Translate from Turkish to English

O, cinayet yüzünden hapse atılmıştır.
Translate from Turkish to English

Cinayet yasalara aykırı.
Translate from Turkish to English

O, beş cinayet işledi.
Translate from Turkish to English

Cinayet ölümle cezalandırılır.
Translate from Turkish to English

Cinayet gizem olarak kalır.
Translate from Turkish to English

Bu ay iki cinayet vardı.
Translate from Turkish to English

Görünüşe göre cinayet kilitli bir odada gerçekleşti.
Translate from Turkish to English

Tom cinayet ile suçlanıyor.
Translate from Turkish to English

Geçen sene çok sayıda cinayet oldu.
Translate from Turkish to English

Cinayet ve soygun suç eylemleridir.
Translate from Turkish to English

Geçen yıl çok sayıda cinayet vardı.
Translate from Turkish to English

Cinayet saatinde neredeydin?
Translate from Turkish to English

Polisler cinayet vakasını soruşturuyor.
Translate from Turkish to English

Yazar cinayet davasını inandırıcı biçimde açıkladı.
Translate from Turkish to English

Polis cinayet gecesinde olduğunu söylediğin yerde seni gördüğünü hatırlayan tek bir kişiyi bulamıyor.
Translate from Turkish to English

Sizin örgütün cinayet hakkındaki düşüncelerini merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

O bir cinayet suçlusu.
Translate from Turkish to English

Tom cinayet silahını hendeğe attı.
Translate from Turkish to English

Cinayet neredeyse mükemmeldi.
Translate from Turkish to English

Cinayet gecesinde Tom'u en son ne zaman gördün?
Translate from Turkish to English

Tom'un cinayet gecesi için bir mazereti yoktu.
Translate from Turkish to English

Sorun cinayet gecesi için Tom'un mazeretinin olmamasıdır.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin cinayet gecesi için sıkı bir mazereti var.
Translate from Turkish to English

Tom cinayet silahıyla bulundu.
Translate from Turkish to English

Cinayet sırasında nerede olduğunuzu bana söyleyebilir misiniz?
Translate from Turkish to English

Bana cinayet anında nerede olduğunu söyle.
Translate from Turkish to English

Cinayet sabah üç ile beş arası oldu.
Translate from Turkish to English

Cinayet şüphelisinin olaylarının versiyonları soruşturma memurlarına göre doğru çıkmadı.
Translate from Turkish to English

Bu cinayet silahı mı?
Translate from Turkish to English

Bu, cinayet silahı değildir.
Translate from Turkish to English

Balistik raporuna göre, bu silah cinayet silahı olamaz.
Translate from Turkish to English

O cinayet davasına karışmış gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom cinayet için yargılanıyor.
Translate from Turkish to English

ABD silahlı cinayet oranı diğer yoğun nüfuslu, yüksek gelirli ülkelere göre 15 kat daha yüksektir.
Translate from Turkish to English

Cinayet korkunç bir eylem.
Translate from Turkish to English

Polis, Tom'un çekicinin cinayet silahı olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Cinayet ölümle cezalandırılabilir.
Translate from Turkish to English

Tom'a cinayet için komplo kuruldu.
Translate from Turkish to English

Cinayet silahını bulduk.
Translate from Turkish to English

Cinayet gecesi nerede olduğunu açıklayabilir misin?
Translate from Turkish to English

Ona cinayet silahını satman onun karısın öldürmek için seni suç ortağı yapar.
Translate from Turkish to English

Cinayet yeri korkunç bir manzaraydı.
Translate from Turkish to English

Aile birlikte cinayet gizemlerini izlemeyi seviyor.
Translate from Turkish to English

Dan, Linda'nın cinayet silahını gizlemesine yardımcı oldu.
Translate from Turkish to English

Tom'un cinayet için tutuklanmasını istiyorum.
Translate from Turkish to English

Adli tıp uzmanları ve cinayet masası dedektifleri, güvenlik çemberine alınmış yerde ve çevresinde çalışmalarını sürdürdüler.
Translate from Turkish to English

Cinayet silahı bu.
Translate from Turkish to English

Maktulün ailesi cinayet davasının yeniden açılmasını istedi.
Translate from Turkish to English

Tom ikinci derece cinayet için 30 yıl hapis yattı.
Translate from Turkish to English

Hiç kimsenin cinayet için bir nedeni var gibi görünmüyordu.
Translate from Turkish to English

Amerika'nın en çok cinayet işlenen şehridir.
Translate from Turkish to English

Polis Tom'un parmak izlerinin cinayet silahı üzerinde bulunduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'un cinayet gecesi için bir mazereti yok.
Translate from Turkish to English

Baba ve oğul cinayet için yargılanacak.
Translate from Turkish to English

Tom bir dizi cinayet işledi.
Translate from Turkish to English

Polis Dan'ın suçunu kanıtlamak için cinayet silahını geri almak zorundaydı.
Translate from Turkish to English

Dan çekicin cinayet silahı olduğuna inanıyordu.
Translate from Turkish to English

Onun ölümü cinayet olarak nitelendirildi.
Translate from Turkish to English

Tom'un suçu cinayet silahı olmadan ispatlanamadı.
Translate from Turkish to English

Hiçbir resmi cinayet kayda geçmedi.
Translate from Turkish to English

Cinayet insanlığa karşı bir suçtur.
Translate from Turkish to English

Tanaka cinayet şüphesiyle tutuklandı.
Translate from Turkish to English

Sizin parmak izleriniz cinayet silahı üzerinde bulundu.
Translate from Turkish to English

Ben bir cinayet dedektifiyim.
Translate from Turkish to English

Teksas'ta cinayet ölüm cezasını gerektiren bir suçtur.
Translate from Turkish to English

Mahkeme onu cinayet suçlamasından beraat ettirmiştir.
Translate from Turkish to English

Her ay iki cinayet vakası vardı.
Translate from Turkish to English

Cinayet, tecavüz ve işkence savaş zamanlarıyla ilişkili vahşetlerdir.
Translate from Turkish to English

Bu cinayet olabilir mi?
Translate from Turkish to English

Tom cinayet gecesi evde olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin cinayet günü için bir mazereti vardı.
Translate from Turkish to English

Cinayet günü için bir mazeretin yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un cinayet gecesi için çok güçlü bir mazereti vardı.
Translate from Turkish to English

Polis cinayet davasını incelemeye başladı.
Translate from Turkish to English

Rusya dünyada en çok cinayet işlenen ülkelerden biridir.
Translate from Turkish to English

Teğmen Dan Anderson, ikinci bir cinayet mahalline çağrıldı.
Translate from Turkish to English

Dan cinayet hakkında Dedektif Linda Smith'le konuştu.
Translate from Turkish to English

Dedektif Dan Anderson nihayet bütün cinayet hikayesini bir araya getirdi.
Translate from Turkish to English

Dan, Linda'nın yatak odasındaki cinayet silahını sakladı.
Translate from Turkish to English

Dan bir cinayet işlemekle suçlandı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: musun, Bunlar, çok, eski, kitaplar, kitaplarım, bizim, kitaplarımız, kalemlerim, her.