Sizinkinin şeklinde bir ceket istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben kırmızı ceket sevmiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom bugün okula giderken yeni bir ceket giydi.
Translate from Turkish to English

Dün yeni bir ceket aldım.
Translate from Turkish to English

Tom ceket kapüşonunu kafasına çekti.
Translate from Turkish to English

Bu ceket sıcak tutuyoır.
Translate from Turkish to English

Bu ceket sana uyar.
Translate from Turkish to English

O güzel bir ceket.
Translate from Turkish to English

O mavi bir ceket giymişti.
Translate from Turkish to English

O ona yeni bir ceket yaptı.
Translate from Turkish to English

O, benim ceket cebimde.
Translate from Turkish to English

Bu ceket bana uymuyor.
Translate from Turkish to English

Bana yeni bir ceket verildi.
Translate from Turkish to English

O, bana güzel bir ceket satın aldı.
Translate from Turkish to English

Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
Translate from Turkish to English

O gevşek bir ceket giyiyor.
Translate from Turkish to English

O, mavi bir ceket giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Bu ceket sana mükemmel uyar.
Translate from Turkish to English

O, sıcak bir ceket giymiyordu.
Translate from Turkish to English

O yeni bir ceket giyiyor.
Translate from Turkish to English

Bu ceket bana uygun mudur?
Translate from Turkish to English

Bu ceket üzerimde bol görünüyor.
Translate from Turkish to English

Bu ceket bana çok kısadır.
Translate from Turkish to English

Bu ceket biraz büyük.
Translate from Turkish to English

Kendisi için çok büyük bir ceket giydi.
Translate from Turkish to English

Ceket için dışarısı oldukça sıcak.
Translate from Turkish to English

O ceket sizin için çok fazla büyük.
Translate from Turkish to English

Bu ceket artık bana uymuyor.
Translate from Turkish to English

O, fakirdi ve bir ceket satın alamadı.
Translate from Turkish to English

Bu ceket güzel ama çok pahalı.
Translate from Turkish to English

Duvarda bir şapka ve bir ceket vardı.
Translate from Turkish to English

Seninki ile aynı stil ceket istiyorum.
Translate from Turkish to English

Soğuk almayayım diye bir ceket giydim.
Translate from Turkish to English

Mavi bir ceket giyen kız benim kızım.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağıyor fakat o bir ceket giymiyor.
Translate from Turkish to English

Bu beyaz ceket üzerinizde çok güzel görünecektir.
Translate from Turkish to English

Bir ceket giymek isteyebilirsin.
Translate from Turkish to English

Bu ceket daha büyüktür.
Translate from Turkish to English

Sanırım bu ceket size uymalı.
Translate from Turkish to English

Anahtarı Tom'un ceket cebinde buldum.
Translate from Turkish to English

Tom'un denediği ceket çok küçük olduğu için, tezgahtar ona denemesi için bir tane daha verdi.
Translate from Turkish to English

Bir ceket bile getirmedim.
Translate from Turkish to English

Tom siyah deri pantolon ve siyah deri ceket giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom genellikle kot pantolon ve deri ceket giyer.
Translate from Turkish to English

Tom biçimsiz bir ekose ceket ve puantiyeli bir kravat giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Bir ceket giymeliydim.
Translate from Turkish to English

Soğuğa karşı kalın bir ceket giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom yeni bir ceket giyiyor.
Translate from Turkish to English

O yeni bir ceket mi?
Translate from Turkish to English

Bir ceket istedim.
Translate from Turkish to English

Bu ceket ona uyar.
Translate from Turkish to English

Mavi ceket giyen kız benim kızım.
Translate from Turkish to English

Tom kahverengi bir süet ceket giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Böyle soğuk bir günde ceket olmadan dışarı çıkmaktan hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Dışarısı soğuk, bir ceket giymelisin.
Translate from Turkish to English

Tom bir ceket satın aldı.
Translate from Turkish to English

Yakasız bir ceket aldım.
Translate from Turkish to English

Bu ceket oldukça iyi uyuyor.
Translate from Turkish to English

Bu güzel bir ceket.
Translate from Turkish to English

Tom ceket cebinden anahtarı çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom deri bir ceket aldı.
Translate from Turkish to English

Tom bir deri ceket aldı.
Translate from Turkish to English

Tom bir ceket giyiyor.
Translate from Turkish to English

O ceket Tom için gerçekten çok büyük.
Translate from Turkish to English

Kızım ceket kolumu tuttu ve gitmeme izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Bu ceket çok dar.
Translate from Turkish to English

Tom bir ceket denedi.
Translate from Turkish to English

Tom bir ceket giymiyor.
Translate from Turkish to English

Kışın yeleğimin üstüne ceket giyerim.
Translate from Turkish to English

Tom kahverengi bir ceket giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom koyu kahverengi bir ceket istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom beyaz bir spor ceket giyiyor.
Translate from Turkish to English

Dün gece hava soğuktu, ama o ceket giymedi.
Translate from Turkish to English

Bir ceket giy.
Translate from Turkish to English

Mary yeni bir ceket alacak kadar aptaldı.
Translate from Turkish to English

Bu Tom'un giydiğini gördüğüm ceket.
Translate from Turkish to English

Ceket hangi malzemeden yapılmış?
Translate from Turkish to English

Bugün bir ceket giymen gerekmez.
Translate from Turkish to English

Bu ceket benim için çok büyük.
Translate from Turkish to English

Sana bir ceket gerekiyordu.
Translate from Turkish to English

Ceket hangi malzemeden yapılır?
Translate from Turkish to English

Bu ceket benim için mükemmel boyutta.
Translate from Turkish to English

Üşüyebileceğini düşündüm, bu yüzden bir ceket getirdim.
Translate from Turkish to English

O, vizon bir ceket giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Kürk ceket giymemelisin.
Translate from Turkish to English

Bu ceket benim için çok küçük.
Translate from Turkish to English

Bu ceket yaklaşık otuz dolara satılıyor.
Translate from Turkish to English

İstediğim ceket üç yüz dolara mal oldu.
Translate from Turkish to English

İstediğim ceket üç yüz dolara fiyatlandırıldı.
Translate from Turkish to English

Bu ceket pahalı değil, çok ucuz.
Translate from Turkish to English

Tom bir kapüşonlu ceket giydi.
Translate from Turkish to English

Tom bir spor ceket giyiyor.
Translate from Turkish to English

O bir uygun mini etekle yeşil bir ceket giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Onun istediğini söylediği ceket son derece pahalıydı.
Translate from Turkish to English

Onun istediğini söylediği ceket çok pahalıydı.
Translate from Turkish to English

Neden bir ceket giyiyordun?
Translate from Turkish to English

İyi ki, biri bana giyecek bir ceket verdi.
Translate from Turkish to English

Bu ceket çok küçük.
Translate from Turkish to English

Bu ceket bana iyi uyuyor.
Translate from Turkish to English

Bu ceket bana çok iyi oyuyor.
Translate from Turkish to English

O iç ceket cebinden cüzdanını çıkardı.
Translate from Turkish to English