Turkish example sentences with "buz"

Learn how to use buz in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Onun elleri buz kadar soğuktu.

Buz patenlerini unutma.

Buz kaymak için çok ince.

Buz eriyor.

Buz eridi.

Buz erirse, sıvı olur.

Buz erirse, su olur.

Yanağına bir buz torbası koy.

Bir buz torbası alabilir miyim?

O, buz gibi suyu hiçe sayarak nehre atladı.

Buz kadar soğuk.

Buz gibi suda yüzmeyi denemesi çılgınlıktı.

Buz sıcaklığı nedir?

Buz iki inç kalınlığında.

Buz bizim ağırlığını taşıyabilecek mi?

Eski günlerde, kışın buz pateni yapmaya giderdik ama şimdi çok yaşlıyız.

Biz buz boyunca yürüdük.

Tekne yüzen bir buz tarafından parçalandı.

Arabam buz üzerinde savrulduğunda, korkunçtu.

Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.

Çocuklar buz üzerinde kayıyorlardı.

Buz gibi bir rüzgar bizi kemiklerimize kadar dondurdu.

O, buz kadar soğuk.

Jackson'ın gözleri buz gibi soğuklaştı.

Tom bir çift buz pateni kiraladı.

Tom'un elleri buz gibi.

Tom bir bardak suya bir parça kuru buz koydu.

O buz üzerinde bir ev yaptı.

Birisi Tom'u bir buz kıracağı ile zımbaladı, fakat o şimdi iyi.

Tom bir barmen olduğu için, o her gün çalışırken bir buz kıracağı kullanır.

Dün gece buz tuttu.

Buz üzerinde yürümek için yeteri kadar kalın.

Roger buz üzerinde kaydı ve bacağını incitti.

Tom'un Mary'yi bir buz kıracağı ile öldürdüğüne inanıyoruz.

Buz katıdır.

Buz ister misiniz?

O buz gibi soğuk.

Bu bir buz küpü.

Buz çok kalın.

O, buz üzerinde kaydı.

Göletin üstü buz tutmuş.

Bugün buz patenine gitmeyeceğim.

Bu buz çatlayacak.

Göl üzerinde buz pateni yapmaya gittim.

Sudaki buz eridi.

Buz çatlamak için çok sert.

Buz patenlerinizi unutmayın.

Buz pateni benim hobilerimden biridir.

Bu buz küpleri kısa sürede eriyecek.

Buz hokeyi heyecan verici bir spordur.

Buz güneşte erir.

Su donduğunda ve sertleştiğinde, biz buna buz deriz.

Su donduğunda ve sertleştiğinde, biz buna "buz" deriz.

Buz güneşte eridi.

Akan Gölü'nün üstü buz tuttu.

Suyun içindeki buz eridi.

Buz onun ağırlığı altında çöktü.

Su donduğunda, buz olur.

Hangisi daha kolaydır, kayak mı yoksa buz pateni mi?

Buz üzerinde yürüyecek kadar kalındı.

Güneş çıktı ve buz eridi.

Buz senin ağırlığın altında çatlar.

Buz eridiğinde tekrar suya dönüşür.

Arktik denizindeki buz tabakası yok oluyor.

Buz yürümem için yeterince kalındı.

Daha önce hiç kimse buz satmayı düşünmemişti.

Buz bizim ağırlığımızı taşıyacak kadar kalın değil.

Hava buz gibi.

Buz nerede?

Su buz gibi.

Bir buz torbam var.

Biraz buz getireceğim.

Buz üzerinde düşmek incitir.

Tom, don ile buz arasındaki farkı bilmiyor.

Tom ve Mary buz pateni alanında paten yaparken el ele tutuştular.

Biraz buz var.

Buz alacağım.

Benim buz küplerine ihtiyacım var.

Tom Mary'ye buz gibi baktı.

Çok ince buz üstünde paten yapıyorsun.

Geçen hafta sonu seninle buz balıkçılığına gitmek istiyordum.

Bulduğum her fırsatta buz pateni yapmaya giderim.

Erkekler genellikle kadınlar kadar artistik buz pateni ile ilgilenmezler.

İşçilerimiz buz fırtınasının neden olduğu hasarı onarmak için gece gündüz çalışıyorlar.

Kaldırımda buz var ve orası kaygandır.

Kutuplardaki buz tabakası eriyor.

Buz hokeyi heyecanlandırıcı bir spordur.

Buz pateni zarif ve güzel olabilir.

Artistik buz pateni izliyorum.

Katı suya buz denir.

Göldeki buz onun ağırlığına dayanamadı.

Buz tabakası eriyor.

Buz soğuk mu?

Tom televizyonda bir buz pateni yarışmasını izliyor.

Görünüşe göre buz çok tehlikeli!

Bu buz yakında kırılacak.

Ayaklarının altındaki buz kırılacak.

Ayaklarınızın altındaki buz kırılacak.

Buz eriyerek su olur.

Rus askerleri Kuzey Buz Okyanusu'nda ki Wrangel Adası'nda bir kasabaya yerleştiler.

Buz ya da yağ, yolu kayganlaştırabilir.

Also check out the following words: olacağım, Haydi, Japonya'yı, yenelim, Siz, yoksa, öğrenci, misiniz, Evet, öğretmenim.