Turkish example sentences with "an"

Learn how to use an in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

John şu an ne yapıyor?
Translate from Turkish to English

Şu an boşum.
Translate from Turkish to English

Onun erkek kardeşi Kensaku şu an Brezilya'da.
Translate from Turkish to English

Carlos bir an bekledi.
Translate from Turkish to English

Bizim bu evimiz şu an yeniden dekore ediliyor ve altı aydır burada yaşamıyoruz.
Translate from Turkish to English

O otobüse binmedim, bu yüzden şu an evde değilim.
Translate from Turkish to English

Asama yanardağı şu an hareketsiz.
Translate from Turkish to English

Şu an uzun eteklerin modası geçmiştir.
Translate from Turkish to English

Şu an tiyatrodaki askerler ihtiyaç fazlası yapılmayacaklar.
Translate from Turkish to English

Şu an sadece ısınıyorum.
Translate from Turkish to English

Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam.
Translate from Turkish to English

Eğer o uçağa binmiş olsaydım şu an hayatta olmazdım.
Translate from Turkish to English

Şu an amcamın evinde kalıyorum.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerimin her ikisi de şu an evdeler.
Translate from Turkish to English

Onu gördüğüm an, bana kızgın olduğunu biliyordum.
Translate from Turkish to English

Sahip olduğum tek sorunun şu an evde kapalı kalmam olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Oğlum şu an yüze kadar sayabiliyor.
Translate from Turkish to English

Onu gördüğüm an kızgın olduğunu biliyordum.
Translate from Turkish to English

Şu an nerede olduğunu bilmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Biz her an onu bekliyorduk.
Translate from Turkish to English

Şu an geri dönmelisin.
Translate from Turkish to English

O, istasyona vardığı an, annesini aradı.
Translate from Turkish to English

Her an aşırı yağmur başlayacak gibi görünüyor. Şemsiye alsan iyi olur.
Translate from Turkish to English

Bu kelime şu an kullanımda değil.
Translate from Turkish to English

Sıkıntılar hakkında şu an endişelenmenize gerek yoktur.
Translate from Turkish to English

Şu an Helsinki'de yaşıyorum ama aslında Kuopioluyum.
Translate from Turkish to English

Bizi gördüğü an, o kaçtı.
Translate from Turkish to English

Bitirdiği an, o, bir şekerleme için uzandı.
Translate from Turkish to English

Şu an benim için tek kişisin.
Translate from Turkish to English

Şu an sıkılıyorum.
Translate from Turkish to English

İti an çomağı eline al.
Translate from Turkish to English

Şeytanı an, Kathy'i gör.
Translate from Turkish to English

Her an bir yangın meydana gelebilir.
Translate from Turkish to English

Kahvaltı yapmadığım için şu an çok açım.
Translate from Turkish to English

Beni gördüğü an gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Sonunda buluşuyoruz! Bu an için çok bekledim.
Translate from Turkish to English

Zavallı Tom şu an üç saattir uyumaya çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un kız kardeşi Mary şu an Boston'da.
Translate from Turkish to English

John şu an müsait mi?
Translate from Turkish to English

Tom her an burada olacaktır.
Translate from Turkish to English

Tom şu an Sidney Sheldon tarafından yazılmış bir roman okuyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu an en güzel zamanında.
Translate from Turkish to English

Tom şu an odasında.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir an için varması bekleniyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un her an gelmesi bekleniyor.
Translate from Turkish to English

Hasta şu an tehlikeyi atlattı.
Translate from Turkish to English

Bir an için sizi rahatsız edebilir miyim?
Translate from Turkish to English

Tom bir an bile ona inanmadı.
Translate from Turkish to English

Şu anda çok şiddetli bir deprem her an olabilir.
Translate from Turkish to English

İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir.
Translate from Turkish to English

Şu an plan hâlâ sallantıda.
Translate from Turkish to English

Ben bir an için sizi rahatsız edebilir miyim?
Translate from Turkish to English

Onu gördüğüm her an kalbim hızlı çarpıyor.
Translate from Turkish to English

Sanki onun ona söylemediği bir şey olup olmadığını merak ederek Tom bir an Mary'ye baktı.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda her an burada olmalı.
Translate from Turkish to English

Tom şu an işsizlik ödeneğini toplamıyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu an finaller için inekliyor.
Translate from Turkish to English

Tom bir an için sessiz oturamaz.
Translate from Turkish to English

Beni gördüğü an, gülmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Şu kitaplar her an devrileceklermiş gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Arkadaşımı yolcu etmek için şu an havaalanındayım.
Translate from Turkish to English

Yuka yeni atanmış İngilizce öğretmeniyle tanıştırıldığı an âşık oldu.
Translate from Turkish to English

Dürüstlüğünden bir an şüphe etmem.
Translate from Turkish to English

O, şimdi her an geri dönmeli.
Translate from Turkish to English

O, her an ayrılabilir.
Translate from Turkish to English

O, her an burada olacak.
Translate from Turkish to English

Bir an için, Tom konuşamayacak kadar şaşırmıştı.
Translate from Turkish to English

Bu an meselesi.
Translate from Turkish to English

Bu şu an için işe yarar.
Translate from Turkish to English

Bir an için sakin olun.
Translate from Turkish to English

Şu an stoklarımız tükendi.
Translate from Turkish to English

Her an yağmur yağabilir.
Translate from Turkish to English

Bu an tarihe geçecek.
Translate from Turkish to English

Şu an yapacak bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Bir an delirdiğini düşündüm.
Translate from Turkish to English

Şu an istiridye mevsimi.
Translate from Turkish to English

Şu an formda değilim.
Translate from Turkish to English

Şu an bir şeye ihtiyacım yok.
Translate from Turkish to English

Şu an keşke Paris'te olsam.
Translate from Turkish to English

O bir an için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English

Şu an sahip olduğum bütün para budur.
Translate from Turkish to English

Bir an bir sessizlik vardı.
Translate from Turkish to English

Keşke şu an Paris'te olabilsem.
Translate from Turkish to English

Savaş her an patlak verebilir.
Translate from Turkish to English

Şu an seninle konuşmak için çok meşgulüm.
Translate from Turkish to English

Şu an nakit sıkıntısı çekiyorum.
Translate from Turkish to English

Fırtına vurmadan önce eve varmayacağımızı asla bir an düşünmedim.
Translate from Turkish to English

Bloğumun çok popüler olacağını bir an bile asla düşünmedim.
Translate from Turkish to English

Kazanacağımı bir an bile asla düşünmedim.
Translate from Turkish to English

Onun yüzünü bir an gördüm.
Translate from Turkish to English

Depremler her an olabilirler.
Translate from Turkish to English

Onlar gözleri karşılaştığı an âşık oldular.
Translate from Turkish to English

Sorun şu an yanımda paramın olmamasıdır.
Translate from Turkish to English

Evsiz kalacağımı bir an bile asla hayal etmedim.
Translate from Turkish to English

Bu kadar çok ünlü insanlarla tanışabileceğimi bir an bile asla hayal etmedim.
Translate from Turkish to English

Tam bir vücut araştırması için seçileceğimi bir an bile asla hayal etmedim.
Translate from Turkish to English

Böyle süslü bir evde yaşayabileceğimi bir an bile asla hayal etmedim.
Translate from Turkish to English

Benim yaşımda bu tür bir şeyi hâlâ yapıyor olacağımı bir an bile düşünmedim.
Translate from Turkish to English

O bir an dondu.
Translate from Turkish to English

O, bir an tereddüt etti.
Translate from Turkish to English

O, her an geri dönmeli.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Degas, Maria, kıyafete, para, harcıyor, Havuçları, tencereye, koy, olacağım, Haydi.