Turkish example sentences with "aldılar"

Learn how to use aldılar in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Her olasılığı göze aldılar.
Translate from Turkish to English

Babam ve annem bana bir bisiklet aldılar.
Translate from Turkish to English

Onu hastanenin içerisine aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar yiyecek ve giyecek aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bazı yeni mobilya satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary benzer gömlekler satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Polisler Tom'u gözetim altına aldılar.
Translate from Turkish to English

Ebeveynleri ona hoş bir şey aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar bir kutu bisküvi aldılar.
Translate from Turkish to English

Avcılar file nişan aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar onu zorla aldılar.
Translate from Turkish to English

Temmuz ayı başlarında, onlar haberi aldılar.
Translate from Turkish to English

İyi puanlar için bir ödül aldılar.
Translate from Turkish to English

Bizden beklediğimizden daha fazla ücret aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar öğle yemeğinde sandviç ve kahve aldılar.
Translate from Turkish to English

Boşanmak için ortak bir karar aldılar.
Translate from Turkish to English

Geçmiş deneyimleri hakkında bilgi aldılar.
Translate from Turkish to English

İskoçya'daki tatillerinden zevk aldılar mı?
Translate from Turkish to English

Hastanede kan örneğimi aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar ne aldılar?
Translate from Turkish to English

Onlar daha yeni ev satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar Tom'u işe aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar beni işe aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar Tom'u aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar onu aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar onu satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Denizde geçirecekleri üç yıl için yeteri kadar erzak aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birlikte şarkılar söylemekten zevk aldılar.
Translate from Turkish to English

Bütün bunu nereden aldılar?
Translate from Turkish to English

Onu nereden aldılar?
Translate from Turkish to English

Onlar sahip olduğum her şeyi aldılar.
Translate from Turkish to English

Benden bir kitap ödünç aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary geçen yıl Boston'da bir ev satın aldılar.
Translate from Turkish to English

O zamandan beri spor yapmayı bıraktılar ve kilo aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary ihtiyaçları olan her şeyi aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar ihtiyaçları olan her şeyi aldılar.
Translate from Turkish to English

Bir gazete aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar bir gazete aldılar.
Translate from Turkish to English

Turistler sık sık bu dükkandan hediyelik eşya satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Turistler çoğunlukla bu dükkandan hediyelik eşya satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Çocuklarım bana bunu satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Onu satın aldılar mı?
Translate from Turkish to English

Onlar büyük bir tane aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar mahkumları değiş tokuş etme kararı aldılar.
Translate from Turkish to English

Evlendiklerinde birkaç parça mobilya parçası satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Depremde yaşanan can kayıplarına ilişkin rapor aldılar mı?
Translate from Turkish to English

Pasaportlarımızı aldılar.
Translate from Turkish to English

Depremde kaybedilen canların raporlarını aldılar mı?
Translate from Turkish to English

Depremde kaybedilen hayatların raporlarını aldılar mı?
Translate from Turkish to English

Bir araba satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar çirkin adayı işe aldılar.
Translate from Turkish to English

Sence beni işe aldılar mı?
Translate from Turkish to English

Onlar Taninna'dan dergiler ödünç aldılar.
Translate from Turkish to English

Kızlar ona bir kol saati satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar bir Amerika papağanı satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar kendilerine biraz şeker satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Mary ve kocası 1903 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar geçen yıl Connemara'da bir ev satın aldılar.
Translate from Turkish to English

İngiliz subaylar, emirleri Nisan 1775'te aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar güneye bakan bir ev satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar yeni bir elektrikli süpürge aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar geçen yıl birlikte tatile gittiğimiz yerde bir ev satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar bir hayli çok kitap satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar Paris'te iken 3 ay boyunca Fransızca dersleri aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary, Boston'un dışında küçük bir çiftlik satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar sokak anahtarını aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar bir sepet meyve satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar meyve suyu satın aldılar mı?
Translate from Turkish to English

Onlar ekmek satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar arabalar ve takılar satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar olağanüstü notlar aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar kilo aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar pazardan sebze satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar yüzme havuzlu bir ev satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Duş aldılar.
Translate from Turkish to English

Aldılar.
Translate from Turkish to English

Sen satın aldın, kadınlar satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Bir kutu kitap teslim aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar üstesinden gelebileceklerinden fazlasını aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary evlerini satın alabilmek için para ödünç aldılar.
Translate from Turkish to English

Bankacılar büyük ikramiyeler aldılar.
Translate from Turkish to English

Bankacılar büyük bonuslar aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar Mary için bir şey satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Leyla ve Sami birlikte uyuşturucu aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary partide birbirlerinin numarasını aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary Çin'den bir kızı evlatlık aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary tam olarak istedikleri şeyi aldılar.
Translate from Turkish to English

Arabanın camını kırıp çantayı aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar arabamı aldılar mı?
Translate from Turkish to English

Sami ve Leyla boşanma kararı aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve karısı bir otomobil kazasında ailesi ölen bir kızı evlatlık aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary yeni bir ev satın aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve John yeni takım elbise satın aldılar, ama henüz onları giymediler.
Translate from Turkish to English

Hem Tom hem de Mary filmden zevk aldılar.
Translate from Turkish to English

İntikamlarını aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom'un donuna kadar aldılar.
Translate from Turkish to English

Torunlarına doğum gününde bisiklet aldılar.
Translate from Turkish to English

Hem Tom hem de Mary risk aldılar.
Translate from Turkish to English

Her ikisi de kırk yedi puan aldılar.
Translate from Turkish to English

Bu kişiler de üçer yıl hapis cezası aldılar.
Translate from Turkish to English

Cazseverler de kendi paylarına düşeni aldılar.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Susadım, Nasılsınız, parlayan, altın, kılıcım, Singapurluyum, Banyo, Okulun, Büyükbaban, Deden.