Learn how to use adamla in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Polis bir adamla sokakta konuştu.
Translate from Turkish to English
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
Translate from Turkish to English
O, zengin yaşlı bir adamla evlendi.
Translate from Turkish to English
Felicja, Łazarz adında yakışıklı bir adamla evli.
Translate from Turkish to English
Ben, adı Tom olan genç bir adamla tanıştım.
Translate from Turkish to English
Tom eve bu gidişinde Amerikalı olduğunu düşündüğü bir adamla karşılaştı.
Translate from Turkish to English
"Ne! Sen hâlâ o adamla birlikte misin?" ve biz cevaplarız: "Ne yapabilirim! Onu seviyorum!"
Translate from Turkish to English
Ben adamla karşılaştım, bana yol gösterdi.
Translate from Turkish to English
Ben onun başka bir adamla birlikte olma düşüncesine dayanamam.
Translate from Turkish to English
Kız arkadaşını başka bir adamla görmesi işkenceydi.
Translate from Turkish to English
Yaşlı bir adamla tanıştıklarında çok uzaklaşmamışlardı.
Translate from Turkish to English
Tom eve giderken Amerikalı olduğunu düşündüğü bir adamla karşılaştı.
Translate from Turkish to English
Mary daha genç bir adamla çıkıyordu.
Translate from Turkish to English
O, onun seçmesini umduğun bir adamla evlendi.
Translate from Turkish to English
Tom bitişikte yaşayan adamla geçinemiyor.
Translate from Turkish to English
Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu.
Translate from Turkish to English
Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım.
Translate from Turkish to English
O, zengin bir adamla evlendi.
Translate from Turkish to English
O, kibar genç bir adamla tanıştı.
Translate from Turkish to English
Zengin bir adamla evlenecek.
Translate from Turkish to English
O, adamla evlenmedi.
Translate from Turkish to English
Ben Ken adında uzun boylu bir adamla tanıştım.
Translate from Turkish to English
O, zengin bir adamla nişanlıdır.
Translate from Turkish to English
Adamla tanıştın mı?
Translate from Turkish to English
O adamla uyuşmam.
Translate from Turkish to English
İstasyonun yanında yaşlı bir adamla tanıştım.
Translate from Turkish to English
Bütün hayatı boyunca restoranda hiç yemek yemediğini söyleyen bir adamla tanıştım.
Translate from Turkish to English
O, zengin bir adamla evliydi.
Translate from Turkish to English
Böyle bir adamla evleneceğime, ölürüm daha iyi.
Translate from Turkish to English
Keşke başka bir adamla evlenseydim.
Translate from Turkish to English
O adamla daha önce tanıştığımı hatırlıyorum.
Translate from Turkish to English
Yaşlı adamla evlenmek zorunda bırakıldı.
Translate from Turkish to English
Böyle bir adamla tartışılmayacağını bilecek kadar akıllı olmalısın.
Translate from Turkish to English
O adamla ilgili tuhaf bir duyguya sahibim.
Translate from Turkish to English
Artık o adamla geçinemiyorum.
Translate from Turkish to English
John Brown yaklaşık yirmi adamla birlikte saldırdı.
Translate from Turkish to English
Fransız bir adamla evli bir kızımız var.
Translate from Turkish to English
Kapının yanındaki o adamla odanın diğer tarafındaki pencerenin yanında duran o kadının fotoğrafik hafızası var.
Translate from Turkish to English
O, hayallerindeki adamla karşılaştı.
Translate from Turkish to English
Mary aynı anda iki farklı adamla çıkıyor.
Translate from Turkish to English
Seni orada uzun boylu bir adamla gördüm. Kim o?
Translate from Turkish to English
Onun yaşlı adamla evlenmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Bir daha bu adamla kesinlikle konuşmayacağım!
Translate from Turkish to English
O başka bir adamla dans ediyor.
Translate from Turkish to English
Tom yeni gelinini eşikten taşıyan bir adamla aynı şekilde Mary'yi kaldırdı ve onu yanağından öptü.
Translate from Turkish to English
Onun yaşam amacı zengin bir adamla evlenmektir.
Translate from Turkish to English
Kızını benim gibi bir adamla evlendirmek ister misin?
Translate from Turkish to English
Bu adamla evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom adında bir adamla tanıştık.
Translate from Turkish to English
Mary'yi uzun saçlı genç bir adamla konuşurken gördüm.
Translate from Turkish to English
Şarkı söyleyemeyen bir adamla hiç çıkar mıydın?
Translate from Turkish to English
Sen hiç Tom Jackson adında bir adamla tanıştın mı?
Translate from Turkish to English
Seni bir grup adamla gördüm.
Translate from Turkish to English
Onu bir grup adamla gördüm.
Translate from Turkish to English
Başarılı bir adamla evli.
Translate from Turkish to English
Dan, Linda'yı başka bir adamla gördü.
Translate from Turkish to English
Dan iki adamla birlikte bardan ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Tom kadar yaşlı bir adamla çıkmak için biraz çok genç değil misin?
Translate from Turkish to English
O adamla daha önce tanıştım gibi bir his var içimde.
Translate from Turkish to English
"Yüzün BBC'nin her yerinde, Dima!"Al-Sayip bağırdı. "Onlar 25 adamla uyuduğunu va sonra onları öldürdüğünü söylüyorlar! Allah'ın belası bunu nasıl yaptın!
Translate from Turkish to English
O adamla nereye gittin?
Translate from Turkish to English
Yaşlı bir adamla alay etmek yanlıştır.
Translate from Turkish to English
Herkes onun, o adamla parası için evlendiğini biliyor.
Translate from Turkish to English
Yeni adamla ilgili ne düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi başka bir adamla gördü.
Translate from Turkish to English
Oradaki o adamla konuşma.
Translate from Turkish to English
O, zengin bir adamla nişanlandı.
Translate from Turkish to English
Gerçekten bu adamla turnayı gözünden vurdun.
Translate from Turkish to English
Mary bir akşam yemeği partisinde tanıştığı bir adamla çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin başka bir adamla bir masada oturduğunu gördü.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi yakışıklı bir adamla konuşurken gördüğünde kıskandı.
Translate from Turkish to English
O, bir gaddar adamla evlendiğini bilmiyordu.
Translate from Turkish to English
Bu adamla tanışmayı umuyorum.
Translate from Turkish to English
O, zengin bir adamla evlenmeyi planlıyor.
Translate from Turkish to English
Bu öğleden sonra Bostonlu bir adamla tanıştım.
Translate from Turkish to English
Daha önce bir adamla hiç öpüşmedim.
Translate from Turkish to English
O daha önce bir adamla hiç öpüşmedi.
Translate from Turkish to English
Tom'un kız arkadaşı onunla ilişkiyi kesti ve başka bir adamla çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Parkta Tom adında bir adamla tanıştım.
Translate from Turkish to English
Dan Linda'yı evinin dışında bilinmeyen bir adamla konuştuğunu gördü.
Translate from Turkish to English
Teyzesi Lübnanlı bir adamla evlendi ve onunla birlikte Senegal'e gitti.
Translate from Turkish to English
Ben Tom Jackson adında Kanadalı bir adamla tanıştım.
Translate from Turkish to English
O, zengin bir adamla evlenmek istiyor.
Translate from Turkish to English
O özbeöz Amerikalı bir adamla evlenmek istedi.
Translate from Turkish to English
Aptal bir adamla evlenmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin başka adamla evlenmesini söyledi.
Translate from Turkish to English
Kibar genç bir adamla tanıştım.
Translate from Turkish to English
Ebeveynlerim Tom gibi kibar bir adamla evlenmemi istedi ama ben John'a aşıktım.
Translate from Turkish to English
Tom'u bir grup adamla gördüm.
Translate from Turkish to English
Senin o adamla evlenmene izin vermeyi reddediyorum.
Translate from Turkish to English
John konferansta bu adamla tanıştığını söyledi.
Translate from Turkish to English
O parası için sevmediği bir adamla yaşamaya devam ederse, onun umudunu keseceği ve müthiş sıkıntıda olacağı gün gelecektir.
Translate from Turkish to English
Onun babası "O adamla evlenmene izin vermeyi reddediyorum" dedi.
Translate from Turkish to English
Dan Lind'yı başka bir adamla gördüğünde tamamen kafası karışmıştı.
Translate from Turkish to English
Máire birincilik ödülü alan adamla evlendi.
Translate from Turkish to English
Senin kadar aptal bir adamla hiç tanışmadım.
Translate from Turkish to English
Dan restoran yakınında bilinmeyen bir adamla konuşurken görüldü.
Translate from Turkish to English
O başka bir adamla nişanlandı.
Translate from Turkish to English
Üniversite derslerimin birinde bu adamla tanıştım ve arkadaş olduk.
Translate from Turkish to English
Yaya yolundaki hızlı bir koşu sırasında currywurst yiyen bir adamla çarpıştım.
Translate from Turkish to English
Mary doğru adamla tanışmak istiyor.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: çoğunluğu, değişimi, duyamazlar, Kredi, kartıyla, ödeyebilir, miyim, yardım, edebilir, Susadım.