Learn how to use aceleyle in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Buradan aceleyle ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Aceleyle havaalanına gitti.
Translate from Turkish to English
Ayıracak zamanları olmadığından dolayı aceleyle kasabaya geri döndüler.
Translate from Turkish to English
Beş itfaiye aracı yangın mahalline aceleyle gitti.
Translate from Turkish to English
Öyle aceleyle gitmene gerek yok.
Translate from Turkish to English
O, aceleyle onun başucuna geldi.
Translate from Turkish to English
O aceleyle odasını temizledi.
Translate from Turkish to English
Sadece trene yetişmek için istasyona aceleyle gittik.
Translate from Turkish to English
İstasyona aceleyle gittik, ama treni kaçırdık.
Translate from Turkish to English
O, büyük bir aceleyle yol boyunca uzun adımlarla yürüdü.
Translate from Turkish to English
Ben ilk otobüse zamanında yetişmek için aceleyle kahvaltı yaptım.
Translate from Turkish to English
Kahvaltı bitirdikten sonra aceleyle okula gittim.
Translate from Turkish to English
Şimdi aceleyle okula gidelim.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary'yi yanağından aceleyle öptüğünü gördüm.
Translate from Turkish to English
O, aceleyle odaya daldı.
Translate from Turkish to English
O kadar az zamanım vardı ki öğle yemeğini aceleyle yemek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye aceleyle bir not yazdı.
Translate from Turkish to English
Acil bir telgraf onu Tokyo'ya aceleyle geri getirdi.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle odaya girdi.
Translate from Turkish to English
Aceleyle kaçtım.
Translate from Turkish to English
O, aceleyle dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
O aceleyle gitti.
Translate from Turkish to English
O, aceleyle gitti.
Translate from Turkish to English
O aceleyle istasyona gitti.
Translate from Turkish to English
Onlar aceleyle tren istasyonuna gittiler.
Translate from Turkish to English
O, aceleyle çimlerin arasından geçti.
Translate from Turkish to English
Aceleyle elbiselerimi giydim.
Translate from Turkish to English
O, aceleyle arabasına bindi.
Translate from Turkish to English
O, aceleyle yemeğe alışkındır.
Translate from Turkish to English
O, treni kaçırmamak için aceleyle istasyona gitti.
Translate from Turkish to English
O, aceleyle valizini hazırladı.
Translate from Turkish to English
Niçin aceleyle dışarı çıktı?
Translate from Turkish to English
Böyle aceleyle gelmene gerek yoktu.
Translate from Turkish to English
Aceleyle merdivenlerden indi.
Translate from Turkish to English
Aceleyle trafik kazasının olduğu yere gittiler.
Translate from Turkish to English
Tüm yolcular aceleyle uçaktan ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Çok sayıda insanın top parkına doğru aceleyle gittiğini gördüm.
Translate from Turkish to English
İşlerini aceleyle yaparsan hatalar yaparsın.
Translate from Turkish to English
Aceleyle yazıldığından dolayı, bu mektubun içinde çok hatası var.
Translate from Turkish to English
Kompozisyonu aceleyle yazdım, bu yüzden hatalarla dolu olmalı.
Translate from Turkish to English
Bu ders kitabının, aceleyle basıldığı için, bir sürü hatası var.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle yanımdan geçti.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle odadan ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle evden ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle ofisinden ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Aceleyle dışarı çıktılar.
Translate from Turkish to English
Aceleyle gittiler.
Translate from Turkish to English
Aceleyle çıktılar.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle odadan çıktı.
Translate from Turkish to English
Aceleyle bürodan çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle eve girdi.
Translate from Turkish to English
Aceleyle giyindim.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle şehri terk etmiş gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Aceleyle nereye uzaklaşıyorsun?
Translate from Turkish to English
Böyle aceleyle nereye gidiyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle valizini hazırladı.
Translate from Turkish to English
Uzun adam aceleyle terk etti.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle uzaklaştı.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle çıktı.
Translate from Turkish to English
Böyle büyük bir aceleyle nereye gidiyorsun?
Translate from Turkish to English
Böyle aceleyle nereye gidiyorlar?
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle kapıdan çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle odadan dışarı fırladı.
Translate from Turkish to English
O aceleyle kaçıyordu.
Translate from Turkish to English
Öğrenciler okula aceleyle gidiyorlar.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle odayı terk etti.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle içeri girdi.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle daireye girdi.
Translate from Turkish to English
Böyle aceleyle nereye gidiyorsun, kız?
Translate from Turkish to English
Böyle aceleyle nereye gidiyorsun? Bizim bol zamanımız var, bu nedenle güvenli bir şekilde sür.
Translate from Turkish to English
Bu mektup büyük bir aceleyle yazıldı ve birçok hata içerir.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle sınıftan çıktı.
Translate from Turkish to English
Bira aceleyle terk ettim.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle koridorda ilerledi.
Translate from Turkish to English
Tom ofisinden aceleyle çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle giyindi ve kapıdan dışarı koştu.
Translate from Turkish to English
Ona kibarca teşekkür etti ve aceleyle uzaklaştı.
Translate from Turkish to English
Son otobüsü kaçırmamam için otobüs durağına doğru aceleyle gittim.
Translate from Turkish to English
O eve aceleyle gitti ama boş bulduğunda hayal kırıklığına uğradı.
Translate from Turkish to English
Aceleyle eve gitmek istedi.
Translate from Turkish to English
Mary aceleyle mutfağa girdi.
Translate from Turkish to English
Herkes ne olup bittiğini görmek için aceleyle geminin diğer tarafına gitti.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle daireye geri döndü.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle Mary'nin evine gitti.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary birlikte merdivenlerden aceleyle yukarı çıktı.
Translate from Turkish to English
O neden aceleyle dışarı gitti?
Translate from Turkish to English
Biz aceleyle merdivenlerden aşağı koştuk.
Translate from Turkish to English
Bir kamyon yol boyunca aceleyle gidiyordu.
Translate from Turkish to English
Aceleyle, kapıyı açık bıraktı.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle evinden dışarı koştu.
Translate from Turkish to English
Kızı aceleyle sarı evin arkasında saklandı.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle çıkıp gitti.
Translate from Turkish to English
Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu.
Translate from Turkish to English
Kompozisyon aceleyle yazılmış, bu nedenle o muhtemelen hatalarla doludur.
Translate from Turkish to English
O, kapıdan aceleyle çıktı ve anahtarı yanlışlıkla evde unuttu.
Translate from Turkish to English
Onlar aceleyle odadan çıktı.
Translate from Turkish to English
Aceleyle yemek yeme.
Translate from Turkish to English
Aceleyle ayrıldım.
Translate from Turkish to English
Fadıl aceleyle evlendi.
Translate from Turkish to English
Fadıl, Leyla'yı aceleyle hastaneye yetiştirdi.
Translate from Turkish to English