Anne biraz ekmek almak için şehre gitti.
Translate from Turkish to English

Onun bu şehre büyük bir bağlılığı var.
Translate from Turkish to English

Kafaları karışmış gezginler yanlış şehre doğru yöneldiklerini fark ettiler.
Translate from Turkish to English

Benim doğduğum yer büyük bir şehre yaklaşık 20 dakikalık mesafede yer almaktadır.
Translate from Turkish to English

Hangi yolu izlersen izle, şehre gidiş yirmi dakikadan fazla zamanını almaz.
Translate from Turkish to English

Tom şehre otobüsle gitti.
Translate from Turkish to English

Nehir şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır.
Translate from Turkish to English

Tom çok sık şehre girer mi?
Translate from Turkish to English

Onu arabayla şehre bıraktım.
Translate from Turkish to English

Bu yol şehre gider.
Translate from Turkish to English

Şehre demir yolu ile erişilebilir.
Translate from Turkish to English

Şehre inmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Burası şehre ne kadar uzaklıkta?
Translate from Turkish to English

Askerler şehre doğru ilerledi.
Translate from Turkish to English

Herhangi bir zamanda şehre gelirseniz, beni görmeye gelin.
Translate from Turkish to English

Küçük bir köy büyük bir şehre dönüştü.
Translate from Turkish to English

Şehre neden gittin?
Translate from Turkish to English

Maria, Marcelina ve babası Jose şehre gitmek istiyor.
Translate from Turkish to English

O akşam şehre bir şey içmeye çıkıyor.
Translate from Turkish to English

Onun şehre gelişinden beri, bütün kadınlar onun hakkında dikkatli kaldı.
Translate from Turkish to English

Bu şehre Japon Danimarkası denir.
Translate from Turkish to English

Tom şehre giden otobüste.
Translate from Turkish to English

Şehre sirk geldi.
Translate from Turkish to English

Göl, şehre su sağlar.
Translate from Turkish to English

Artık uğramıyor. Belki farklı bir şehre taşındı.
Translate from Turkish to English

Şehre bir kılavuz nereden satın alabilirim.
Translate from Turkish to English

Şehre gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Her cumartesi şehre giderler.
Translate from Turkish to English

Şehre gidiyorum.
Translate from Turkish to English

O şehre birkaç kişi yolla.
Translate from Turkish to English

Onun gittiği yönden onun şehre doğru gittiğini söyleyecektim.
Translate from Turkish to English

Tom sizi şehre götürebilir.
Translate from Turkish to English

Tom şehre geri döndü.
Translate from Turkish to English

Şehre seninle geri gidebilir miyim?
Translate from Turkish to English

Şehre gidelim.
Translate from Turkish to English

Şehre geldik, orada bir hafta kaldık.
Translate from Turkish to English

Tom'u şehre geri götürebilir misin?
Translate from Turkish to English

O eğlenmek için şehre gitti.
Translate from Turkish to English

Şehre gitmem gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Askerler şehre girişi engelledi.
Translate from Turkish to English

Babası onun arkadaşları ile şehre gitmesine asla izin vermez.
Translate from Turkish to English

O, şehre gitmek için çiftlikten ayrıldı.
Translate from Turkish to English

Şehre girerken kulenin görüntüsünü kaybettik.
Translate from Turkish to English

Köylüsüyle birlikte şehre vardılar.
Translate from Turkish to English

Bazen bir İtalyan sokak müzisyeni şehre geldi.
Translate from Turkish to English

Şehre varmadan önce arabanın yakıtı bitti.
Translate from Turkish to English

Sirk yarın şehre gelecek.
Translate from Turkish to English

Yarın kim şehre gidiyor?
Translate from Turkish to English

O şehre hiç gitmedim.
Translate from Turkish to English

Yağmur şehre usul usul yağıyor.
Translate from Turkish to English

Şehre doğru yürüyelim.
Translate from Turkish to English

Çiftliklerini sattılar ve şehre taşındılar.
Translate from Turkish to English

O bu şehre geri dönüyor.
Translate from Turkish to English

Küçük ve köhne bir kasabada yetişen Tom, büyük şehre yerleştiğinde sudan çıkmış balığa dönmüştü.
Translate from Turkish to English

Başkan bir helikopterle şehre uçuyor.
Translate from Turkish to English

O bizi şehre gönderiyor.
Translate from Turkish to English

Peru'ya gideceğim ve yerli bir kadınla evleneceğim. Bu şehre asla geri gelmeyeceğim! Asla!
Translate from Turkish to English

Evimde kaldıktan sonra şehre gittik.
Translate from Turkish to English

Şehre gelen tüm yollar arabalar dolu.
Translate from Turkish to English

Öğleden sonra, ben şehre yürüdüm.
Translate from Turkish to English

Ben her gün şehre giderim.
Translate from Turkish to English

Tom'un ailesi çiftliklerini sattı ve şehre taşındı.
Translate from Turkish to English

Bu şehre Küçük Kyoto diyoruz.
Translate from Turkish to English

Onlar demiryolunu sonraki şehre uzatmayı planlıyor.
Translate from Turkish to English

Bu şehre ikinci kez geliyorum.
Translate from Turkish to English

O doğduğu şehre veda etmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Bu şehre "Küçük Tokyo" deriz.
Translate from Turkish to English

Onların yarısından daha az sağ kalanı ile beş yüz asker şehre gönderildi.
Translate from Turkish to English

Şehre gitmek içimde yok.
Translate from Turkish to English

Bu yol şehre giden tek yoldur.
Translate from Turkish to English

Bu iş başka bir şehre taşınma anlamına gelecektir.
Translate from Turkish to English

Seni şehre geri götürebilir miyim?
Translate from Turkish to English

Şehre sadece iki mil.
Translate from Turkish to English

Şehre gitmek için her zaman metroya binerim.
Translate from Turkish to English

Bu bir sonraki şehre giden tek yol.
Translate from Turkish to English

Onları orada tutun! Şehre girmelerine izin vermeyin!
Translate from Turkish to English

Bir otobüs bizi havaalanından şehre götürdü.
Translate from Turkish to English

Yeni bir şehre taşınmayı düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Ekmek almak için şehre giderim.
Translate from Turkish to English

Dün şehre gittim ama bugün gitmiyorum ne de yarın gideceğim.
Translate from Turkish to English

Bana şehre ne zaman ulaşacağımızı söyle.
Translate from Turkish to English

Arkadaşları benimle şehre gitti.
Translate from Turkish to English

Tom'un şehre döndüğünü duydum.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi şehre geri götürdü.
Translate from Turkish to English

Belediye başkanı onun şehre yaptığı hizmetleri kabul etti.
Translate from Turkish to English

Biz şehre doğru sürdük.
Translate from Turkish to English

Tom şehre otobüsle gider.
Translate from Turkish to English

Daha ılıman bir iklime sahip bir şehre taşındım.
Translate from Turkish to English

Daha ucuz daireleri olan bir şehre taşındım.
Translate from Turkish to English

Dairelerin daha ucuz olduğu bir şehre taşındım.
Translate from Turkish to English

Bu şehre değer veriyorum.
Translate from Turkish to English

Tom bizim şehre geri dönecek.
Translate from Turkish to English

Şehre gittiğimde müzeleri sıklıkla ziyaret ettim.
Translate from Turkish to English

Tom gökyüzünün baş döndürücü yüksekliğinden şehre baktı.
Translate from Turkish to English

Nehir şehre elektrik sağlıyor.
Translate from Turkish to English

Bugün şehre gitmiyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi şehre götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda şehre dönüyor.
Translate from Turkish to English

Sami büyük bir şehre gitmek ve zengin ve de ünlü olmak istedi.
Translate from Turkish to English

Tom yeni bir şehre taşındı.
Translate from Turkish to English

Şehre yalnızca 2 mil uzaklıkta.
Translate from Turkish to English