Turkish example sentences with "üst"

Learn how to use üst in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bakers'ların nehrin üst tarafında bir çiftliği var.
Translate from Turkish to English

Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.
Translate from Turkish to English

Sayfanın üst kısmındaki resme bak.
Translate from Turkish to English

Birinin üst kata gittiğini duyduk.
Translate from Turkish to English

O, tepenin üst kısmında yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Sizin için açık bırakılmış birkaç üst düzey pozisyon var.
Translate from Turkish to English

Oyuncu üst üste üç kez şampiyonluk kazandı.
Translate from Turkish to English

O sporcu bu turnuvada üst üste üç kez kazandı.
Translate from Turkish to English

O, gürültünün ne hakkında olduğunu sormak için üst kattan seslendi.
Translate from Turkish to English

O üst kata yatak odasına gitti.
Translate from Turkish to English

Onu üst kata gelişini gördüm.
Translate from Turkish to English

Yatak odaları üst kattadır.
Translate from Turkish to English

Tom üst rafa yetişmek için çok kısaydı.
Translate from Turkish to English

Tom'un üst dişleri alt dişlerinden daha ilerde.
Translate from Turkish to English

Bu kitap üst rafta gider.
Translate from Turkish to English

Dağın üst kısmı karla kaplıdır.
Translate from Turkish to English

Tuvalet üst katta.
Translate from Turkish to English

Bay Hopkins öyle bir yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabiliyordum.
Translate from Turkish to English

John o kadar yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabildim.
Translate from Turkish to English

Çantaları üst kata taşı.
Translate from Turkish to English

Üst kata çık ve yatmaya git.
Translate from Turkish to English

Ben en üst rafa ulaşabilirim.
Translate from Turkish to English

Üst rafa ulaşamıyorum.
Translate from Turkish to English

Üst rafa ulaşabilir misin?
Translate from Turkish to English

O, kutuyu üst kata taşıdı.
Translate from Turkish to English

Üst katta dört yatak odamız var.
Translate from Turkish to English

Odam üst katta soldadır.
Translate from Turkish to English

O, üst sınıfa aittir.
Translate from Turkish to English

Kitabı üst rafa koy.
Translate from Turkish to English

Üst sağ yirmilik dişim ağrıyor.
Translate from Turkish to English

Kapıyı kapattı ve üst kata çıktı.
Translate from Turkish to English

Bu bıçağı al ve üst kısmı kes.
Translate from Turkish to English

Bu kutuyu üst kata taşıtabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Şirketin en üst kademesinde olmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

En üst katta bir restoran var.
Translate from Turkish to English

Bagajını üst kata taşımasına yardım ettim.
Translate from Turkish to English

Bu kutuyu ona üst kata taşıtacağım.
Translate from Turkish to English

Ona, bu valizi üst kata taşıtacağım.
Translate from Turkish to English

Üst kattaki odayı bir öğrenciye kiraladılar.
Translate from Turkish to English

Üst kattaki insanlar gece eve geç gelir.
Translate from Turkish to English

Birçok üst düzey yetkili toplantıya katıldı.
Translate from Turkish to English

Üst kattan Akagi dağının güzel bir manzarası var.
Translate from Turkish to English

O benim üst katımda yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Onlar üst kata çıktı.
Translate from Turkish to English

Küçük çocuk en üst raftaki kitaba doğru uzandı.
Translate from Turkish to English

Saklanan zemin köpek balıklarından biri onu uyluğun üst kısmından hızla yakalamadan önce o birkaç yardadan daha fazla yüzmemişti.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom üst kata gitti.
Translate from Turkish to English

Bir sandalyeye çıktım böylece üst rafa ulaşabildim.
Translate from Turkish to English

Üst kata dönmeliyim.
Translate from Turkish to English

Tom üst kata çıktı.
Translate from Turkish to English

Tom'u üst kata götürmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Tom üst katta dinleniyor.
Translate from Turkish to English

Tom hâlâ üst katta.
Translate from Turkish to English

Tom üst kata gitti.
Translate from Turkish to English

Şimdi kim üst katta?
Translate from Turkish to English

O üst kat değildi.
Translate from Turkish to English

Üst katta bekleyeceğim.
Translate from Turkish to English

Üst katı kontrol edeceğim.
Translate from Turkish to English

Üst kattaydım.
Translate from Turkish to English

Onların hepsi üst katta.
Translate from Turkish to English

Üst katta konuşacağız.
Translate from Turkish to English

Tom üst katta yaşadı.
Translate from Turkish to English

Alt dudak, üst dudaktan daha büyüktür.
Translate from Turkish to English

Üst kat penceresi açıldı.
Translate from Turkish to English

Bu kadar zamandır üst katta ne yapıyorsun?
Translate from Turkish to English

Üst raftaki şeye ulaşabilir misin?
Translate from Turkish to English

Tom kravatını gevşetti ve üst gömlek düğmesini açtı.
Translate from Turkish to English

Tom üst katta bir ses duydu.
Translate from Turkish to English

Tom üst katta yatıyor.
Translate from Turkish to English

Tom üst katta giyiniyor.
Translate from Turkish to English

Tom gözyaşlarına boğuldu ve üst kata koştu.
Translate from Turkish to English

Üst kata gideceğim.
Translate from Turkish to English

Tom, gömleğinin üst düğmesini açtı.
Translate from Turkish to English

Üst raftaki o mavi kitabı istiyorum. Onu benim için getirir misin?
Translate from Turkish to English

Tom üst raftaki kitaplara ulaşmak için yeterince uzun değildi.
Translate from Turkish to English

İnsanlar torpille değil liyakatiyle üst konumlara gelmeli.
Translate from Turkish to English

Üst çekmecede bir makas var.
Translate from Turkish to English

Üst kata çıkmanı istiyorum.
Translate from Turkish to English

Üst kattalar.
Translate from Turkish to English

Genç kız, üst kata çıktıktan sonra, evin kapısını açtı.
Translate from Turkish to English

Bunu benim için üst kata taşıyabilir misin?
Translate from Turkish to English

Tom en üst rafa ulaşmak için bir sandalyeye çıktı.
Translate from Turkish to English

Ben odayı terk etmek zorunda kalıncaya kadar aynı plağı üst üste çalmaya devam etti.
Translate from Turkish to English

Kazalar üst üste gelir.
Translate from Turkish to English

Hidrojen, periyodik cetvelde sol üst köşede yer alır.
Translate from Turkish to English

Tom gitarını muhtemelen üst katta bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary üst katta uyuyorlar.
Translate from Turkish to English

Herkes üst katta.
Translate from Turkish to English

Tom'un üst vücut gücü yok.
Translate from Turkish to English

Tom burada üst rafa ulaşmak için yeterince uzun olan tek kişi.
Translate from Turkish to English

Onlar üst üste her gün çalıştılar.
Translate from Turkish to English

Üst düğmen açılmış.
Translate from Turkish to English

En üst çekmecene bak.
Translate from Turkish to English

Çocuklar tek sıra halinde üst kata çıktı.
Translate from Turkish to English

Tom tekrar üst kata gitti.
Translate from Turkish to English

Tom üst rafa ulaşamayacağını biliyordu.
Translate from Turkish to English

Üst rafa bakmanı öneriyorum.
Translate from Turkish to English

Tom üst kata tavan arasına gitti.
Translate from Turkish to English

O, üst kata odasına gitti.
Translate from Turkish to English

Dün gece üst kattaki bir tür parti saat bire kadar beni uyutmadı.
Translate from Turkish to English

Sanırım bu öğrencilerden hiçbiri bir üst sınıfa devam etmeyecek.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Aşk, onu, rüyalarında, görmektir, Kimse, fikirlerimi, dinlemek, istemiyor, Sana, satranç.