Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.
Translate from Turkish to English

O, otu çekti ve onu attı.
Translate from Turkish to English

Bir fotoğrafçı, benim evimin bir fotoğrafını çekti.
Translate from Turkish to English

Jim, benim kompozisyonumda bazı dil bilgisi hatalarına dikkat çekti.
Translate from Turkish to English

Topu duvara doğru çekti.
Translate from Turkish to English

Haberle ilgili hayal kırıklığından dolayı iç çekti.
Translate from Turkish to English

Onun işi bütün enerjisini çekti.
Translate from Turkish to English

Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti.
Translate from Turkish to English

Birçoğu sömürgecilik altında uzun süre baskı ve zorluktan çekti.
Translate from Turkish to English

Bu konferans 150 diplomat çekti.
Translate from Turkish to English

O, oğlunun kulağını çekti.
Translate from Turkish to English

Yıllardır, Tom migren baş ağrısından çekti.
Translate from Turkish to English

Tom bir araba satın almak için bankadan kredi çekti.
Translate from Turkish to English

Silahını çekti ve dedi :
Translate from Turkish to English

Kazağım yıkanırken çekti.
Translate from Turkish to English

Hoover, Amerikan kuvvetlerini Nikaragua'dan geri çekti.
Translate from Turkish to English

Tom tetiği çekti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir silah çekti.
Translate from Turkish to English

Tom yeni gömleğini yıkadığında çekti ve şimdi uymuyor.
Translate from Turkish to English

Tom bankadan bir miktar para çekti.
Translate from Turkish to English

Tom bir yürüyüş için gitti ve gördüğü şeylerin resimlerini çekti.
Translate from Turkish to English

Tom ceket kapüşonunu kafasına çekti.
Translate from Turkish to English

Tom tarih sınavında kopye çekti.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle çok dikkat çekti.
Translate from Turkish to English

Tom bongosunu çalmaya başlar başlamaz çocuklardan oluşan bir kalabalığı çekti.
Translate from Turkish to English

Polisler Tom'un vücudunda yanan sigaranın resimlerini çekti.
Translate from Turkish to English

O sandalyeyi ona doğru çekti.
Translate from Turkish to English

O benim hatama dikkat çekti.
Translate from Turkish to English

Taro bankadan 10.000 yen çekti.
Translate from Turkish to English

Onun konuşma şekli ünlü bir yazarın dikkatini çekti.
Translate from Turkish to English

O ciddi olarak fotoğraf çekti.
Translate from Turkish to English

Madonna'nın konseri büyük bir dinleyici çekti.
Translate from Turkish to English

İlk başta, Meg vatan hasreti çekti.
Translate from Turkish to English

Tom jeoloji sınavında kopya çekti.
Translate from Turkish to English

O bir resim çekti.
Translate from Turkish to English

O ipi çekti.
Translate from Turkish to English

Tom lambanın fişini çekti.
Translate from Turkish to English

Tom ütünün fişini çekti.
Translate from Turkish to English

O bir nutuk çekti.
Translate from Turkish to English

Tom sifonu çekti.
Translate from Turkish to English

Tom silahını çekti ve ateş etti.
Translate from Turkish to English

Oyun iyi bir topluluk çekti.
Translate from Turkish to English

Kedi, pençelerini geri çekti.
Translate from Turkish to English

O, bizim dikkatimizi çekti.
Translate from Turkish to English

O, koalanın bir resmini çekti.
Translate from Turkish to English

O biyoloji sınavında kopya çekti.
Translate from Turkish to English

O Londra'da çok sayıda resim çekti.
Translate from Turkish to English

O, planın çok paraya mal olacağına dikkat çekti.
Translate from Turkish to English

Onu elinden yakaladı ve onu tekneye çekti.
Translate from Turkish to English

O, gömleğimi çekti.
Translate from Turkish to English

O, hesabından 100 dolar çekti.
Translate from Turkish to English

Güzel manzaranın bir fotoğrafını çekti.
Translate from Turkish to English

İş çok ilgimi çekti.
Translate from Turkish to English

Ne güzel pasta bu; canım çekti.
Translate from Turkish to English

Konseri birçok kişiyi çekti.
Translate from Turkish to English

Başkan Folk öneriyi geri çekti.
Translate from Turkish to English

Ailenin bir fotoğrafını çekti.
Translate from Turkish to English

Kazağını başının üzerine çekti.
Translate from Turkish to English

Dişçi onun kötü dişini çekti.
Translate from Turkish to English

Kamerayla resimlerimi çekti.
Translate from Turkish to English

Mary iş başvurusunu geri çekti.
Translate from Turkish to English

Bu resimleri amcan çekti, değil mi?
Translate from Turkish to English

Tom bankadan ne kadar para çekti?
Translate from Turkish to English

Güzel manzaranın bir resmini çekti.
Translate from Turkish to English

Ailem derhal geri gelmem için bana telgraf çekti.
Translate from Turkish to English

Tom bayrağı çekti.
Translate from Turkish to English

bizim arabayı çekici çekti
Translate from Turkish to English

Genç kız içini çekti.
Translate from Turkish to English

Polisler olay yerinin birkaç fotoğrafını çekti.
Translate from Turkish to English

Karanlıktı, bu yüzden Tom cadde işaretini okumada sıkıntı çekti.
Translate from Turkish to English

Tom yeni kamerasıyla eski kamerasının fotoğrafını çekti.
Translate from Turkish to English

Tom ipi çekti.
Translate from Turkish to English

Şimdi ilgimi çekti.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin saçını çekti.
Translate from Turkish to English

Televizyonun fişini kim çekti?
Translate from Turkish to English

O, binlerce resim çekti.
Translate from Turkish to English

Tom'la Mary'nin ikisi de silahlarını çekti.
Translate from Turkish to English

Bir Kaliforniya polisi bir arabayı kenara çekti ve sürücüyle konuştu.
Translate from Turkish to English

Tom benim resmimi çekti.
Translate from Turkish to English

O onun yanına bir sandalye çekti.
Translate from Turkish to English

Tom tost makinesinin fişini çekti ve onu bir kutuya koydu.
Translate from Turkish to English

Tom acil freni çekti.
Translate from Turkish to English

Tom dartları tahtadan çekti.
Translate from Turkish to English

Tom tuvalet ışık zincirini çekti.
Translate from Turkish to English

Tom arabayı parka çekti, emniyet kemerini açtı ve indi.
Translate from Turkish to English

Tom sınavda kopya çekti.
Translate from Turkish to English

Mary çantasından telefonunu çıkardı ve bir resim çekti.
Translate from Turkish to English

Tom silahı Mary'nin kafasına dayadı ve tetiği çekti.
Translate from Turkish to English

Tom bir silahı kafasına dayadı ve tetiği çekti.
Translate from Turkish to English

Mary ütülemeyi bitirdikten sonra ütüyü kapattı ve fişini çekti sonra soğuması için kendi haline bıraktı.
Translate from Turkish to English

Pencerenin dışındaki bir şey Tom'un dikkatini çekti.
Translate from Turkish to English

Belli ki bir şey Tom'un dikkatini çekti.
Translate from Turkish to English

Tom perdeleri çekti ve pencereden dışarı baktı.
Translate from Turkish to English

Tom Boston'da iken bir sürü resim çekti.
Translate from Turkish to English

Bu resmi kim çekti?
Translate from Turkish to English

Bu resimleri kim çekti?
Translate from Turkish to English

Tom Boston'da bir sürü fotoğraf çekti.
Translate from Turkish to English

O, kafasına bir silah dayadı ve tetiği çekti.
Translate from Turkish to English

Tom çiçeklerin bir resmini çekti.
Translate from Turkish to English

Tom, fındık yerken bir sincabın resmini çekti.
Translate from Turkish to English

Tom ineklerin bir resmini çekti.
Translate from Turkish to English