Türkisch Beispielsätze mit "çekti"

Lernen Sie, wie man çekti in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, otu çekti ve onu attı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir fotoğrafçı, benim evimin bir fotoğrafını çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jim, benim kompozisyonumda bazı dil bilgisi hatalarına dikkat çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Topu duvara doğru çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Haberle ilgili hayal kırıklığından dolayı iç çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun işi bütün enerjisini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birçoğu sömürgecilik altında uzun süre baskı ve zorluktan çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu konferans 150 diplomat çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, oğlunun kulağını çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yıllardır, Tom migren baş ağrısından çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir araba satın almak için bankadan kredi çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Silahını çekti ve dedi :
Translate from Türkisch to Deutsch

Kazağım yıkanırken çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hoover, Amerikan kuvvetlerini Nikaragua'dan geri çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tetiği çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye bir silah çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yeni gömleğini yıkadığında çekti ve şimdi uymuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bankadan bir miktar para çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir yürüyüş için gitti ve gördüğü şeylerin resimlerini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ceket kapüşonunu kafasına çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tarih sınavında kopye çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kesinlikle çok dikkat çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bongosunu çalmaya başlar başlamaz çocuklardan oluşan bir kalabalığı çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polisler Tom'un vücudunda yanan sigaranın resimlerini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O sandalyeyi ona doğru çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O benim hatama dikkat çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Taro bankadan 10.000 yen çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun konuşma şekli ünlü bir yazarın dikkatini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ciddi olarak fotoğraf çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Madonna'nın konseri büyük bir dinleyici çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

İlk başta, Meg vatan hasreti çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom jeoloji sınavında kopya çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir resim çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ipi çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom lambanın fişini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ütünün fişini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir nutuk çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sifonu çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom silahını çekti ve ateş etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oyun iyi bir topluluk çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kedi, pençelerini geri çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bizim dikkatimizi çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, koalanın bir resmini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O biyoloji sınavında kopya çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O Londra'da çok sayıda resim çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, planın çok paraya mal olacağına dikkat çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu elinden yakaladı ve onu tekneye çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, gömleğimi çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, hesabından 100 dolar çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Güzel manzaranın bir fotoğrafını çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

İş çok ilgimi çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne güzel pasta bu; canım çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konseri birçok kişiyi çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Başkan Folk öneriyi geri çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ailenin bir fotoğrafını çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kazağını başının üzerine çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dişçi onun kötü dişini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kamerayla resimlerimi çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary iş başvurusunu geri çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu resimleri amcan çekti, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bankadan ne kadar para çekti?
Translate from Türkisch to Deutsch

Güzel manzaranın bir resmini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ailem derhal geri gelmem için bana telgraf çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bayrağı çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

bizim arabayı çekici çekti
Translate from Türkisch to Deutsch

Genç kız içini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polisler olay yerinin birkaç fotoğrafını çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıktı, bu yüzden Tom cadde işaretini okumada sıkıntı çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yeni kamerasıyla eski kamerasının fotoğrafını çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ipi çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şimdi ilgimi çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin saçını çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Televizyonun fişini kim çekti?
Translate from Türkisch to Deutsch

O, binlerce resim çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'la Mary'nin ikisi de silahlarını çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir Kaliforniya polisi bir arabayı kenara çekti ve sürücüyle konuştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom benim resmimi çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O onun yanına bir sandalye çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tost makinesinin fişini çekti ve onu bir kutuya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom acil freni çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom dartları tahtadan çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tuvalet ışık zincirini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom arabayı parka çekti, emniyet kemerini açtı ve indi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sınavda kopya çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary çantasından telefonunu çıkardı ve bir resim çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom silahı Mary'nin kafasına dayadı ve tetiği çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir silahı kafasına dayadı ve tetiği çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary ütülemeyi bitirdikten sonra ütüyü kapattı ve fişini çekti sonra soğuması için kendi haline bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Pencerenin dışındaki bir şey Tom'un dikkatini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Belli ki bir şey Tom'un dikkatini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom perdeleri çekti ve pencereden dışarı baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Boston'da iken bir sürü resim çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu resmi kim çekti?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu resimleri kim çekti?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Boston'da bir sürü fotoğraf çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kafasına bir silah dayadı ve tetiği çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çiçeklerin bir resmini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, fındık yerken bir sincabın resmini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ineklerin bir resmini çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: oynamayı, öğreteceğim, biliyor, musun, Bunlar, çok, eski, kitaplar, kitaplarım, bizim.