Turkish example sentences with "çay"

Learn how to use çay in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur.

Limonlu bir çay lütfen.

Çay veya kahve ister misin?

Bir çay istiyorum.

Çay, iki avro ediyor.

Sütlü çay nerede?

Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.

Biraz çay iç.

İki âşık çay içerek yüz yüze oturdular.

Buzlu çay gömleğime döküldü.

Bir fincan çay alacaksın, değil mi?

Bir fincan çay lütfen.

Sadece çay nasıl alınır?

Kahve mi yoksa çay mı istersin?

Genellikle sabah kahve, akşam çay içerim.

Sen çay içersin.

Çay çok lezzetli.

Bu çay iyidir.

Bu çay çok iyidir.

Bu içecek açıkça çay ile aynı tadı içeriyor.

Çay on dakika demlensin.

Kahvaltıda genellikle çay içer misin?

Ben gitmeden önce bir fincan daha çay istiyorum.

Oralarda bir yerde bir çay molası verelim.

Asla limonla çay içmem.

Bir yemekten sonra, biz genellikle çay içeriz.

Benim kahvemle, iki çay kaşığı şeker alırım.

Ben kahve severken, annem çay sever.

Biz kek yerken ve çay içerken gece geç saatlere kadar konuştuk.

Biz çay üzerine sohbet ediyorduk.

Sabahları genellikle kahve içerim, akşamları çay içerim.

Şekersiz buzlu çay iyi değildir.

Buzsuz çay.

Tom'un şirketi Hindistan'dan çay ithalatı yapıyor.

O çay servisi yapacak.

Tom kendine bir bardak çay yaptı.

Tom mutfakta çay yapıyor.

Açıkçası Tom onun pahalı çay fincanlarından birini kırdığını Mary'nin fark etmemesini umut ediyor.

Emily, çay töreni ve çiçek düzenlemesi ile çok ilgileniyor.

Tom bana bir bardak çay getirdi.

O çay yapıyordu.

Bu çay güzel kokuyor.

Bu çay çok sıcak.

Senin için çay yapacağım.

Bana biraz daha çay verin.

Onlar saat beşte çay içerler.

Bu çay çok acı.

Bu çok iyi bir çay.

Bir bardak çay ister misiniz?

Biraz çay almaz mısın?

Bir fincan çay alabilir miyim?

Lütfen bana biraz çay yapın.

Ona çay yapmasını rica ettim.

O bir bardak çay ısmarladı.

Bir paund çay satın aldık.

Hindistan'dan çay ithal ediyoruz.

Bir limonlu çay lütfen.

Biraz daha çay alabilir miyim?

Biraz çay al, ne dersin?

Biraz çay istiyorum, lütfen.

Gel ve benimle birlikte çay iç.

Bir fincan çay istiyorum.

Çay mı yoksa kahve mi seversin?

Bana biraz çay getirir misin?

Bana bir fincan daha çay verin.

Bizime birlikte çay içmez misin?

Ben yeşil çay istemiyorum.

Tom Mary için biraz çay yaptı.

Lütfen bana bir bardak çay ver.

Biraz daha çay alır mısın?

Bir fincan çay içer misin?

Biraz çay ister misin?

Lütfen bana biraz çay doldurun.

O bana bir bardak çay getirdi.

Biraz daha çay almaz mısınız?

Biraz daha çay ister misin?

Bir fincan çay içmek istiyorum.

O, çay için bir limon sıktı.

O, bana bir fincan çay getirdi.

O bana bir bardak çay ısmarladı.

Benimle birlikte biraz çay almaz mısın?

Burada bir bardak çay içelim.

Şimdi bir fincan çay ister misin?

Bana bir fincan çay yapar mısın?

Bir fincan çay daha ister misin?

İçeri girip bir fincan çay içmeyecek misin?

Eğer demliğe biraz daha çay yaprakları koyarsan, çayın tadı daha iyi olacaktır.

Gerçek erkekler çay içerler.

O, benim için çay yaptı.

O, bir çay seti aldı.

Bu çay içilmeyecek kadar çok sıcak.

Kız çay içiyor.

Çay Çin'den getirildi.

İki çay ve bir kahve lütfen.

Lütfen bana bir fincan çay getir.

Tom Mary için bir bardak çay doldurdu.

Mola vermeli ve biraz çay içmeliyiz.

Hangisini istersiniz, çay mı yoksa kahve mi?

Benim için çay yapar mısın?

Bir bardak çay daha ister misin?

Çok koyu bir yeşil çay içti.

Also check out the following words: Sonsuza, dek, burada, kalamam, Hoş, geldin, Sevebilirim, Rengin, solmuş, özledim.