Turkish example sentences with "seyahat"

Learn how to use seyahat in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.
Translate from Turkish to English

Seninle seyahat etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Seyahat, insanları bilgili yapar.
Translate from Turkish to English

Seyahat etmeyi severim.
Translate from Turkish to English

Seyahat çekiyle ödeyebilir miyim?
Translate from Turkish to English

Seyahat acentelerinin karları hızla arttı.
Translate from Turkish to English

Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
Translate from Turkish to English

Yurt dışında seyahat şimdi daha popüler.
Translate from Turkish to English

Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu.
Translate from Turkish to English

Yurt dışında seyahat söz konusu değil.
Translate from Turkish to English

Yurt dışına seyahat edersen, genellikle bir pasaporta ihtiyacın vardır
Translate from Turkish to English

O en çok seyahat etmekten hoşlanır.
Translate from Turkish to English

O, seyahat etmeye alışkındır.
Translate from Turkish to English

Bir insanı tanımak için, onunla sadece bir hafta seyahat etmelisin.
Translate from Turkish to English

Ben, makaleyi bir seyahat dergisi tarafından kabul ettirdim.
Translate from Turkish to English

Yurt dışına seyahat ettiğinizde, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur.
Translate from Turkish to English

O günlerde çok az sayıda kişi yurtdışına seyahat edebiliyordu.
Translate from Turkish to English

Ben aya seyahat etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Yurt dışına bazen yalnız seyahat ederdim.
Translate from Turkish to English

Biz ülkenin her yerinde seyahat ettik.
Translate from Turkish to English

Tom'un tek başına seyahat etmek istemesi çok zayıf bir olasılıktır.
Translate from Turkish to English

Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.
Translate from Turkish to English

Son gelişmeler onların seyahat planlarını değiştirmelerine neden oldu.
Translate from Turkish to English

Benim bir yön duyum yok bu yüzden her zaman bir pusula ile seyahat ederim.
Translate from Turkish to English

Bir bilet olmadan trende seyahat etmemelisin.
Translate from Turkish to English

Roger batıda şehirden şehire seyahat etti.
Translate from Turkish to English

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
Translate from Turkish to English

Bir pasaport sizi bir ülkenin bir vatandaşı olarak tanımlar ve yabancı ülkelere seyahat etmene imkan verir.
Translate from Turkish to English

O, bu yaz Tohoku bölgesinde seyahat etti.
Translate from Turkish to English

Amerikalıların Çin'e seyahat etmeleri için bir vizeye ihtiyaçları var.
Translate from Turkish to English

Parasızlık seyahat planlarımı bozdu.
Translate from Turkish to English

Deniz yoluyla mı veya hava yoluyla mı seyahat edersiniz?
Translate from Turkish to English

Bugüne kadar gemi ile yurtdışına seyahat ettin mi?
Translate from Turkish to English

Babam hava yoluyla dünyanın her yerine seyahat etti.
Translate from Turkish to English

Tom'un Boston'a seyahat etme şansı vardı.
Translate from Turkish to English

Tom hava yoluyla seyahat etmekten kaçınmaya çalışır.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary Japonya etrafında seyahat etti.
Translate from Turkish to English

Seyahat etmek eğlencelidir.
Translate from Turkish to English

Büyük gruplar halinde seyahat etmeyi sevmiyorum.
Translate from Turkish to English

O yabancı ülkelerde seyahat etti.
Translate from Turkish to English

Yurtdışına seyahat ederseniz, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız vardır.
Translate from Turkish to English

Yurt dışına seyahat ederseniz genellikle bir pasaport gereklidir.
Translate from Turkish to English

Tom seyahat etmeyi sever.
Translate from Turkish to English

O, seyahat yapmaya alışkındır.
Translate from Turkish to English

Onun seyahat için büyük bir merakı var.
Translate from Turkish to English

Ben üniversitede iken sıkı İngilizce eğitimi alsaydım, herhangi bir zamanda yurtdışına seyahat edebilirdim.
Translate from Turkish to English

Her şeyi hesaba katarsak, seyahat eğlenceliydi.
Translate from Turkish to English

Büyükannem tren ile seyahat etmeyi sever.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah onu trenle seyahat ederken buldum.
Translate from Turkish to English

Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor.
Translate from Turkish to English

Seyahat çeki ile ödeme yapabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Tom uçakla seyahat etmeyi göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Ben sık sık seyahat ederim.
Translate from Turkish to English

Tek başıma seyahat ettim.
Translate from Turkish to English

Yalnız seyahat edecekmisin?
Translate from Turkish to English

Seyahat etmekten hoşlanır mısınız.
Translate from Turkish to English

O seyahat etmeyi sever.
Translate from Turkish to English

Yalnız seyahat etmeyi severim.
Translate from Turkish to English

Japonya'da seyahat ediyordum.
Translate from Turkish to English

O tek başına seyahat etmeyi sever.
Translate from Turkish to English

Bir seyahat acentesine soralım.
Translate from Turkish to English

Babam seyahat ederdi.
Translate from Turkish to English

Hava yolu ile seyahat etmeyi tercih ediyorum.
Translate from Turkish to English

Trenle seyahat etmeyi severim.
Translate from Turkish to English

O yurt dışında seyahat etmeyi sever.
Translate from Turkish to English

O, seyahat etmekten hoşlanmadı.
Translate from Turkish to English

O trenle batıya seyahat etti.
Translate from Turkish to English

Tek başıma seyahat etmeyi severim.
Translate from Turkish to English

Ben seyahat çeklerimi kaybettim.
Translate from Turkish to English

Ben bir seyahat acentesi için çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Ben birçok kez seyahat ettim.
Translate from Turkish to English

Tom seyahat etmeyi sevmez.
Translate from Turkish to English

Ben yalnız seyahat etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Arabamda seyahat etmeyi tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Uçakla seyahat etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Güney Amerika'da seyahat ettik.
Translate from Turkish to English

O, yalnız seyahat etmekten korkardı.
Translate from Turkish to English

O, özel bir trenle seyahat etti.
Translate from Turkish to English

Geçen Yaz İtalya'ya seyahat ettim.
Translate from Turkish to English

Seyahat çekleriyle ödeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Arabamda seyahat etmeyi severim.
Translate from Turkish to English

O, gelecek yıl yurtdışına seyahat edecek.
Translate from Turkish to English

Hiç uçakla seyahat ettiniz mi?
Translate from Turkish to English

Ben seyahat için hazırlanmakla meşgulüm.
Translate from Turkish to English

O, seyahat etmeyi gerçekten çok sever.
Translate from Turkish to English

O, seyahat yapmayı sever.
Translate from Turkish to English

Seyahat etmek için en iyi yol nedir?
Translate from Turkish to English

Sık sık seyahat ederim.
Translate from Turkish to English

O, yalnız seyahat etmek için yeterince yaşlıdır.
Translate from Turkish to English

Hiç seyahat çekiniz var mı?
Translate from Turkish to English

Seyahat edecek zamanım yok.
Translate from Turkish to English

Tekneyle seyahat etmek çok eğlencelidir.
Translate from Turkish to English

O, ülke çapında seyahat etti.
Translate from Turkish to English

Bu seyahat acentesini hiç kimse biliyor mu?
Translate from Turkish to English

Bugünlerde birçok insan arabayla seyahat ediyor.
Translate from Turkish to English

Bir seyahat çeki bozdurmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

O sık sık yabancı ülkelere seyahat eder.
Translate from Turkish to English

O, şirket için sadece bir köpekle seyahat etti.
Translate from Turkish to English

Büyük gruplarda seyahat etmeyi sevmiyorum.
Translate from Turkish to English

Seyahat edersem, hava yoluyla seyahat etmeyi tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Yazın, İspanya'da, sıcaktır, Teochew, Min, Nan'ın, şivesidir, çantanı, Özgürlüğün, özü.