Turkish example sentences with "peynir"

Learn how to use peynir in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bu, peynir gibi kokuyor.

Peynir çoğu kez bir fareyi bir tuzağa cezbeder.

Oh, Tae, bu peynir bir birincidir!

Ben bir peynir eksperiyim.

O peynir keçi sütünden yapılır.

Tereyağ ve peynir sütten yapılır.

Süt, tereyağı, peynir, ve daha birçok şeye dönüştürülebilir.

Biraz peynir satın almak istiyorum.

Peynir kolayca sindirilmez.

Peynir bir bıçak ile kolayca kesilir.

Peynir genellikle bir fareyi tuzağa çeker.

Tom peynir sever.

Masanın üstünde dört parça peynir vardı.

Biz sütten peynir ve tereyağı yaparız.

Lafla peynir gemisi yürümez.

George kahvaltıda çok peynir yedi.

Tom bir pound peynir aldı.

Peynir sütten yapılır.

Biraz peynir ve biraz süt aldım.

Ben peynir yedim.

Sen peynir satın almaya mı gidiyorsun?

Biraz peynir ve ekmek alacağım.

O peynir koyun sütünden yapılır.

Herkes peynir desin.

Biraz peynir istiyorum.

Peynir hızlı sindirilmez.

Bu peynir koyun sütünden yapılmıştır.

Bu peynir keçi sütünden yapılmış.

Bu peynir koyun sütünden yapılmış.

Makarna ve peynir kokusu midemi bulandırıyor.

Peynir, quesillo ile aynı renkte değil.

Peynir sarı.

Peynir sarı değildir.

Peynir sarıdır.

Peynir ve tereyağı sütten yapılan ürünlerdir.

Peynir yerim.

Almanya dünyadaki en büyük peynir üreticilerinden biridir.

Mavi peynir sever misin?

Peynir yemek istiyorum.

Bilgisayarlar gerçekten peynir ekmek gibi satılıyor.

Buralarda iyi peynir nereden alabilirsiniz?

Ben peynir yiyorum.

Peynir sever misin?

Süzme peynir yediğimden beri bir süre oldu.

Ekmeğinle hangisini almak istersin, tereyağ ya da peynir?

Hiç elmalı tartla peynir yedin mi?

Peynir yapmak bir sanat.

Biraz peynir ister misiniz?

Nereden ithal peynir alacağımı bilmiyorum.

Amerika Birleşik Devletleri dünyanın en büyük peynir üreticisidir.

Dükkân; tereyağı, peynir ve şeker gibi gıda malzemeleri satıyor.

Bu şimdiye kadar yediğim en iyi tadı olan peynir.

Makarna ve peynir sever misin?

Ben biraz peynir yerim.

Bana biraz ekmek, tereyağı, jambon ve peynir getir.

Tom kırmızı şarap içerek ve pahalı peynir yiyerek havuzun yanında oturdu.

Peynir çok esnek.

Peynir bir bıçakla kolayca kesilebilir.

Bu peynir inek sütünden yapılır.

Süzme peynir gibi bir şey yok.

Siz peynir yemeye devam edin, ben meyhaneye gidiyorum hemen şimdi tortulu, tortusuz şarap içmeye, kendinize dikkat edin.

Sandviçimde et, peynir ve domates var.

Peynir ya da şarap değilseniz yaşın bir önemi yoktur.

Tom bu tür peynir yemeyebilir.

Biraz peynir ve süt aldım.

Onlar peynir sevmez.

Biraz peynir yiyorum.

Dan sandvici açtı ve içinde hiç peynir bulmadı.

Onun peynir sevdiğini hâlâ hatırlıyorum.

Peynir değilsen yaşın bir önemi yoktur.

Ben et, peynir ve domates satın alacağım.

Frank biraz peynir yiyor.

Şarabın yanında en sevdiğin peynir hangisi?

Altmış gram rendelenmiş peynir ilave et.

Kişiliğe gelince, Tom ve Mary tebeşir ve peynir kadar farklı.

O, birkaç dakika içinde tüm ekmek ve peynir yemiş.

Bu gömlekler peynir ekmek gibi satılıyor.

Tom masaya peynir ve kraker dolu bir tabak koydu.

Evlendiğinde ve çocukların olduğunda lafla peynir gemisi yürümediğini fark edeceksin.

Tom biraz peynir almak için bir peynirci dükkanına gitti.

Onlar peynir ve kraker yediler.

Tom'un Mary ile hayatı hakkındaki kitabı peynir ekmek gibi sattı.

Peynir, tereyağı, krema, yoğurt ve kefir; süt ürünleridirler.

Tom peynir sevmez.

O ekşi krema ve peynir ile ekmek yedi.

Biraz peynir at şu ördeklere.

Pizzaya çok fazla peynir koymayın.

Omletinde peynir ister misin?

Omletinizde peynir ister misiniz?

Satıcı bakır ölçeklerde peynir tartıyor.

Süzme peynir benim en sevdiğim yiyecektir.

Birçok peynir verdim.

Ben biraz peynir yemek istiyorum.

Masada neredeyse yirmi çeşit peynir vardı sanırım.

Tom biraz peynir yedi.

Peynir, inek, keçi, koyun, ve diğer memelilerin sütlerinden yapılan bir katı gıdadır.

O, lafla peynir gemisi yürümeyeceğini kanıtladı.

Bu kek içinde peynir varmış gibi tat veriyor.

Annem süzme peynir yemeyi sever.

Ekmek dilimine peynir sürdüm.

Pazar yerine ulaştığında ürünümüz peynir ekmek gibi gidecek.

Also check out the following words: Dağı, dünyanın, yüksek, zirvesidir, oturmak, istiyorsun, makinen, hayal, geri, döneceksin.