Frases de ejemplo en Turco con "verdiği"

Aprende a usar verdiği en una frase en Turco. Más de 100 ejemplos cuidadosamente seleccionados.

Prueba la aplicación Mate para Mac

Traduce en Safari y otras aplicaciones de macOS con un clic.

probar gratis

Prueba la aplicación Mate para iOS

Traduce en Safari, Mail, PDFs y otras aplicaciones con un clic.

Prueba la extensión Mate para Chrome

Traducción con doble clic para todos los sitios web y subtítulos de Netflix.

Obtén Mate gratis

Prueba las aplicaciones Mate

Instálalo en Chrome (o cualquier otro navegador) en tu computadora y lee Internet como si no hubiera idiomas extranjeros.

Obtén Mate gratis

Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım.
Translate from Turco to Español

Profesörün bize verdiği problemi çözmeye çalıştık fakat karışık görünüyordu.
Translate from Turco to Español

Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi.
Translate from Turco to Español

Benim ana dilim, annemin verdiği en güzel hediyedir.
Translate from Turco to Español

Babamın bana verdiği bu saatten memnunum.
Translate from Turco to Español

Tom her zaman öğretmenler kendisine izin verdiği sürece geç saatlere kadar okulda kalır.
Translate from Turco to Español

Tom, Mary'nin verdiği sözü tutup tutmayacağından emin değil.
Translate from Turco to Español

Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.
Translate from Turco to Español

Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.
Translate from Turco to Español

Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu.
Translate from Turco to Español

Tom üvey ebeveynlerinin kendisine verdiği sevgiyi kabul etmeyi öğrendi.
Translate from Turco to Español

Tom'un John'un ona verdiği Mary'ye ait birkaç fotoğrafı var.
Translate from Turco to Español

Patronumun verdiği referans her şeyi halletti.
Translate from Turco to Español

Annemin evlendiğimde bana verdiği budur.
Translate from Turco to Español

Mary Tom'un ona verdiği yavru köpeği beğenmediğinde, Tom çok fazla şaşırmazdı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin sebzeleri kesmesi için ona verdiği yeni bıçağı kullandı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin ona verdiği saatin kötü olduğunu düşündü.
Translate from Turco to Español

Tom gece geç saatlerde verdiği karardan pişmanlık duyuyor.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin ona verdiği parayı paketledi.
Translate from Turco to Español

Tom yapmayı söz verdiği yetimhaneyi yaptırmak için yeterli parayı toplamada zor zamanlar geçirdi.
Translate from Turco to Español

Tom doktorun ona verdiği ilacı almanın gerekli olmadığına karar verdi.
Translate from Turco to Español

Tom pastayı Mary'nin ona verdiği yeni bıçakla kesti.
Translate from Turco to Español

Tom kesinlikle polisin bize verdiği tanıma uyuyor.
Translate from Turco to Español

Bu onun hepsinden çok değer verdiği çömlektir.
Translate from Turco to Español

Jane bana Wendy'nin verdiği aynı hediyeyi verdi.
Translate from Turco to Español

Bay Jackson'ın verdiği ödev miktarı ile ilgili öğrencilerden gelen birçok şikâyetler olmaktadır.
Translate from Turco to Español

Bill sık sık verdiği sözleri tutmaz.
Translate from Turco to Español

Jeff Kim'in ona bir doğum günü hediyesi için verdiği kravatı giydi.
Translate from Turco to Español

Tom yapmaya söz verdiği şeyi yaptı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'ye yardım etmek için verdiği sözü tutmadı.
Translate from Turco to Español

Aşkın verdiği acı herhangi bir zevkten daha tatlıdır.
Translate from Turco to Español

Tom verdiği sözü yerine getirdi.
Translate from Turco to Español

Bana ödünç verdiği ceketi geri aldı.
Translate from Turco to Español

Bana bir kitap verdiği için ona teşekkür ettim.
Translate from Turco to Español

Benim için yapmaya söz verdiği şeyi yaptı.
Translate from Turco to Español

Babamın bana verdiği saati kaybettim.
Translate from Turco to Español

Selin verdiği hasar önemsizdi.
Translate from Turco to Español

Tom'un Mary'nin ona verdiği eski bir bisikleti var.
Translate from Turco to Español

Tom, Mary'nin ona verdiği kitabı asla okumadı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin kendisine verdiği hediyeye minnettar oldu.
Translate from Turco to Español

Onun bana verdiği resmi nereye asacağımı merak ediyorum.
Translate from Turco to Español

Tom annesinin ona verdiği her şeyi yer.
Translate from Turco to Español

Babamın verdiği para yola ancak yetti.
Translate from Turco to Español

Eğer emir suç teşkil ediyorsa üstlerinin verdiği emre uymak zorunda değilsin.
Translate from Turco to Español

Tom'un sana verdiği silaha ne olduğunu bilmek istiyorum.
Translate from Turco to Español

Tom'un sana verdiği tabancaya ne olduğunu bilmek istiyorum.
Translate from Turco to Español

Onun yer verdiği tartışmaya rağmen, sorun hâlâ çözülmemiş kalmaya devam ediyor.
Translate from Turco to Español

Tom, Mary'nin ona verdiği saati kaybetti.
Translate from Turco to Español

Tom'un sana verdiği şeyi beğendiğini biliyorum.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin ona verdiği teleskobu inceliyordu.
Translate from Turco to Español

Tom aklını verdiği her şeyi yapabileceğini düşünüyor.
Translate from Turco to Español

Tom babasının ona verdiği parayı bira için harcadı.
Translate from Turco to Español

Tom bana yapacağını söz verdiği şeyi yaptı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin onun ona ödünç verdiği parayı iade etmesini istedi.
Translate from Turco to Español

Tom ona verdiği yüzüğü Mary'nin takmadığını fark etti.
Translate from Turco to Español

Tom'un bana verdiği kek parçası o kadar büyüktü ki onun hepsini yiyemedim.
Translate from Turco to Español

Tom eve girmek için Mary'nin verdiği anahtarı kullandı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin ona verdiği yirmi dolarlık faturayı gömlek cebine koydu.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin doğum günü için kendisine verdiği yeni oyuncağı seviyor.
Translate from Turco to Español

Allah izin verdiği sürece aklıma koyup da yapamayacağım şey yok.
Translate from Turco to Español

Bu Tom'un bana verdiği gitar.
Translate from Turco to Español

Verdiği tek bir önerge bile yok.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin ona verdiği saati kaybetti.
Translate from Turco to Español

Mary hâlâ Tom'un ona verdiği yüzüğü takıyor.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin ona verdiği hediye çekini yırttı.
Translate from Turco to Español

Bay Smith, söz verdiği hâlde henüz dönmedi.
Translate from Turco to Español

Tom yapmaya söz verdiği şeyi neredeyse her zaman yapar.
Translate from Turco to Español

Artık bütün yapabileceğimiz Tom'un yapmaya söz verdiği şeyi yapmasını ümit etmektir.
Translate from Turco to Español

Tom'un Mary'nin ona verdiği kitabı istemediğini düşündüm.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin ona verdiği suyu içti.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin ona verdiği kupadan çay içmeyi seviyor.
Translate from Turco to Español

Tom babasının ona verdiği gitarı sattı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin ona verdiği kutuda ne olduğunu merak ediyordu.
Translate from Turco to Español

Tom'un bana verdiği şeyi sevmedim.
Translate from Turco to Español

Bu, Tom'un bana verdiği kitap.
Translate from Turco to Español

Az önce kırdığın fincan Tom'un bana verdiği fincandı.
Translate from Turco to Español

Tom parti için ona verdiği kolyeyi Mary'nin takıp takmayacağını merak ediyordu.
Translate from Turco to Español

Tom'un nehre giderken bana verdiği nişan yüzüğünü attım.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'ye söylemeyeceğine söz verdiği için bana söyleyemedi.
Translate from Turco to Español

Tom'un bana verdiği şeyi göstermek istiyorum.
Translate from Turco to Español

Tom arayacağına söz verdiği gibi Mary'yi aramadı.
Translate from Turco to Español

Tom'un sana verdiği şeyi seveceğini biliyordum.
Translate from Turco to Español

Tom'un sana verdiği hediye hakkında ne düşünüyorsun?
Translate from Turco to Español

O, Tom'un söz verdiği şey.
Translate from Turco to Español

Tom babasının ona verdiği tüfekle bir ayı vurdu.
Translate from Turco to Español

Tom, John'un verdiği kitaplardan birini Mary'ye verdi.
Translate from Turco to Español

Tom bana verdiği sözü tutmadı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin kendisine verdiği kağıt parçasını açmaya başladı.
Translate from Turco to Español

Tom henüz yapacağını söz verdiği şeyi yapmadı.
Translate from Turco to Español

Tom bizim için yapmaya söz verdiği şeyi yaptı.
Translate from Turco to Español

Tom'un sana verdiği yüzüğü hâlâ takıyorsun.
Translate from Turco to Español

Bize 2. Dünya Savaşı'nın 1939 yılında patlak verdiği öğretildi.
Translate from Turco to Español

Onun sana verdiği parayı kabul ediyorsun.
Translate from Turco to Español

Tom'un verdiği ders sıkıcıydı.
Translate from Turco to Español

O, hükümetin kendi haklarına nasıl zarar verdiği hakkında nutuk atmaya başladı.
Translate from Turco to Español

On aylık çok sıkı bir çalışmadan sonra, bazen ısıtılmamış bir kubbede gece boyunca çalışarak, Clyde Tombaugh Pluto adını verdiği bir nesne keşfetti.
Translate from Turco to Español

Tom öğle yemeğini annesinin ona verdiği parayla ödedi.
Translate from Turco to Español

Tom John'un Mary'ye verdiği yüzüğe baktı.
Translate from Turco to Español

Tom'un tüm önem verdiği şey para.
Translate from Turco to Español

Tom'un sana verdiği parayı zaten harcadın mı?
Translate from Turco to Español

Tom onun ona verdiği bir şişe şarap için Mary'ye teşekkür etti.
Translate from Turco to Español

También echa un vistazo a las siguientes palabras: Angelica, Pickles, bencildir, Sırrımı, bilmek, ister, basit, Dustin, Moskovitz, Yahudi.