Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım.
Translate from Турецька to Українська

Profesörün bize verdiği problemi çözmeye çalıştık fakat karışık görünüyordu.
Translate from Турецька to Українська

Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi.
Translate from Турецька to Українська

Benim ana dilim, annemin verdiği en güzel hediyedir.
Translate from Турецька to Українська

Babamın bana verdiği bu saatten memnunum.
Translate from Турецька to Українська

Tom her zaman öğretmenler kendisine izin verdiği sürece geç saatlere kadar okulda kalır.
Translate from Турецька to Українська

Tom, Mary'nin verdiği sözü tutup tutmayacağından emin değil.
Translate from Турецька to Українська

Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.
Translate from Турецька to Українська

Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.
Translate from Турецька to Українська

Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu.
Translate from Турецька to Українська

Tom üvey ebeveynlerinin kendisine verdiği sevgiyi kabul etmeyi öğrendi.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un John'un ona verdiği Mary'ye ait birkaç fotoğrafı var.
Translate from Турецька to Українська

Patronumun verdiği referans her şeyi halletti.
Translate from Турецька to Українська

Annemin evlendiğimde bana verdiği budur.
Translate from Турецька to Українська

Mary Tom'un ona verdiği yavru köpeği beğenmediğinde, Tom çok fazla şaşırmazdı.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'nin sebzeleri kesmesi için ona verdiği yeni bıçağı kullandı.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'nin ona verdiği saatin kötü olduğunu düşündü.
Translate from Турецька to Українська

Tom gece geç saatlerde verdiği karardan pişmanlık duyuyor.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'nin ona verdiği parayı paketledi.
Translate from Турецька to Українська

Tom yapmayı söz verdiği yetimhaneyi yaptırmak için yeterli parayı toplamada zor zamanlar geçirdi.
Translate from Турецька to Українська

Tom doktorun ona verdiği ilacı almanın gerekli olmadığına karar verdi.
Translate from Турецька to Українська

Tom pastayı Mary'nin ona verdiği yeni bıçakla kesti.
Translate from Турецька to Українська

Tom kesinlikle polisin bize verdiği tanıma uyuyor.
Translate from Турецька to Українська

Bu onun hepsinden çok değer verdiği çömlektir.
Translate from Турецька to Українська

Jane bana Wendy'nin verdiği aynı hediyeyi verdi.
Translate from Турецька to Українська

Bay Jackson'ın verdiği ödev miktarı ile ilgili öğrencilerden gelen birçok şikâyetler olmaktadır.
Translate from Турецька to Українська

Bill sık sık verdiği sözleri tutmaz.
Translate from Турецька to Українська

Jeff Kim'in ona bir doğum günü hediyesi için verdiği kravatı giydi.
Translate from Турецька to Українська

Tom yapmaya söz verdiği şeyi yaptı.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'ye yardım etmek için verdiği sözü tutmadı.
Translate from Турецька to Українська

Aşkın verdiği acı herhangi bir zevkten daha tatlıdır.
Translate from Турецька to Українська

Tom verdiği sözü yerine getirdi.
Translate from Турецька to Українська

Bana ödünç verdiği ceketi geri aldı.
Translate from Турецька to Українська

Bana bir kitap verdiği için ona teşekkür ettim.
Translate from Турецька to Українська

Benim için yapmaya söz verdiği şeyi yaptı.
Translate from Турецька to Українська

Babamın bana verdiği saati kaybettim.
Translate from Турецька to Українська

Selin verdiği hasar önemsizdi.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un Mary'nin ona verdiği eski bir bisikleti var.
Translate from Турецька to Українська

Tom, Mary'nin ona verdiği kitabı asla okumadı.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'nin kendisine verdiği hediyeye minnettar oldu.
Translate from Турецька to Українська

Onun bana verdiği resmi nereye asacağımı merak ediyorum.
Translate from Турецька to Українська

Tom annesinin ona verdiği her şeyi yer.
Translate from Турецька to Українська

Babamın verdiği para yola ancak yetti.
Translate from Турецька to Українська

Eğer emir suç teşkil ediyorsa üstlerinin verdiği emre uymak zorunda değilsin.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un sana verdiği silaha ne olduğunu bilmek istiyorum.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un sana verdiği tabancaya ne olduğunu bilmek istiyorum.
Translate from Турецька to Українська

Onun yer verdiği tartışmaya rağmen, sorun hâlâ çözülmemiş kalmaya devam ediyor.
Translate from Турецька to Українська

Tom, Mary'nin ona verdiği saati kaybetti.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un sana verdiği şeyi beğendiğini biliyorum.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'nin ona verdiği teleskobu inceliyordu.
Translate from Турецька to Українська

Tom aklını verdiği her şeyi yapabileceğini düşünüyor.
Translate from Турецька to Українська

Tom babasının ona verdiği parayı bira için harcadı.
Translate from Турецька to Українська

Tom bana yapacağını söz verdiği şeyi yaptı.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'nin onun ona ödünç verdiği parayı iade etmesini istedi.
Translate from Турецька to Українська

Tom ona verdiği yüzüğü Mary'nin takmadığını fark etti.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un bana verdiği kek parçası o kadar büyüktü ki onun hepsini yiyemedim.
Translate from Турецька to Українська

Tom eve girmek için Mary'nin verdiği anahtarı kullandı.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'nin ona verdiği yirmi dolarlık faturayı gömlek cebine koydu.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'nin doğum günü için kendisine verdiği yeni oyuncağı seviyor.
Translate from Турецька to Українська

Allah izin verdiği sürece aklıma koyup da yapamayacağım şey yok.
Translate from Турецька to Українська

Bu Tom'un bana verdiği gitar.
Translate from Турецька to Українська

Verdiği tek bir önerge bile yok.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'nin ona verdiği saati kaybetti.
Translate from Турецька to Українська

Mary hâlâ Tom'un ona verdiği yüzüğü takıyor.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'nin ona verdiği hediye çekini yırttı.
Translate from Турецька to Українська

Bay Smith, söz verdiği hâlde henüz dönmedi.
Translate from Турецька to Українська

Tom yapmaya söz verdiği şeyi neredeyse her zaman yapar.
Translate from Турецька to Українська

Artık bütün yapabileceğimiz Tom'un yapmaya söz verdiği şeyi yapmasını ümit etmektir.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un Mary'nin ona verdiği kitabı istemediğini düşündüm.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'nin ona verdiği suyu içti.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'nin ona verdiği kupadan çay içmeyi seviyor.
Translate from Турецька to Українська

Tom babasının ona verdiği gitarı sattı.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'nin ona verdiği kutuda ne olduğunu merak ediyordu.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un bana verdiği şeyi sevmedim.
Translate from Турецька to Українська

Bu, Tom'un bana verdiği kitap.
Translate from Турецька to Українська

Az önce kırdığın fincan Tom'un bana verdiği fincandı.
Translate from Турецька to Українська

Tom parti için ona verdiği kolyeyi Mary'nin takıp takmayacağını merak ediyordu.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un nehre giderken bana verdiği nişan yüzüğünü attım.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'ye söylemeyeceğine söz verdiği için bana söyleyemedi.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un bana verdiği şeyi göstermek istiyorum.
Translate from Турецька to Українська

Tom arayacağına söz verdiği gibi Mary'yi aramadı.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un sana verdiği şeyi seveceğini biliyordum.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un sana verdiği hediye hakkında ne düşünüyorsun?
Translate from Турецька to Українська

O, Tom'un söz verdiği şey.
Translate from Турецька to Українська

Tom babasının ona verdiği tüfekle bir ayı vurdu.
Translate from Турецька to Українська

Tom, John'un verdiği kitaplardan birini Mary'ye verdi.
Translate from Турецька to Українська

Tom bana verdiği sözü tutmadı.
Translate from Турецька to Українська

Tom Mary'nin kendisine verdiği kağıt parçasını açmaya başladı.
Translate from Турецька to Українська

Tom henüz yapacağını söz verdiği şeyi yapmadı.
Translate from Турецька to Українська

Tom bizim için yapmaya söz verdiği şeyi yaptı.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un sana verdiği yüzüğü hâlâ takıyorsun.
Translate from Турецька to Українська

Bize 2. Dünya Savaşı'nın 1939 yılında patlak verdiği öğretildi.
Translate from Турецька to Українська

Onun sana verdiği parayı kabul ediyorsun.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un verdiği ders sıkıcıydı.
Translate from Турецька to Українська

O, hükümetin kendi haklarına nasıl zarar verdiği hakkında nutuk atmaya başladı.
Translate from Турецька to Українська

On aylık çok sıkı bir çalışmadan sonra, bazen ısıtılmamış bir kubbede gece boyunca çalışarak, Clyde Tombaugh Pluto adını verdiği bir nesne keşfetti.
Translate from Турецька to Українська

Tom öğle yemeğini annesinin ona verdiği parayla ödedi.
Translate from Турецька to Українська

Tom John'un Mary'ye verdiği yüzüğe baktı.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un tüm önem verdiği şey para.
Translate from Турецька to Українська

Tom'un sana verdiği parayı zaten harcadın mı?
Translate from Турецька to Українська

Tom onun ona verdiği bir şişe şarap için Mary'ye teşekkür etti.
Translate from Турецька to Українська