Aprende a usar okumaktan en una frase en Turco. Más de 100 ejemplos cuidadosamente seleccionados.
Traduce en Safari y otras aplicaciones de macOS con un clic.
Traducción con doble clic para todos los sitios web y subtítulos de Netflix.
Obtén Mate gratisInstálalo en Chrome (o cualquier otro navegador) en tu computadora y lee Internet como si no hubiera idiomas extranjeros.
Obtén Mate gratis
O, polisiye hikâyeler okumaktan hoşlandı.
Translate from Turco to Español
O, gazete okumaktan vazgeçti.
Translate from Turco to Español
Tom Pazar günleri kitap okumaktan başka hiçbir şey yapmaz.
Translate from Turco to Español
Tom kesinlikle Mark Twain'i okumaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
Translate from Turco to Español
Tom kesinlikle Mark Twain tarafından yazılmış kitapları okumaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
Translate from Turco to Español
O kitapları okumaktan hoşlanır.
Translate from Turco to Español
Ben okumaktan yoruldum.
Translate from Turco to Español
Biz kitap okumaktan hoşlanırız.
Translate from Turco to Español
O okumaktan bıktı.
Translate from Turco to Español
O çizgi roman okumaktan başka bir şey yapmaz.
Translate from Turco to Español
O, okumaktan usandı.
Translate from Turco to Español
Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.
Translate from Turco to Español
Çok okumaktan gözlerini zorlamıştı.
Translate from Turco to Español
Bu romanı okumaktan hoşlandım.
Translate from Turco to Español
Gazete okumaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turco to Español
Kız bütün gün okumaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turco to Español
Okumaktan vazgeç.
Translate from Turco to Español
Manga okumaktan başka bir şey yapmaz.
Translate from Turco to Español
Üçüncü sayfa haberi okumaktan bıktım.
Translate from Turco to Español
Üçüncü sayfada ölümlü haberler okumaktan bıktım.
Translate from Turco to Español
Okumaktan yorulup kestirdi.
Translate from Turco to Español
Büyük babam okumaktan hoşlanırdı.
Translate from Turco to Español
Okumaktan zevk alıp almayacağını belirleyen okuyucunun kendisidir.
Translate from Turco to Español
Kitap okumaktan keyif alırım.
Translate from Turco to Español
Belki aşk romanları okumaktan vazgeçmelisin.
Translate from Turco to Español
Birkaç kitabı dikkatle okumak, birçok kitabı rastgele okumaktan daha iyidir.
Translate from Turco to Español
Uzun sonbahar gecelerinde okumaktan daha iyi bir şey yoktur.
Translate from Turco to Español
Okumaktan yoruldu.
Translate from Turco to Español
Okumaktan zevk duyuyorum.
Translate from Turco to Español
Bütün gün okumaktan başka hiçbir şey yapmadı.
Translate from Turco to Español
Bilimsel makaleleri okumaktan zevk alır.
Translate from Turco to Español
Okumaktan bıktım.
Translate from Turco to Español
Kısa cümleleri okumak uzun cümleleri okumaktan kolaydır.
Translate from Turco to Español
Gerçekten bu kitabı okumaktan keyif aldım.
Translate from Turco to Español
Meydan okumaktan hoşlanıyorum.
Translate from Turco to Español
Ben gerçekten senin hikayeni okumaktan keyif aldım.
Translate from Turco to Español
Tom dergi okumaktan hoşlanır.
Translate from Turco to Español
Tom kitap okumaktan başka neredeyse hiçbir şey yapmaz.
Translate from Turco to Español
Ben roman okumaktan keyif alırım.
Translate from Turco to Español
Tom Jackson'un yeni romanı çok iyi yazılmış ve onu okumaktan zevk alacağınızdan eminim.
Translate from Turco to Español
Tom Mary'nin mektuplarını okumaktan zevk aldı.
Translate from Turco to Español
Ben haber okumaktan hoşlanırım.
Translate from Turco to Español
Çeviri kitap okumaktan bıktığım için İngilizce öğreniyorum.
Translate from Turco to Español
Okumaktan, şöminenin yanında sarılmaktan ve yavaş dans etmekten zevk alırım.
Translate from Turco to Español
Okumaktan zevk alırım.
Translate from Turco to Español
Tom okumaktan bıktı ve dışarı çıkmak ve oynamak istedi.
Translate from Turco to Español
Okumaktan usandım.
Translate from Turco to Español
Bunu okumaktan zevk aldım.
Translate from Turco to Español
O kitabı okumaktan zevk aldın mı?
Translate from Turco to Español
Tom iyi bir meydan okumaktan hoşlanır.
Translate from Turco to Español
Bu, okumaktan çok daha eğlenceli.
Translate from Turco to Español
Ben "La Ondo de Esperanto" dergisini okumaktan hoşlanıyorum.
Translate from Turco to Español
Onlar roman okumaktan zevk alır.
Translate from Turco to Español
Bu makaleyi okumaktan zevk aldım.
Translate from Turco to Español
O, roman okumaktan zevk alır.
Translate from Turco to Español
Senin okumaktan hoşlanabileceğin bazı kitaplarım var.
Translate from Turco to Español
Babasının ABD'de yazdığı Çince kitapları okumaktan hoşlanır.
Translate from Turco to Español
O, babasının Birleşik Devletlerde yazdığı Çince kitapları okumaktan hoşlanır.
Translate from Turco to Español
Romanları okumaktan daha çok yazmayı severim.
Translate from Turco to Español
Bütün gün okumaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turco to Español
Ne okumaktan hoşlanırsın?
Translate from Turco to Español
Konuşulan bir dili dinlemek aynı dili okumaktan ya da yazmaktan çok farklıdır.
Translate from Turco to Español
Ben romanı okumaktan mutluluk duyarım ama zamanım yok.
Translate from Turco to Español
Ben yemek yapmaktan ve okumaktan hoşlanırım.
Translate from Turco to Español
Ben Freud okumaktan hoşlanmıyorum.
Translate from Turco to Español
Biz roman okumaktan hoşlanırız.
Translate from Turco to Español
Bu kitabı okumaktan gerçekten zevk alacağını düşünüyorum.
Translate from Turco to Español
Tom, Hermann Hesse okumaktan hoşlanır.
Translate from Turco to Español
O, roman okumaktan keyif alır.
Translate from Turco to Español
Sen roman okumaktan keyif alıyorsun, değil mi?
Translate from Turco to Español
Mary İngiliz edebiyatı okumaktan hoşlanır.
Translate from Turco to Español
Bu romanı okumaktan çok keyif aldım.
Translate from Turco to Español
O, dergi okumaktan hoşlanır.
Translate from Turco to Español
Profilini okumaktan çok etkilendim.
Translate from Turco to Español
Mary her zaman Tom'un şiirsel mektuplarını okumaktan büyük zevk aldı.
Translate from Turco to Español
Bu kitabı onu yazmaktan hoşlandığım kadar çok okumaktan hoşlanacağını umuyorum.
Translate from Turco to Español
Babasının Amerika'da yazdığı Çince kitabı okumaktan hoşlanır.
Translate from Turco to Español
Bu, tarih okumaktan öğrendiğim bir şey.
Translate from Turco to Español
Bunu okudum ve sizin de bunu okumaktan hoşlanabileceğinizi düşündüm.
Translate from Turco to Español
Beni okumaktan alıkoydu.
Translate from Turco to Español
Fransızca okumaktan nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español
Tom, Fransızca okumaktan nefret ediyor.
Translate from Turco to Español
Fransızca okumaktan hoşlanıyorum.
Translate from Turco to Español
Meydan okumaktan zevk aldım.
Translate from Turco to Español
Tom, Fransızca okumaktan hoşlanıyor.
Translate from Turco to Español
Okumaktan hoşlanmıyorum.
Translate from Turco to Español
Tom Fransıca okumaktan hoşlanıyor gibi görünüyordu.
Translate from Turco to Español
Tom Fransızca okumaktan hoşlanıyor gibi görünüyordu.
Translate from Turco to Español
Bu kitabı okumaktan hoşlandım.
Translate from Turco to Español
En çok hangi kitapları okumaktan hoşlanırsın?
Translate from Turco to Español
Çizgi roman okumaktan hoşlanırım.
Translate from Turco to Español
Geçen hafta bana verdiğin o kitabı okumaktan gerçekten keyif aldım.
Translate from Turco to Español
Otobüste okumaktan hoşlanmam.
Translate from Turco to Español
Tom bilim kurgu romanları okumaktan hoşlanır.
Translate from Turco to Español
Tom, bilim kurgu romanlarını Fransızca olarak okumaktan hoşlanır.
Translate from Turco to Español
Tom çizgi romanlar okumaktan başka bir şey yapmaz.
Translate from Turco to Español
Tom, Fransızca okumaktan hoşlandığını söyledi.
Translate from Turco to Español
Tom bütün gün okumaktan başka hiçbir şey yapmıyor.
Translate from Turco to Español
Fransızca kitap okumaktan hoşlanır mısınız?
Translate from Turco to Español
Tom kitap okumaktan başka bir şey yapmıyor.
Translate from Turco to Español
Onun özgün ve samimi düşüncelerini okumaktan her zaman mutluyum.
Translate from Turco to Español
También echa un vistazo a las siguientes palabras: Timmy, yıllar, Muiriel, Hepinize, hırsızlığın, yanlış, olduğunu, anlattı, dağa, tırmanmamın.