Oğlunun omzunu okşadı.
Translate from Turco to Español

Oğlunun ölümü üzerine ağladı.
Translate from Turco to Español

Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun mezuniyeti sırasında çığlık attı.
Translate from Turco to Español

Oğlunun kazada yaralandığı haberi ona büyük bir şoktu.
Translate from Turco to Español

O, oğlunun başarılı olduğunu öğrendiği için çok mutlu oldu.
Translate from Turco to Español

O, oğlunun geldiği gün öldü.
Translate from Turco to Español

O, oğlunun kitap aşkı hakkında memnun.
Translate from Turco to Español

O, oğlunun sigara içme alışkanlığı kırmaya çalıştı.
Translate from Turco to Español

O, oğlunun omuzunu salladı.
Translate from Turco to Español

O, oğlunun kulağını çekti.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun intiharı ile başa çıkmada sorun yaşıyor.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun intihar etmesi gerçeğiyle başa çıkmada sorun yaşıyor.
Translate from Turco to Español

Tom, Mary'ye oğlunun kabalığı için özür diledi.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'ye oğlunun terbiyesiz düşünceleri için özür diledi.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun onun gayrimenkulunu miras olarak almasını diliyor.
Translate from Turco to Español

Hiçbir şey ona oğlunun büyüdüğünü görmekten daha büyük bir zevk vermedi.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun hâlâ canlı olduğu ihtimalini göz ardı etmeyi reddetti.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun benim gibi yetişmesini istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'ye onun oğlunun öldüğünü söylemek istemedi.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun eğitimi için nasıl ödeme yapacağı hakkında endişelenmeye başladı.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun kaba davranışı için özür diledi.
Translate from Turco to Español

O, oğlunun gitmesine izin vermedi.
Translate from Turco to Español

Bayan Harris oğlunun geleceği hakkında çok şüpheli.
Translate from Turco to Español

William Tell, oğlunun kafasındaki elmaya bir ok attı.
Translate from Turco to Español

Onun oğlunun müziğe doğuştan yeteneği var.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun giyinmesine yardımcı oldu.
Translate from Turco to Español

O, oğlunun geri dönüşü için dua etti.
Translate from Turco to Español

Bay Young oğlunun daha çok çalışmasını diliyor.
Translate from Turco to Español

Oğlunun davranışından utanıyor.
Translate from Turco to Español

Zavallı adam oğlunun saadetini görecek kadar yaşamadı.
Translate from Turco to Español

Oğlunun hâlâ hayatta olduğuna inanıyor.
Translate from Turco to Español

Oğlunun doğumu sebebiyle kendisini tebrik ettim.
Translate from Turco to Español

Oğlunun masum olduğu konusunda ısrar ediyor.
Translate from Turco to Español

Oğlunun başarısından emin.
Translate from Turco to Español

Mary oğlunun bir şemsiye alması için ısrar etti.
Translate from Turco to Español

Oğlunun şimdi yüze kadar sayabildiğini söylüyor.
Translate from Turco to Español

Oğlunun sağlığı hakkında endişeli.
Translate from Turco to Español

Oğlunun eline biraz para koydu.
Translate from Turco to Español

Doktor oğlunun hastalığını tedavi edebilir.
Translate from Turco to Español

Oğlunun doktor olmasıyla gurur duyuyor.
Translate from Turco to Español

Oğlunun ölüm haberi büyük bir şoktu.
Translate from Turco to Español

Mary oğlunun evlenme kararına karşı çıktı.
Translate from Turco to Español

Oğlunun sağlığı hakkında çok endişelendi.
Translate from Turco to Español

Haftada bir kez anne oğlunun odasını denetler.
Translate from Turco to Español

Titan'da bir kolonide yaşamak: Tomas'ın torunu, Tomas'ın kendi klonu olan oğlunun klonuydu. Onlar üç kuşak klondu.
Translate from Turco to Español

Oğlunun İngiltere'deki eğitim masraflarını karşılayacak paran vardı ama o gitmedi değil mi?
Translate from Turco to Español

Oğlunun bugün ne yaptığı hakkında seninle konuşmalıyım.
Translate from Turco to Español

Oğlunun ne kadar harcadığının farkında mısın?
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun sırtını okşadı.
Translate from Turco to Español

Tom'un oğlunun tek başına seyahat etmesine izin vermeye niyeti yok.
Translate from Turco to Español

Tom'un oğlunun ismi John'dur.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'ye oğlunun bir cüzdan boyutundaki resmini gösterdi.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun velayetini aldı.
Translate from Turco to Español

Senin bırakmanı istiyorum, oğlunun da benimle çalışmasını istemiyorum.
Translate from Turco to Español

Tom, oğlunun Boston'da yaşamasını istedi.
Translate from Turco to Español

Bay Smith, oğlunun başarısından memnun.
Translate from Turco to Español

Oğlunun sağ salim döneceğinden eminim.
Translate from Turco to Español

Onun oğlunun adı Tom.
Translate from Turco to Español

Beni torunumun oğlunun evinin önünde bekle.
Translate from Turco to Español

Tom'un son arzusu oğlunun her şeyi miras olarak almasıydı.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun omuzuna vurdu.
Translate from Turco to Español

Oğlunun adı ne?
Translate from Turco to Español

Oğlunun sana ihtiyacı var Tom.
Translate from Turco to Español

Senin oğlunun adı ne?
Translate from Turco to Español

Oğlunun sefil durumunu görünce kalbi sızladı.
Translate from Turco to Español

Her annenin hayali oğlunun bir doktor ya da bir avukat olmasıdır.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun şehirde yaşamasını istedi.
Translate from Turco to Español

Oğlunun ölümünü atlatamadı.
Translate from Turco to Español

Tom'un karısının adı Mary ve oğlunun adı John.
Translate from Turco to Español

Cennetin Oğlunun öfkesini duydun mu?
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun dondurma yemesine izin vermiyor.
Translate from Turco to Español

Adam kendi oğlunun ölümünü izledi.
Translate from Turco to Español

Ona oğlunun tamamen kana bulanmış giysisini getirdik.
Translate from Turco to Español

O, oğlunun Tom'un kızıyla evlendiğini görmeyi umut ediyordu.
Translate from Turco to Español

Oğlunun uçak kazasından sağ kurtulduğunu duyduğunda sevinç çığlığı attı.
Translate from Turco to Español

Anne zaman zaman oğlunun mektubunu yeniden okuyordu.
Translate from Turco to Español

Kaptan Branciforte, oğlunun geleceğiyle hiç ilgilenmiyordu.
Translate from Turco to Español

Onun oğlunun ölüm haberi bir şoktu.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun ölümünden çok etkilendi.
Translate from Turco to Español

Oğlunun güvenli varışını duyana kadar anne rahat olmayacaktır.
Translate from Turco to Español

Oğlunun eve gelmesini beklerken geç saatlere kadar yatmadı.
Translate from Turco to Español

O, oğlunun intihar edeceğini hayal bile etmedi.
Translate from Turco to Español

O, oğlunun hâlâ yaşadığına ikna olmuş.
Translate from Turco to Español

Zavallı anne oğlunun saygısız davranışına tahammül edemedi.
Translate from Turco to Español

Oğlunun yanı sıra kızı da ünlüydü.
Translate from Turco to Español

O, oğlunun gittiğini biliyor mu?
Translate from Turco to Español

Tom, oğlunun davranışlarından utanıyor.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun yatak odasını kedi ve köpek resimleriyle boyadı.
Translate from Turco to Español

Yağmur yağmaya başladığında, o, oğlunun çamaşırı içeriye almasını söyledi.
Translate from Turco to Español

Tom oğlunun davranışı tarafından mahcup edilmişti.
Translate from Turco to Español

Oğlunun iyi olduğu konusunda o kadını bilgilendir.
Translate from Turco to Español

Dan oğlunun kalçasının üzerinde bir çürük buldu.
Translate from Turco to Español

Oğlunun ölümü onun kalbini kırdı.
Translate from Turco to Español

Tom'un karısının adı Mary ve oğlunun adı Horace'tır.
Translate from Turco to Español

Oğlunun doğumu için tebrikler.
Translate from Turco to Español

Onların oğlunun ismi Tom'dur.
Translate from Turco to Español

Oğlunun nişanlandığını bize haber verdi.
Translate from Turco to Español

Oğlunun karısı senin gelinindir.
Translate from Turco to Español

O, oğlunun başarılı olması için çok endişeli.
Translate from Turco to Español

Oğlunun ölüm haberini duyduğu an o, gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turco to Español