Sadece ,sana yardım etmekten çok hoşnut olacak.
Translate from Turco to Español

Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.
Translate from Turco to Español

O en çok seyahat etmekten hoşlanır.
Translate from Turco to Español

Onlar şikâyet etmekten başka bir şey yapmıyorlar.
Translate from Turco to Español

Cenazeyi ona teslim etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yoktu.
Translate from Turco to Español

Dırdır etmekten vazgeç.
Translate from Turco to Español

Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.
Translate from Turco to Español

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
Translate from Turco to Español

Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.
Translate from Turco to Español

Onun planını kabul etmekten başka seçenek yoktur.
Translate from Turco to Español

Tom hava yoluyla seyahat etmekten kaçınmaya çalışır.
Translate from Turco to Español

Hiç kimse dans etmekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Turco to Español

Tom'un sonuçları kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turco to Español

Tom şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.
Translate from Turco to Español

Tom herkesin güvende olup olmadığını merak etmekten kendini alamadı.
Translate from Turco to Español

Tom, Mary'nin fikrini niçin değiştirdiğini merak etmekten kendini alamıyor.
Translate from Turco to Español

Tom üniversiteye gitseydi daha varlıklı olup olmayacağını merak etmekten kendini alamıyor.
Translate from Turco to Español

Her ne zaman bana ihtiyacın olursa yardım etmekten mutluluk duyarım.
Translate from Turco to Español

Tom şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Turco to Español

Seyahat etmekten hoşlanır mısınız.
Translate from Turco to Español

Size yardım etmekten mutluluk duyuyoruz.
Translate from Turco to Español

Ona yardım etmekten memnun olurum.
Translate from Turco to Español

O, seyahat etmekten hoşlanmadı.
Translate from Turco to Español

Ben asla dans etmekten usanmam.
Translate from Turco to Español

Sana yardım etmekten mutlu olacağım.
Translate from Turco to Español

İstifa etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turco to Español

Sana yardım etmekten mutlu olacak.
Translate from Turco to Español

O, yalnız seyahat etmekten korkardı.
Translate from Turco to Español

O, şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.
Translate from Turco to Español

Devam etmekten başka seçeneğimiz yok.
Translate from Turco to Español

Teklifi kabul etmekten başka seçeneğim yoktu.
Translate from Turco to Español

Elimden gelse hava yoluyla seyahat etmekten kaçınırım.
Translate from Turco to Español

Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.
Translate from Turco to Español

Ona itaat etmekten başka bir şey yapamıyorum.
Translate from Turco to Español

Tom hava yoluyla seyahat etmekten hoşlanmaz.
Translate from Turco to Español

Şikâyet etmekten başka yapacak bir şeyin yok.
Translate from Turco to Español

Size yardım etmekten her zaman mutlu olacağım.
Translate from Turco to Español

Kavga etmekten başka alternatifimiz yoktu.
Translate from Turco to Español

Bir yandan da ona imreniyorum; tam olarak ne istediğini biliyor ve onu elde etmekten çekinmiyor.
Translate from Turco to Español

Keşke Tom beni rahatsız etmekten vazgeçse.
Translate from Turco to Español

Engelli insanlara yardım etmekten gerçekten hoşlanırım.
Translate from Turco to Español

Ebeveynlerim beni seyahat etmekten vazgeçirdi.
Translate from Turco to Español

İşini şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Turco to Español

Bütün gün şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Turco to Español

Kanuna aykırı park etmekten, ona 5.000 yen ceza verdiler.
Translate from Turco to Español

Davetini kabul etmekten çok mutlu olacağım.
Translate from Turco to Español

Diğer insanlar tarafından nefret edilmekten korktuğunu söylüyorsun fakat bizzat senin de hoşlanmadığın bazı insanlar vardır, değil mi? Rakamsal olarak konuşursak, senin hoşlanmadığın ve senden hoşlanmayan eşit sayıda insan vardır. Birisiyle ilgili nefretinden vazgeçsen, başka biri de senden nefret etmekten vazgeçecektir demiyorum; bu sadece sen birinden nefret edersen, o zaman başka biri de senden nefret eder gerçeğini değiştiremezsin anlamına gelir. Sadece vazgeçip ve o gerçeği kabul edersen hayat çok daha kolay olacaktır.
Translate from Turco to Español

Dans etmekten usandım.
Translate from Turco to Español

Belli ki, Tom'un aklında çok şey vardı fakat problemlerimizde bize yardım etmesi için biraz zaman harcamasını rica etmekten başka seçeneğim yoktu.
Translate from Turco to Español

Bir kadını memnun etmenin bir erkeği memnun etmekten daha zor olduğunun söylendiğini duydum. Doğru olup olmadığını merak ediyorum.
Translate from Turco to Español

Alman çoban köpeğimi terbiye etmek diğer köpeğimi terbiye etmekten çok daha az zamanımı aldı.
Translate from Turco to Español

Hayat paylaşınca güzel ve ben sana yardım etmekten memnun olurum.
Translate from Turco to Español

Şikâyet etmekten nefret ediyorum.
Translate from Turco to Español

Aylaklık etmekten vazgeç.
Translate from Turco to Español

Şikâyet etmekten başka hiçbir şey yapmıyorsun! Sıkıntılı bir dönem geçiren tek kişi sen değilsin.
Translate from Turco to Español

Yardım istersen ya da ihtiyacın olursa bana bildir! Yardım etmekten mutluluk duyarım!
Translate from Turco to Español

Tarifeleri blok olarak kontrol etmenin ülke ülke kontrol etmekten daha uygun olduğunu vurgulamak istiyorum.
Translate from Turco to Español

Tom ve Mary birbirleriyle flört etmekten vazgeçtiler.
Translate from Turco to Español

Tom'un kabul etmekten başka hiçbir seçeneği olmayacak.
Translate from Turco to Español

Önerilerinizi kabul etmekten başka seçeneğim yok.
Translate from Turco to Español

Sana inanıyorum fakat olacaklar hakkında endişe etmekten kendimi alıkoyamıyorum.
Translate from Turco to Español

Dans etmekten gerçekten hoşlanıyor olmalısın.
Translate from Turco to Español

Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?
Translate from Turco to Español

O, hava yoluyla yurtdışına seyahat etmekten hoşlanıyor.
Translate from Turco to Español

Omegle yabancı insanlarla sohbet etmekten hoşlanan kişiler için harika bir web sitesidir.
Translate from Turco to Español

Kabul etmekten başka seçeneğim yoktu.
Translate from Turco to Español

Dans etmekten hoşlanırım.
Translate from Turco to Español

Önemli bir otoriteye sahip olan, hatalarını kabul etmekten korkmayacak.
Translate from Turco to Español

Sadece sana yardım etmekten memnun olacağım.
Translate from Turco to Español

Bir süredir İngilizce konuşmadım, ama sizin kadar güzel biriyle sohbet etmekten büyük zevk alırım.
Translate from Turco to Español

Size yardım etmekten çok memnun olacağım!
Translate from Turco to Español

Tom'un istifa etmekten başka seçeneği yok.
Translate from Turco to Español

Onun önerisi bizi tatmin etmekten uzak.
Translate from Turco to Español

Telefonda gevezelik etmekten hoşlanmam.
Translate from Turco to Español

Gece gündüz şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.
Translate from Turco to Español

Dua etmekten başka bir şey yapmıyordum.
Translate from Turco to Español

Tom'a ne olduğu hakkında endişe etmekten vazgeç.
Translate from Turco to Español

Size hizmet etmekten çok memnun olacağım.
Translate from Turco to Español

Sanırım bu kadar çok şikayet etmekten vazgeçmelisin.
Translate from Turco to Español

New York, Chicago ve Boston gibi heyecan verici şehirleri ziyaret etmekten zevk alıyorum.
Translate from Turco to Español

Boston'u ziyaret etmekten her zaman zevk alırım.
Translate from Turco to Español

Değiştirilemeyen şeyler hakkında sürekli şikayet etmekten vazgeçmelisin.
Translate from Turco to Español

Tom yardım etmekten mutlu olacağını söyledi.
Translate from Turco to Español

Doktor bu kadar çok endişe etmekten vazgeçmem gerektiğini söylüyor.
Translate from Turco to Español

Bu kadar çok endişe etmekten vazgeçmelisin.
Translate from Turco to Español

Acı içinde olduğunu fark etmekten kendimi alamadım.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin ona baktığını fark etmekten kendini alamadı.
Translate from Turco to Español

Sahilde yürüyen güzel kadını fark etmekten kendimi alamadım.
Translate from Turco to Español

Tom sahildeki bütün güzel kadınları fark etmekten kendini alamadı.
Translate from Turco to Español

Sabahtan akşama kadar şikayet etmekten başka bir şey yapmaz.
Translate from Turco to Español

Onurlu bir insan olmak için edepsizlik etmekten kaçınmalısın.
Translate from Turco to Español

Garajını temizlemene yardım etmekten mutluluk duyarım.
Translate from Turco to Español

Tom'un nerede olduğunu merak etmekten başka yapabileceğim bir şey yok.
Translate from Turco to Español

Onlara endişe etmekten vazgeçmelerini söyle.
Translate from Turco to Español

Ona endişe etmekten vazgeçmesini söyle.
Translate from Turco to Español

Tom kavga etmekten hoşlanmaz.
Translate from Turco to Español

Sana yardım etmekten onur duyarım.
Translate from Turco to Español

Başkalarına yardım etmekten hoşlanırım.
Translate from Turco to Español

Şirket politikası, farklı mevkilerdeki meslektaşları arkadaşlık etmekten men ediyor.
Translate from Turco to Español

Ona dans etmeyi teklif etmekten ve reddedilmekten korkuyorum.
Translate from Turco to Español

Hey, şikayet etmekten vazgeç.
Translate from Turco to Español