"etmekten" içeren Türkçe örnek cümleler

etmekten kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Sadece ,sana yardım etmekten çok hoşnut olacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.
Translate from Türkçe to Türkçe

O en çok seyahat etmekten hoşlanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar şikâyet etmekten başka bir şey yapmıyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Cenazeyi ona teslim etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dırdır etmekten vazgeç.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun planını kabul etmekten başka seçenek yoktur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom hava yoluyla seyahat etmekten kaçınmaya çalışır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hiç kimse dans etmekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un sonuçları kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom herkesin güvende olup olmadığını merak etmekten kendini alamadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'nin fikrini niçin değiştirdiğini merak etmekten kendini alamıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom üniversiteye gitseydi daha varlıklı olup olmayacağını merak etmekten kendini alamıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her ne zaman bana ihtiyacın olursa yardım etmekten mutluluk duyarım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Seyahat etmekten hoşlanır mısınız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Size yardım etmekten mutluluk duyuyoruz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona yardım etmekten memnun olurum.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, seyahat etmekten hoşlanmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben asla dans etmekten usanmam.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sana yardım etmekten mutlu olacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

İstifa etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sana yardım etmekten mutlu olacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, yalnız seyahat etmekten korkardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Devam etmekten başka seçeneğimiz yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Teklifi kabul etmekten başka seçeneğim yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Elimden gelse hava yoluyla seyahat etmekten kaçınırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona itaat etmekten başka bir şey yapamıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom hava yoluyla seyahat etmekten hoşlanmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şikâyet etmekten başka yapacak bir şeyin yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Size yardım etmekten her zaman mutlu olacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kavga etmekten başka alternatifimiz yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir yandan da ona imreniyorum; tam olarak ne istediğini biliyor ve onu elde etmekten çekinmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Keşke Tom beni rahatsız etmekten vazgeçse.
Translate from Türkçe to Türkçe

Engelli insanlara yardım etmekten gerçekten hoşlanırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ebeveynlerim beni seyahat etmekten vazgeçirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

İşini şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün gün şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kanuna aykırı park etmekten, ona 5.000 yen ceza verdiler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Davetini kabul etmekten çok mutlu olacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Diğer insanlar tarafından nefret edilmekten korktuğunu söylüyorsun fakat bizzat senin de hoşlanmadığın bazı insanlar vardır, değil mi? Rakamsal olarak konuşursak, senin hoşlanmadığın ve senden hoşlanmayan eşit sayıda insan vardır. Birisiyle ilgili nefretinden vazgeçsen, başka biri de senden nefret etmekten vazgeçecektir demiyorum; bu sadece sen birinden nefret edersen, o zaman başka biri de senden nefret eder gerçeğini değiştiremezsin anlamına gelir. Sadece vazgeçip ve o gerçeği kabul edersen hayat çok daha kolay olacaktır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dans etmekten usandım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Belli ki, Tom'un aklında çok şey vardı fakat problemlerimizde bize yardım etmesi için biraz zaman harcamasını rica etmekten başka seçeneğim yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir kadını memnun etmenin bir erkeği memnun etmekten daha zor olduğunun söylendiğini duydum. Doğru olup olmadığını merak ediyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Alman çoban köpeğimi terbiye etmek diğer köpeğimi terbiye etmekten çok daha az zamanımı aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hayat paylaşınca güzel ve ben sana yardım etmekten memnun olurum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şikâyet etmekten nefret ediyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Aylaklık etmekten vazgeç.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şikâyet etmekten başka hiçbir şey yapmıyorsun! Sıkıntılı bir dönem geçiren tek kişi sen değilsin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yardım istersen ya da ihtiyacın olursa bana bildir! Yardım etmekten mutluluk duyarım!
Translate from Türkçe to Türkçe

Tarifeleri blok olarak kontrol etmenin ülke ülke kontrol etmekten daha uygun olduğunu vurgulamak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom ve Mary birbirleriyle flört etmekten vazgeçtiler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un kabul etmekten başka hiçbir seçeneği olmayacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Önerilerinizi kabul etmekten başka seçeneğim yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sana inanıyorum fakat olacaklar hakkında endişe etmekten kendimi alıkoyamıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dans etmekten gerçekten hoşlanıyor olmalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?
Translate from Türkçe to Türkçe

O, hava yoluyla yurtdışına seyahat etmekten hoşlanıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Omegle yabancı insanlarla sohbet etmekten hoşlanan kişiler için harika bir web sitesidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kabul etmekten başka seçeneğim yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dans etmekten hoşlanırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Önemli bir otoriteye sahip olan, hatalarını kabul etmekten korkmayacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sadece sana yardım etmekten memnun olacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir süredir İngilizce konuşmadım, ama sizin kadar güzel biriyle sohbet etmekten büyük zevk alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Size yardım etmekten çok memnun olacağım!
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un istifa etmekten başka seçeneği yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun önerisi bizi tatmin etmekten uzak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Telefonda gevezelik etmekten hoşlanmam.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gece gündüz şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dua etmekten başka bir şey yapmıyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'a ne olduğu hakkında endişe etmekten vazgeç.
Translate from Türkçe to Türkçe

Size hizmet etmekten çok memnun olacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sanırım bu kadar çok şikayet etmekten vazgeçmelisin.
Translate from Türkçe to Türkçe

New York, Chicago ve Boston gibi heyecan verici şehirleri ziyaret etmekten zevk alıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Boston'u ziyaret etmekten her zaman zevk alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Değiştirilemeyen şeyler hakkında sürekli şikayet etmekten vazgeçmelisin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yardım etmekten mutlu olacağını söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doktor bu kadar çok endişe etmekten vazgeçmem gerektiğini söylüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu kadar çok endişe etmekten vazgeçmelisin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Acı içinde olduğunu fark etmekten kendimi alamadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin ona baktığını fark etmekten kendini alamadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sahilde yürüyen güzel kadını fark etmekten kendimi alamadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sahildeki bütün güzel kadınları fark etmekten kendini alamadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sabahtan akşama kadar şikayet etmekten başka bir şey yapmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onurlu bir insan olmak için edepsizlik etmekten kaçınmalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Garajını temizlemene yardım etmekten mutluluk duyarım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un nerede olduğunu merak etmekten başka yapabileceğim bir şey yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlara endişe etmekten vazgeçmelerini söyle.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona endişe etmekten vazgeçmesini söyle.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kavga etmekten hoşlanmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sana yardım etmekten onur duyarım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Başkalarına yardım etmekten hoşlanırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şirket politikası, farklı mevkilerdeki meslektaşları arkadaşlık etmekten men ediyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona dans etmeyi teklif etmekten ve reddedilmekten korkuyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hey, şikayet etmekten vazgeç.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: ödemediği, suyu, kestiler, Güller, açıyor, kimin, olursa, ona, et, Evim.