Kendi arabasını sürüyor.
Translate from Turco to Español

Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turco to Español

Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turco to Español

Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turco to Español

Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turco to Español

Sık sık babasının arabasını sürer.
Translate from Turco to Español

Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim.
Translate from Turco to Español

Babamın arabasını yıkamasına yardımcı oldum.
Translate from Turco to Español

O, hiç tereddüt etmeden kendi arabasını sattı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.
Translate from Turco to Español

Onun arabasını tamir ettirmelisin.
Translate from Turco to Español

O, bana yeni arabasını gösterdi.
Translate from Turco to Español

O, dolum istasyonunda arabasını yıkattı.
Translate from Turco to Español

Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
Translate from Turco to Español

Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom arabasını Mary'ye sadece 500 dolara sattı.
Translate from Turco to Español

Tom, Mary'nin John'un yeni arabasını sürdüğünü gördü.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin arabasını Boston'a götürdü.
Translate from Turco to Español

O, evde olmalı. Garajında arabasını görüyorum.
Translate from Turco to Español

Tom'un arabasını ödünç almamalıydın.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin yeni arabasını sürerken rahat hissetmiyordu.
Translate from Turco to Español

Tom etmemesi gerektiğini bilmesine rağmen, arabasını yangın musluğunun önüne parketti.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını bir metro park garajında parketti.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını parketti ve indi.
Translate from Turco to Español

Tom geçen ay arabasını çaldırdı.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını kilitlemeyi unuttu.
Translate from Turco to Español

Tom el arabasını kum ile doldurdu.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını bir uçurumdan sürdü.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını bir köprüden sürdü.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını Mary'ye emanet etmiyor.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını o kadar çok paraya satmayı ummuyordu.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını nereye parkettiğini tam olarak hatırlayamıyor.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını park yerinden çıkardı.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını garajdan çıkardı.
Translate from Turco to Español

Bomba Tom'un arabasını parçalara ayırdı.
Translate from Turco to Español

Tom size arabasını sürdürdü mü?
Translate from Turco to Español

Tom Mary'ye arabasını sürdürdü mü?
Translate from Turco to Español

Arabasını ödünç aldığın adamın adı nedir?
Translate from Turco to Español

Mike bugün annesinin arabasını yıkamak zorunda değil.
Translate from Turco to Español

Tom benzini biten arabasını terk etti ve yürümeye başladı.
Translate from Turco to Español

Tom'un arabasını gerçekten sürmeyeceksin, değil mi?
Translate from Turco to Español

Tom'un arabasını yıkamasının bu kadar çok zaman alması şaşırtıcı.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını çalıştıramıyor.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını çalıştıramadı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin arabasını sürmesini istemiyordu.
Translate from Turco to Español

O, ona arabasını sattı.
Translate from Turco to Español

O, arabasını yıkıyor.
Translate from Turco to Español

Tom, Mary'ye arabasını sattı.
Translate from Turco to Español

O kendi arabasını tamir eder.
Translate from Turco to Español

Arabam bozulduğunda, kendi arabasını ödünç verme nezaketini gösterdi.
Translate from Turco to Español

Amcam bana arabasını verdi.
Translate from Turco to Español

O, arabasını yıkamaya başladı.
Translate from Turco to Español

Amcam arabasını bana verdi.
Translate from Turco to Español

O, arabasını Yokohama'ya sürdü.
Translate from Turco to Español

Sürücü arabasını hızlandırdı.
Translate from Turco to Español

Ona arabasını nereye park ettiğini sor.
Translate from Turco to Español

O, dün arabasını çaldırdı.
Translate from Turco to Español

O, onu yeni arabasını sürerken gördü.
Translate from Turco to Español

O, boş bir arazide arabasını park etti.
Translate from Turco to Español

O, onu arabasını çalmakla suçladı.
Translate from Turco to Español

Amcan sana arabasını sürdürür mü?
Translate from Turco to Español

O, arabasını binanın arkasına parketti.
Translate from Turco to Español

O, arabasını sürmeme izin vermezdi.
Translate from Turco to Español

Öğretmenimiz yeni arabasını seviyor.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını satışa koydu.
Translate from Turco to Español

Dün gece arabasını çaldırdı.
Translate from Turco to Español

Arabasını garaja geri götürdü.
Translate from Turco to Español

Arabasını bana ödünç vermesi için annemi ikna ettim.
Translate from Turco to Español

Arabasını garaja koydu.
Translate from Turco to Español

Bana onun arabasını kullanabileceğimi söyledi.
Translate from Turco to Español

Arabasını yeni modelle karşılaştırdı.
Translate from Turco to Español

Spor arabasını tam hızda sürdü.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin arabasını sürmemeliydi.
Translate from Turco to Español

Arabasını hızlandırdı ve beni geçti.
Translate from Turco to Español

Eski arabasını yenisiyle değiştirdi.
Translate from Turco to Español

Eski arabasını yenisiyle takas yaptı.
Translate from Turco to Español

En az haftada bir kez arabasını yıkar.
Translate from Turco to Español

Geçen haftanın başlarında Tom arabasını çaldırdı.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını Mary'nin evinin arkasına park etti.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin arabasını ödünç almamalıydı.
Translate from Turco to Español

Güpegündüz arabasını çaldırdı.
Translate from Turco to Español

Şu otoparkta arabasını çaldırdı.
Translate from Turco to Español

Mary arabasını parlak maviye boyamak istiyor.
Translate from Turco to Español

Delikanlı yeni arabasını gösteriyor.
Translate from Turco to Español

Kırmızı ışıkta arabasını durdurmadı.
Translate from Turco to Español

Adam arabasını aynı hızda sürdü.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını sürmesi için Mary'ye izin verdi.
Translate from Turco to Español

Arkadaşının arabasını birkaç günlüğüne ödünç aldı.
Translate from Turco to Español

Arabasını binanın önünde park etti.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'yi yeni arabasını kendisine ödünç vermesi için ikna etti.
Translate from Turco to Español

Birkaç günlüğüne arkadaşının arabasını ödünç aldı.
Translate from Turco to Español

Eski arabasını Kobe'deki bir adama satmak istiyor.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını çok paraya satmayı başardı.
Translate from Turco to Español

Arabasını çalıştırdı.
Translate from Turco to Español

Tereddütsüz arabasını sattı.
Translate from Turco to Español

Tom'un arabasını park alanında gördüm.
Translate from Turco to Español

Tom'un arabasını tanıdım.
Translate from Turco to Español

Tom'un arabasını görmüyorum.
Translate from Turco to Español

Bana yeni arabasını gösterdi.
Translate from Turco to Español

O, posta arabasını soydu.
Translate from Turco to Español

Tom arabasını kilitledi.
Translate from Turco to Español