Turkish example sentences with "arabasını"

Learn how to use arabasını in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Kendi arabasını sürüyor.
Translate from Turkish to English

Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Sık sık babasının arabasını sürer.
Translate from Turkish to English

Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim.
Translate from Turkish to English

Babamın arabasını yıkamasına yardımcı oldum.
Translate from Turkish to English

O, hiç tereddüt etmeden kendi arabasını sattı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.
Translate from Turkish to English

Onun arabasını tamir ettirmelisin.
Translate from Turkish to English

O, bana yeni arabasını gösterdi.
Translate from Turkish to English

O, dolum istasyonunda arabasını yıkattı.
Translate from Turkish to English

Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
Translate from Turkish to English

Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom arabasını Mary'ye sadece 500 dolara sattı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin John'un yeni arabasını sürdüğünü gördü.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin arabasını Boston'a götürdü.
Translate from Turkish to English

O, evde olmalı. Garajında arabasını görüyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un arabasını ödünç almamalıydın.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yeni arabasını sürerken rahat hissetmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom etmemesi gerektiğini bilmesine rağmen, arabasını yangın musluğunun önüne parketti.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını bir metro park garajında parketti.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını parketti ve indi.
Translate from Turkish to English

Tom geçen ay arabasını çaldırdı.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını kilitlemeyi unuttu.
Translate from Turkish to English

Tom el arabasını kum ile doldurdu.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını bir uçurumdan sürdü.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını bir köprüden sürdü.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını Mary'ye emanet etmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını o kadar çok paraya satmayı ummuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını nereye parkettiğini tam olarak hatırlayamıyor.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını park yerinden çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını garajdan çıkardı.
Translate from Turkish to English

Bomba Tom'un arabasını parçalara ayırdı.
Translate from Turkish to English

Tom size arabasını sürdürdü mü?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye arabasını sürdürdü mü?
Translate from Turkish to English

Arabasını ödünç aldığın adamın adı nedir?
Translate from Turkish to English

Mike bugün annesinin arabasını yıkamak zorunda değil.
Translate from Turkish to English

Tom benzini biten arabasını terk etti ve yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom'un arabasını gerçekten sürmeyeceksin, değil mi?
Translate from Turkish to English

Tom'un arabasını yıkamasının bu kadar çok zaman alması şaşırtıcı.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını çalıştıramıyor.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını çalıştıramadı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin arabasını sürmesini istemiyordu.
Translate from Turkish to English

O, ona arabasını sattı.
Translate from Turkish to English

O, arabasını yıkıyor.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye arabasını sattı.
Translate from Turkish to English

O kendi arabasını tamir eder.
Translate from Turkish to English

Arabam bozulduğunda, kendi arabasını ödünç verme nezaketini gösterdi.
Translate from Turkish to English

Amcam bana arabasını verdi.
Translate from Turkish to English

O, arabasını yıkamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Amcam arabasını bana verdi.
Translate from Turkish to English

O, arabasını Yokohama'ya sürdü.
Translate from Turkish to English

Sürücü arabasını hızlandırdı.
Translate from Turkish to English

Ona arabasını nereye park ettiğini sor.
Translate from Turkish to English

O, dün arabasını çaldırdı.
Translate from Turkish to English

O, onu yeni arabasını sürerken gördü.
Translate from Turkish to English

O, boş bir arazide arabasını park etti.
Translate from Turkish to English

O, onu arabasını çalmakla suçladı.
Translate from Turkish to English

Amcan sana arabasını sürdürür mü?
Translate from Turkish to English

O, arabasını binanın arkasına parketti.
Translate from Turkish to English

O, arabasını sürmeme izin vermezdi.
Translate from Turkish to English

Öğretmenimiz yeni arabasını seviyor.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını satışa koydu.
Translate from Turkish to English

Dün gece arabasını çaldırdı.
Translate from Turkish to English

Arabasını garaja geri götürdü.
Translate from Turkish to English

Arabasını bana ödünç vermesi için annemi ikna ettim.
Translate from Turkish to English

Arabasını garaja koydu.
Translate from Turkish to English

Bana onun arabasını kullanabileceğimi söyledi.
Translate from Turkish to English

Arabasını yeni modelle karşılaştırdı.
Translate from Turkish to English

Spor arabasını tam hızda sürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin arabasını sürmemeliydi.
Translate from Turkish to English

Arabasını hızlandırdı ve beni geçti.
Translate from Turkish to English

Eski arabasını yenisiyle değiştirdi.
Translate from Turkish to English

Eski arabasını yenisiyle takas yaptı.
Translate from Turkish to English

En az haftada bir kez arabasını yıkar.
Translate from Turkish to English

Geçen haftanın başlarında Tom arabasını çaldırdı.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını Mary'nin evinin arkasına park etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin arabasını ödünç almamalıydı.
Translate from Turkish to English

Güpegündüz arabasını çaldırdı.
Translate from Turkish to English

Şu otoparkta arabasını çaldırdı.
Translate from Turkish to English

Mary arabasını parlak maviye boyamak istiyor.
Translate from Turkish to English

Delikanlı yeni arabasını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Kırmızı ışıkta arabasını durdurmadı.
Translate from Turkish to English

Adam arabasını aynı hızda sürdü.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını sürmesi için Mary'ye izin verdi.
Translate from Turkish to English

Arkadaşının arabasını birkaç günlüğüne ödünç aldı.
Translate from Turkish to English

Arabasını binanın önünde park etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi yeni arabasını kendisine ödünç vermesi için ikna etti.
Translate from Turkish to English

Birkaç günlüğüne arkadaşının arabasını ödünç aldı.
Translate from Turkish to English

Eski arabasını Kobe'deki bir adama satmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını çok paraya satmayı başardı.
Translate from Turkish to English

Arabasını çalıştırdı.
Translate from Turkish to English

Tereddütsüz arabasını sattı.
Translate from Turkish to English

Tom'un arabasını park alanında gördüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un arabasını tanıdım.
Translate from Turkish to English

Tom'un arabasını görmüyorum.
Translate from Turkish to English

Bana yeni arabasını gösterdi.
Translate from Turkish to English

O, posta arabasını soydu.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını kilitledi.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yazsın, Kendimi, nedense, geceleri, hissediyorum, Ummak, strateji, değildir, Amcamlarda, yedik.